Doğan her insan islam fıtratı üzerine doğar… Ama Allah ile bağlantısı kesik olarak doğar demiştik önceki yazılarımızda… İslam davetçisi uygun bir zeminde ve gayet güzel bir üslupla dinini anlatıp Allah ile bağlantısını en güzel ve en güçlü bir şekilde kurmaya çalışır.

Bazıları kendilerine şefkatle yaklaşan davetçileri yalancılıkla suçlarlar… Oysaki ellerinde ne yalanlayacak belgeler vardır ne de akli delilleri… Tamamen nefsi ve kaçamak cevaplar… Öldükten sonra kabir sorguları, mahşer günü, tekrar dirilmeler, hesap, cennet, cehennem gibi bilgiler gözle görülüp elle tutulmadığı için inkârı ve yalanlanması kolay olur… Ortaya iman çıkar… Ya görür gibi iman eder, ya da inkâr eder…

Bu insanların çoğu maalesef ahirete iman etmekte sıkıntılar yaşıyor. Oysaki her yıl bitkiler, ağaçlar ölür ölür dirilirler… Bunları müşahede ermelerine rağmen inat bir kibirle iman etmek istemezler…

Ve gün gelir kendileri de ölüm meleğiyle tanışırlar… İnkar ettikleri gaybi âlem kendilerine özel gözükür… ve burunlarına cehennem kokusu gelmeye başlar… Ve ateşe atılırlar;

“ Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.”[1]

Gözleriyle gördüklerine kulakları da eşlik eder… Ortada bir ses vardır ve bu ses cehennemden gelmektedir.
“ Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.”[2]

Ve toplu olarak cehenneme yuvarlanırlar… Bir yandan yanarlarken diğer yandan bazı hatırlatmaları işitirler… Yanarak tecrübe ettiklerinden sorulurlar;

***

Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar…”

Hangi sebepten yandıkları haberi kendilerine bildirilmesini yalanlayamazlar… Doğruyu itiraf etmeleriyle biranlık kurtulacaklarını düşünürler… Aslında hala inanmıyorlar. Gerçekten iman etselerdi başka bir ayette kendilerinden şöyle söz edilmezdi;

“Tekrar yaratsaydık küfürlerine devam ederlerdi…

İtiraf etmeye devam ederler;
“ Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.”[3]
“ Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler.”[4]
“ Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!”[5]

Evet…

Şuan bu yer kabuğunun üstünde ve altında milyarlarca insan ahirete iman etmeden yaşıyor… Sanki öylesine yaratılmışlar gibi…

[1] Mülk.7

[2] Mülk.8

[3] Mülk.9

[4] Mülk.10

[5] Mülk.11