Beşşar’a CHP’den Hariciye Veziri!
Epeydir ortalıklarda görünmeyen münzevi dostum Şah Fırat operasyonu sırasında ortaya çıkıverdi. Demek ki anlatacak şeyleri var...
Epeydir ortalıklarda görünmeyen münzevi dostum Şah Fırat operasyonu sırasında ortaya çıkıverdi. Demek ki anlatacak şeyleri var...
İlk sözü: “Türkiye Baası Suriye Baası ile öyle iç içe geçmiş ki, Suriye’nin hariciye vezirini Türk Baası tayin ediyor!” Tabiî ki bu uçuk iddiayı ciddiye alamazdım. “Bu Baas da neyin nesi?” sorumu “Yani işe alfabeden mi başlayacağız?” diye karşıladı. “Evet gerekirse öyle...” dedim.
Baas “diriliş” demekmiş! Son zamanlarda Türkiye’de de bu kelime moda! Suriye’de halen iktidarda olan partinin adı Baas. Daha önce Saddam’ın partisi de o idi. Türkiye’de paralel partinin adı böyle değil, ama hepsinin ortak atası İttihat ve Terakki...
Meğer CHP’nin hariciye kökenli milletvekili Faruk Loğoğlu Şah Fırat operasyonu üzerine konuşmuş. Ama ne konuşmuş! Şah Fırat operasyonu “uluslararası hukuka aykırı” imiş! Gerçek bir hariciyeci “uluslararası hukuk” denilen nazeninin eli geçmez bir âfet olduğunu bilir. O bir hayaldir, efsanedir.
Muktedir güçler yapar, “ben yaptım bu uluslararası hukuktur” der.
Suriye’de olup bitenlerin hangisi “uluslararası hukuk”a uygun? Otoritesini bütün ülkede hissettiren bir Suriye Hükümeti var mı? Ülkenin her bir tarafı bir örgütün denetiminde. Bir taraftan DAİŞ, öte yandan PYD, yani iki terör örgütü ülkenin statüsünü hiçe sayan siyasi iddialarla ortaya çıkıyorlar, fiili durum yaratıp Bağdat-Şam İslam Devleti’ne veya Rojova kantonuna inanmamızı istiyorlar. Diğer taraftan ABD başta, birçok ülkenin uçakları Suriye topraklarına tonlarca bomba sallıyor! Deveye sormuşlar “boynun neden eğri?” Cevap “nerem doğru ki” olmuş!
Suriye konusunda doğru olan ne?
CHP’nin Suriye yönetimine desteğinin bu raddelerde olması Türkiye’nin milli menfaatleri için bir yüzkarası. Neden böyle? Bunu kestirmek zor. “Yo efendim, öyle demeyin Suriye yönetimi alevi, CHP bünyesinde bir hayli alevi var...” Ne Suriye yönetimi alevi, ne de Türkiye’nin alevileri nuseyri...Türkiye’de nuseyriler yok mu? Var elbette. Fakat sırf onları gözeten bir siyaset başa güreşen bir partinin kârı olamaz.
Münzevî dostum, “CHP iktidar olsa idi, Loğoğlu Faruk Türk Baası’nın dışişleri bakanı olabilirdi. Âhir ömründe bu mümkün olmadı, Suriye’ye göz kırpıyor. Beşşar’ın Faruk Loğoğlu’nu şu sıralar Velid Muallim’den daha fazla sevdiğinde şüphe edilmez” dedi. “Velid Muallim de kim?” diyenlere açıklayalım: Suriye’nin resmi dışişleri bakanı, yani hariciye veziri... İşin enteresan tarafı Faruk Loğoğlu konuşurken Velid Muallim’in susması. Dostuma göre, CHP eli kanlı Beş-şar’ı ve yönetimini öpücüklere boğarak yaşatıyormuş.
CHP de bir tuhaf canım!
Faruk böyle diyor, Gürsel şöyle diyor, Tansel nasıl söylüyor? Zurnanın her deliğinden başka ses çıkıyor! Ne buyurmuş, 6 Haziran seçimlerinden sonra gazetelere el koyacak General Sekreter Gürsel Tekin? "Şah değil, 'Mat' operasyonu. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde ilk defa savaşmadan topraklarımızı kaybediyoruz, bu kabul edilebilecek bir durum değildir." Biri diyor ki “uluslararası hukuku ihlal ettin” diğeri ise “uluslararası hukuk böyle mi ihlal edilir, doğru dürüst ihlal etseydin!”
Yahu Gürsel, hadi hariciyeciliğini kaale almadın, şu Faruk’un yaşını bari dikkate alıp danışsa idin. Adam baksana tarihe konuşuyor. Yarın Faruk’un beyanları dönüp Türkiye’yi vuracak. Suriye toprağında bir bölgeyi terk edip başka bir bölgeyi kontrol altına almak bir işgal gibi sunulacak. Delil de Loğoğlu Faruk’tan getirilecek…
Daha yazı bitmeden bir sürü soruya muhatap oldum. Bu adam neci? Kimin nesi, neyin fesi ve “loğ” ne demek de bu adam onun oğlu oluyor? Loğ’a Anadolu’nun bir çok yerinde “yuvak” denilir. Kerpiç evlerin toprak damlarını sıkıştırmak için kullanılan ağır taş silindir...
Anlaşıldı mı lo?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.