Anlamak ve yaşamak
Gazeteler müsbet bir gelişme olarak verdi, gerçekten de öyle. Hani şu İhsanoğlu’nun alternatifi c.başkanı adayı vardı ya…
6-7 ekim olaylarının gerçek müsebbibi olan eş/keş başkan!“İslâmı anlayarak siyaset yapacağız” demiş.
Tabiî anlamaktan önce bir pekiştirme sıfatı var: Daha fazla.
Bu demektir ki, anlıyor da “daha fazla” anlayacak.
Buradan ilk çıkarılacak şu: “Daha önce İslâmı, müslümanları dikkate almadan siyaset yapıyorduk. Şimdi ayıktık, fikrimiz değişmeyecek, tavrımız değişecek. Anlayacağız ve ona göre tavır alacağız.”
Buna “mış gibi yapacağız” denir!
“Dindarları AK Partiye, Hüda-Par’a kaptırmayalım, oylarını alarak güçlenelim!”
Bunun bir dışarıdan bakış olduğundan şüphe yok. İçeriden bir konuşma böyle olmazdı. Nitekim daha önce ABD başkanı Obama da İslâmı anlamaya çalışacağını beyan etmemiş miydi? Geçen zaman onun İslâmı hiç anlamadığını veya yanlış anladığını göstermedi mi?
İslâm bir müslümanın hayatının bütün zeminini oluşturur. Halini, hareketini, tavrını, tutumunu, düşünüşünü, yaşayışını onun dışında düşünmez.
Hadi diyelim bir yabancı İslâmı, müslümanları anlamaya cehd etti ve bunda başarı kazandı. Ne yapacak? Onların taleplerini dikkate alacak, temayüllerini önemseyecek…
Ya temayül şu ise: “Bizi idare edecekler bizim inancımızı taşısın!”
Hatta daha ötesi: “Biz sıradan vatandaş olarak hatalı, kusurlu, günahkâr olabiliriz. Fakat yöneticimiz, İslâmı yaşama konusunda bizden ileride olmalı” denilirse…
Ki mesele budur.
Adam hatalar içinde yüzer, bunun farkındadır. Bir gün ıslah olacağını düşünür. Günahlarından arınacak, af dileyecektir. Umut her zaman vardır. Fakat, başına geçecek olanların kendi hatalarından beri olmasını ister.
İşte Hz. Ömer örneği…
Eş başkanı iki tehlike bekliyor. İslâmı anlayayım derken islâmlaşmak, bu birincisi. Yani gerçek Selahaddin olma ihtimali var. (Bana göre en zayıf ihtimal bu)
Ya ikincisi?
İslâmı anlayan, onun esasına nüfuz eden etniklik üzerinden konuşmaz. Kavmiyetçilik yapmaz. İslâm bütünü içinde kavmini tanır, bütün kavimlerle aynı ayarda tutar. Irkının dâvasını İslam dâvasının önüne geçirmez!
İşte bir samimiyet sınavı. Hadi bakalım Demirtaş İslâmı anlamak için başla çalışmaya… Önce temel metinleri dikkatle oku. İlk kitap benden: İslâma Giriş, Muhammed Hamidullah’ın kitabı. İhsan Süreyya hoca çevirmiştir.
Hem oku, hem de İslâmı iyi bilenlerin önüne diz çök. Daha sonra müslümanların halet-i ruhiyesini anlamak için halkın arasına karış. Onların yaşadığı İslâmı yaşamaya gayret et. Bu cuma Diyarbekir Ulu Camiinde seni görelim. Eğer bunu yapmazsan, dışarıdan tanımadan öteye geçmezsin ve bal kavananozunu dıştan yalamış olursun.
Oryantalistler gibi anlayacak ve fakat yaşamayacaksan, müslümanın seninle işi olmaz. Başka kapıya!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.