Türk solu “komşuda pişer bize de düşer” havalarında
Komşu Yunanistan son 5-6 yıldır büyük bir bunalım yaşıyor. Avrupa’nın bu şımarık çocuğu, AB’ye girip de yan gelip yatanlardan. Yani bir şey üretmeden AB bütçesinden cukkalanan bir ülkeydi. Eee… Bir şey üretme… Zaten fazla da çalışmadan “siesta cumhuriyeti” ol. Mesaiyi yarım gün yap… Hazıra dağlar dayanmaz birader!… İşte dayanmadı da ve Yunanistan ekonomik ve sosyal olarak çöktü. Bakmayın Syriza (Sol İttifak)’ın yüzde 36’lık bir başarı elde etmesine… Yarın öbür gün çatır çatır çatlar o koalisyon. Bütün dünyada ve Türkiye’de olduğu gibi, iki solcu bir araya geldi mi, bir süre sonra oradan iki fraksiyon çıkar.
Hadi Yunan solunun sevincini anladık… Bizim “entel-dantel ulusalcı sosyalist-solcu Kürt milliyetçileri” ne ve HDP’lilere ne oluyor?... Sanki seçimi kazanan “entel-dantel ulusalcı sosyalist-solcular”ın desteklediği Kürt milliyetçileri.
Birkaç günden beri sol yayın organları ve sosyal paylaşım sitelerindeki “entel-dantel ulusalcı sosyalist-sol Kürt milliyetçileri” (Salataya bakar mısınız? Üzerinde bi CHP sosu eksik.) neredeyse zil takıp oynayacaklar. (Şimdilik görmedik de, mutlaka entel-dantel kafelerde kafayı çekmişler ve o kafayla zil takıp oynamışlardır bu zavallılar. Birkaç gün sonra internette böyle videolar görürseniz şaşmayın.)
HHH
Bir sosyal paylaşım sitesinde, Yunanistan seçimlerine sevinen bizim “entel-dantel ulusalcı sosyalist-solcu Kürt milliyetçileri”yle dalga geçen bir paylaşım gördüm. Diyor ki paylaşımı yapan arkadaş “Şimdi siz ‘Syriza’nın Seyit Rıza’nın kısaltması olduğunu iddia da edersiniz; buna bir de Apoxis Serokis de eklersiniz. Olur biteeer!...”
Görüyorsunuz, iş zıvanadan çıkınca matrak da sınır tanımıyor.
Bizim “entel-dantel ulusalcı sosyalist-sosyalist Kürt milliyetçileri”nin düşündükleri şu: Yıllardan beri bir sol birikim var. Bu birikim 70’lerde nur topu gibi bir Kürt ırkçılığı da doğurdu. Sol 12 Eylül’den sonra “öz eleştiri vere vere” bitince, dipdiri bir Kürt ırkçılığı hareketi baş gösterdi. Üstelik “gerilla kırlardan şehirlere mi akacak; şehirlerden kırlara mı?” tartışmasına da son verip kırlardan şehirlere oluk oluk kan akıtan bir Marksist-Stalinist PKK çıkardı bu sol hareket. Yıllarca kan akıttıktan sonra, Türk milletinin yüceliğinin gölgesinde güya “sivil siyaset” yapmaya başladılar. Birçok parti kurdular. En son da HDP’de karar kıldılar. Bu HDP ile seçime gittiler ve %9’u aştılar.
İşte bütün mesele %9’u aşmaktaydı.
HDP gerçekten bir çatı oldu ve “entel-dantel ulusalcı sosyalist-solcu Kürt milliyetçileri”, oylarını bir yere akıttılar da yakalandı bu % 9’lar.
Türkiye’de yakalanmış bir %9 var… Eh… Komşuda da bizim “entel-dantel ulusal sosyalist-solcu Kürt milliyetçileri”ne benzeyenler iktidara geldiyse; bizde neden olmasındı?...
Sabah akşam eylem yaparlar. Gene vandallık huylarına geri dönerler. (Can çıkmayınca huy çıkmazmış ya…) Her yeri yakıp yıkarlar. Bu arada, arada ölen Alevi çocuklar ve gençler olur. Onların kanları üzerinden “acıtasyon” yaparak ortalığı daha da gererler ki halk bu iktidara kızsın ve oylar oluk oluk HDP’ye aksın. Eee… Oluk oluk kandan sonra, oluk oluk oy da normaldir onlara göre.
Komşuda pişer bize de düşer diyen “entel-dantel ulusalcı sosyalist-solcu Kürt milliyetçileri”, Türkiye ile Yunanistan’ı ayırt edemeyecek kadar bilgi yoksunudurlar. Bırakalım zavallıları da kendilerini buğday ambarında görsünler değil mi a dostlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.