Ertuğrul Mavioğlu gibi eski Dev-Yol’cuların Kandil’de çektiği PKK belgeseliyle ilgili haberimiz üzerine “birşeyler” oldu!

Sözde belgeselle terör örgütü propagandasının yapılmak istendiği açıktı.

Vahdet gazetesi olarak buna kayıtsız kalamazdık.

Yönetmeni Mavioğlu’nun Kandil’de filme çektiği “gerilla”dan övgüyle söz etmesinden hareketle,  “PKK propagandası yapılan bir belgesel İstanbul Film Festivali’nde nasıl olurda gösterim listesine alınır” diye haber yaptık.

Haberimizin ardından, bu filmin gösteriminin iptal edildiği duyuruldu.

Şahsen son derece mutlu oldum. 

Ancak “gerekçeyi” öğrenince hayal kırıklığına uğradım. 

Festivalin düzenleyicisi olan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’ndan yapılan açıklamada, belgeselin Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan kayıt tescil belgesi alınmadığı için gösterim listesinden çıkarıldığı belirtiliyordu. 

Açıklamada, “Filmin kayıt tescil belgesi alması durumunda, önümüzdeki günlerde gösterileceği zamanlama açıklanacaktır” deniliyordu. 

Hayda…

Değerli okurlar, burada bir sorun yok mu?

Bu açıklama ne anlama geliyor?

Bu bölücü filmi gündeme getirmesek, Devlet destekli bir organizasyonda, hem de kayıtsız-tescilsiz bir şekilde göstereceklerdi demek ki.

Bu nasıl iş Allah aşkına?

Nedeni başıboşluk mu, PKK seviciliği mi?

Vakfın, “kayıt tescil belgesi alınması durumunda filmin önümüzdeki günlerde gösterime alınacağı”nı açıklaması, PKK propagandası yapılıyor olmasında bir sakınca görülmediğini ortaya koyuyor.

Bu kabul edilebilir bir şey mi?

Vakıf açıklamasında üstüne üstlük bir de, “Filmin gösterimini aslında ertelemeyecektik ama Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tarafımıza gönderdiği ve ilgili mevzuatın hatırlatıldığı e-posta üzerine buna mecbur kaldık” demeye getirip, Bakanlığı “sansürcülükle” suçluyor.

Bakar mısınız şu arsızlığa, şu cürete? 

Adamlar bugüne kadar demek ki, devlet desteğiyle film değil at oynatmışlar at. 

Bu mesele burada kalmamalı.

Kültür Bakanlığı, yaptığı açıklama ile yetinmeyip, bu Vakfın üzerine gitmeli; sorunun kaynağını tespit etmeli ve gereğini yapmalıdır.

Gerekirse eski defterler açılarak, bugüne kadar yönetmelik ihlalleri yapılıp yapılmadığını teftiş etmelidir. 

Ayrıca, ilgili “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te açık olup olmadığını gözden geçirip, gerekiyorsa yoruma yer bırakmayacak şekilde yenileme yapmalıdır.