CHP’ye kumpas...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ideolojik bir siyaset yerine sosyal sorunlar üzerinden bir siyaseti tercih ediyor. Bugüne kadar CHP sadece laiklik üzerinden siyaset yapıyordu. Kılıçdaroğlu partiyi daha çok sosyal sorunlar üzerine endeksleyerek milletin diniyle imanıyla uğraşmıyordu. Bu yaklaşım partiyi daha çok merkeze yaklaştırıyordu. Ama bu aralar CHP milletvekili aday adayları öylesine açıklamalar yapıyorlarki tek parti CHP zihniyeti hortladı diyorsunuz. Diyorsunuzki bu açıklamalar adete kumpas için yapılmış. Ne diyorlar CHP adayları ve yöneticileri?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in açıklamaları yenilir yutulur türden değil.
Ne diyor Tekin “8 Haziran’da o gazetelere el koyacağız ve bazı iş adamlarından da hesap soracağız” Hani ülkede basın özgürlüğü istiyordunuz. İktidarın medyaya baskı yaptığını belirtiyordunuz. Ne olduda bugün gazetelere el koymaktan bahsediyorsunuz. İkide bir Avrupalı dostlarınıza ülkemiz aleyhine açıklamalar yaptırıyorsunuz. Diyorsunuz ki; Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Velevki yok diyelim. Basın özgürlüğünü sağlayacağız demeniz gerekirken birde sansür ve baskı vadediyorsunuz. Basın özgürlüğü noktasında feryat eden belli kesimlerin bu açıklamalara karşı sessiz kalmasını anlamak mümkün değil.
Bir başka CHP aday adayı ise CHP iktidarında “Diyanet’in revize edileceğini ve başkanının da inançlarını gizleyen biri olacağını” ifade etti!
Bununla da yetinmeyip, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu da sıkıntıya sokacak ifadelere yer verdi bir televizyon kanalında. Neydi o ifadeler: “İmam hatiplerin sayısının azaltılacağını ve 28 Şubat döneminde olduğu gibi, sadece ilahiyatlara öğrenci yetiştireceğini, hoparlörlerden okunan ezanın topluma baskı yaptığını savunarak ezanın çıplak sesle okunacağını” söyledi.
Adaylık ya da seçim heyecanı mı desek, politika acemiliği mi… ya da zihniyet!
Tam bu noktada söylenmesi gereken şey, 28 Şubat hayali kuran, hala gazetelere el koymaktan bahseden, İmam hatipleri kapatacağını ve belki de başörtüsü yasağını yeniden getireceğini ifade eden zihniyet hem ülkemize hemde partisine kumpas kuruyor. İsterdim ki, “Türkiye’yi daha da özgürleştireceğiz” desinler.
Ülkenin çeşitli sosyo ekonomik sorunları var. CHP’nin yapması gereken çiftçinin sorunlarını dile getirmek, CHP’nin yapması gereken işçinin sorunlarını dile getirmektir. Emekçi olduğunu ifade eden bir partinin bu sorunlar yerine ikide bir ideolojik konulara girmesi siyasi açıdan bir intihardır. Kardeşim ne istiyorsun milletin ezanından ne istiyorsun imam hatiplerden.
İktidar yeni açılımlar ile toplumu kaynaştırmaya, bütünleştirmeye gayret ederken, birilerinin çıkıp hassas konularda ahkam kesmesi pek bir manidar geliyor. Eski Türkiye özlemi olsa gerek.
Bakın mesela son olarak, İstanbul’da açılacak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı yeni bir lisede Alevi Dedesi yetiştirilmesi Aleviler adına atılmış çok önemli bir adımdır. Bizler ideolojik çatışmalara girmemeliyiz. Ülkemizde birlik ve beraberliği korumalıyız. Bakın Suriye’nin durumuna, bakın Irak’ın durumuna. Birbirimizin değerlerine hakaret etmenin bir anlamı yok. Bizler bu ülkede barış ve kardeşlik içerisinde yaşamalıyız.
Bu ülkede bir ara sağ-sol çatışması yaşandı. Binlerce gencimiz öldü. Sonucunda 12 Eylül darbesi gerçekleşti. Bu ülkede 40 yıldır bir terör sorunu yaşanıyor. Bu ülkede alevi-sünni çatışması çıkartmak isteyenler var. O nedenle hepimiz açıklamalarımıza dikkat etmek zorundayız. Ülkemizin birlik ve istikrarını bozmak için çabalayan güçlerin ekmeğine yağ sürmeyelim. Seçim öncesi bir takım oyunlar, tertipler olabilir bu konulara dikkat edelim. Gidecek başka ülkemiz yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.