Okuyucum soruyor: “Kick Boks spor mu?...”
İstanbul-Sultanbeyli’den İzzet Yanılmaz isimli okuyucumdan mesaj aldım.. Kick-Boks'u soruyor İzzet kardeşim!.. Anladığım kadarıyla da bu dövüş sporuna fena halde kafası takılmış..
“Sami abi, nedir bu kick-boks?.. Spor mudur?. Ne güreşe benziyor, ne boksa, ne de karateye!.. İnsanlara acı verdiği kesin olan, kafanın, ağzın, burnun darmadağın olduğu bir fecaata spor denir mi?.. Sizi bilmiyorum ama ben buna spor filan demiyorum!..
Bazen TV’lerde izliyorum, içime sıkıntı geliyor!. Artık ülkemizde de iyiden iyiye yerleşmeye başladı bu Kick-Boks!.. İşin enteresan tarafı, hem sıkılıyorum hem de televizyonda gördüğümde seyrediyorum!.. Abi, sana zahmet biraz bilgi verir misin bu kick-boks hakkında!.. Bana göre spor değil, ama bakalım sen ne diyeceksin?.. Senin şahsında Vakit camiasını selâmlıyorum saygıdeğer abiciğim.. Bu vesileyle Ramazan ayınızı da tebrik ediyorum.."
Ben de kıymetli İzzet Yanılmaz kardeşime selâm ve muhabbetlerimi yolluyorum ve bilmukabele Ramazan-ı Şerif’lerini tebrik ediyorum!..
Evet, gerçekten enteresan bir mevzuya değinmiş İzzet Yanılmaz!. Kick-Boks hakkında şunları söyleyebilirim. Kick-Boks yeni bir spor dalı.. Tayland boksundan etkilendiği de aşikâr!.. Biliyorsunuz, bu tarz dövüşlerde Uzakdoğu milletleri oldukça ustadır.. Dünyayı sömürmeyi yaşam biçimi yapmış olan Amerika, yanına Batılı dövüş ustalarını da alarak bu alandaki Uzakdoğu hâkimiyetini kırmak için müthiş bir mücadelenin içine girdi.. Ve 1970'lerin başında, Kick-Boks, bu çerçevede dünya çapında bir gelişme gösterdi.
Kick-Boks’a baktığımızda, Doğu ve Batı kültürünün bir fotoğrafını görürüz.. özellikle Amerikan sineması bu sporun tanınmasında önemli rol oynamıştır.. Dünyada şu anda amatörler için "IAKSA", profesyoneller için "WKA", bu iki kuruluşun dışında ise "ISKA" isimli kuruluş faaliyet gösteriyor.. WKA, full contack ve low-kock (üst baldıra tekme) tekniklerini kabul ederken, ISKA, bu tekme vuruşlarını yasaklıyor..
Şimdi de Kick-Boks nasıl oynanıyor, kuralları nedir, ona ba kalım!..
1) Semı Contack (yarı temas): Bu uygulamada darbe, rakibe temas gerçekleştirildiği an durdurulur. İsminden de anlayacağınız gibi, semı-contact, maçları öncesinde kişilerin eğitimlerini tamamlamasına imkân verir.
2) Full Contact (tam temas): Bu sistemde vuruşlar tamamen serbesttir. Rakip yere düşünce bile vurulabilir. Profesyonel maçlarda uygulanır bu sistem.
3) Light Contact; bu sistemde kontrol gereklidir. Nokta vuruşu ya da hedef vuruşu esas alınır. Hedefe varıldığı an durmak gerekir. Bu başarıldığı zaman puan alınır. Aksi halde temas gerçekleşirse puan kaybedilir.
Evet; Kick-Boksun kuralı, kaidesi, böyle..
Peki, Kick-Boks Türkiye’de ne kadar var ve e kadar seviliyor?..
önce şunu ifade edeyim.. ülkemizde bu sporu iyi yapan ve dünya şampiyonlukları kazanan kardeşlerimiz var..
Mesela Serkan Yılmaz!.. Bu spor dalında dünya şampiyonu olmuş, fevkalade kabiliyetli bir genç!.. Uçarak attığı tekmede dünyada üzerine yok!..
0nun da hocası olan Sadık 0flu, halen Kick-Boks Milli takım hocası ve Tekwando Avrupa eski Şampiyonu..
çok büyük dövüşlere, fevkalâde başarılara imza atmış bir şampiyon Sadık 0flu kardeşim!.. Kendisiyle de iyi tanışırız..
Son zamanlarda bu spor dalının televizyonlardan naklen verilmesi ve bu uğurda paraların dönmesi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu spor dalı için oldukça taraftar toplamaya başladı.. Ve halen de bu spor ilgiyle takip ediliyor..
Gelelim bu spor hakkında benim ne düşündüğüme?..
Samimi olarak ifade edeyim ki, ben böyle bir vurdulu kırdılı olayları spordan saymıyorum!.. İzzet kardeşim de belirtmiş zaten; kafa yarma, kaburga kırma, göz patlatma, nasıl spor olur?..
Sevenler sevsin, kimileri de yapmaya devam etsin!..
Hepsine de saygı duyarız..
Ancak, heyecan kasırgası futbol varken, vücudun her azasını tıkır tıkır çalıştıran atletizm ve yüzme varken, ne yapayım Kick-Boks’u?..