Yazı terörü ve İslamı bitirmek
Son diyeceğimizi baştan diyelim: İslâm’la ilişkilendirilen terör, fanatikler kullanılarak/kışkırtılarak İslâm’ı bitirmek isteyenlerin bir kurgusudur ve devir kalemi silah gibi kullananların tetikçilik yaptığı bir devirdir.
HHH
Terör, sadece silahla yapılan bir eylem değildir.
Mesela “duygu terörü” vardır ki duyguları baskı altına alıp çaresiz bırakmayı amaçlar.
“Sevgi terörü” vardır ki, insanı kontrolsüz ve çoğu zaman da marazî bir sevgiyle boğar. “İlgi terörü” vardır ki, gerekli gereksiz yılışık bir şekilde insanın etrafında dönen yalakaların estirdiği bir terördür.
Bütün bunlardan başka bir de “yazı terörü” vardır.
Bundan 200 yıl önce olsaydı, yazının bu kadar etkisi olmazdı. Kitle iletişim araçlarının her an ve avuçlarımıza kadar girdiği bir dönemde, silahlı terörden daha etkili bir terör olarak “yazı terörü” estiriliyor.
Yazı deyip geçmeyin Yazı, yani yazıda ifade edilen söz hakkında koca Yunus yüz yıllar öncesinden seslenirken “Söz ola kese barışı söz ola bitire başı” diyerek“söz”ün gücünü asla göz ardı edemeyeceğimizi söylüyor.
Söz ağızdan çıkarken iyi tartılmalı ve ağızdan çıktığı anda bireysel veya toplumsal olarak nelere mâl olacağı iyi hesaplanarak sarf edilmelidir. Yunus aynı şiirinde, sözün iyisini kötüsünü ayırıp da sarf etmenin gereğini “Kelecilerin (sözlerin) pişirgil yaramazını şeşirgil” mısraında söyler. Ortadoğu’nun en karmaşık, en muhataralı, en kanlı olduğu bir dönemde barış dilini tavsiye eden Yunus, sanki günümüze de seslenmektedir. (Zaten Yunus’u bütün zamanların şairi yapan yönü de bu evrensel çizgisidir.)
Her savaşın ardında söz veya sözler vardır. Hiçbir savaş, hiçbir terör olayı söz/yazı olmadan çıkmamıştır.
HHH
Gazetelerin ve hele hele internetin çok yaygın ve etkin olduğu günümüzde, terör silahları patlamadan önce, bir cümle, bir mısra, bir karikatür, bir kelime bombaların patlamasına yol açabiliyor. Bu sadece günümüzde böyle olmadı; tarihin her döneminde böyleydi. Şimdi olan, yazılan bir şeyin anında bütün dünyaya yayılması ve anında karşı tepkileri doğurmasıdır.
İnsanlığı tekâmülü için yazılacak her kelimenin sarf edilme özgürlüğü vardır ama ne adına olursa olsun, şâyet bir kişinin bile ölümüne yol açacaksa, kullanılan/yazılan kelimenin düşünce özgürlüğü ile ilgisi yoktur.
HHH
Charlie Hebdo saldırısı tam anlamıyla bir terördür; kınanması gerekirdi… Kınandı… Fakat bu kınama tek taraflı kaldı…
Sarf edilecek bir kelimeden etkilenecek binlerce fanatik insan var bu dünyada. Ve bu dünya, gelişmiş emniyet tedbirlerine rağmen bu fanatiklerin nerede ne halt edeceğini önceden kestiremiyor. Böyle bir dünyada, fanatiklerin tetiğini çekecek kelimeyi kullanmak da, yazı terörüdür.
İslâm’ı bitirmek
Nedense, İslâm dünyasının fanatiklerinin tetiği de hep Batı’da çekiliyor. Kutsallara saldırı şeklinde tezahür eden bu tetikçilikten sonra kontrolsüz şahıslar veya kitleler tekbir sesleriyle insan öldürüyorlar. Şimdi bütün dünyada “Allahu ekber” ile terör ölümü arasındaki ilişki sorgulanır hâle geldi. Bu sadece Müslüman olmayan toplumlarda değil, Müslüman toplumlarda da sorgulanır oldu. Bu gidişle 50 yıl sonra, tekbir, söylenmesinde sakınca olan bir kelime hâline gelecek. Tabii bunun arkasından da İslâm’ın bütün kurumları, mâşeri vicdanda mahkûm edilmeye çalışılacak.
Artık eskisi gibi savaşlarla mağlup edilmiyor devletler, zihniyetler; dünya ölçeğinde oluşturulan algılarla yok ediliyor. İslâm dünyası bunu fark etmeli ve Batı’nın tetikçisi durumuna düşürülen fanatizme karşı tedbirler almalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.