Batuhan Çolak

Batuhan Çolak

Yargı ve Hasan Şimşek

Yargı ve Hasan Şimşek

İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, Gülen cemaatine yapılan operasyon kapsamında tutuklu bulunan medya grubu başkanı ve 75 polis için tahliye kararı verdi.

Savcılık hukuk dışı olduğu için tahliye kararının iadesine karar verdi. 

Devreye dosyaya bakan 10.Sulh Ceza Hakimliği girdi, tahliye kararı veren mahkemenin yetkilerini aştığını söyledi.

Hükümete yakın gazeteler olayı “paralel yapı hakimlerinin sanıkları kaçırma planı”, cemaatin yayın organları ise “hukuksuzluk” olarak verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ortada yetki gaspı var” diyerek HSYK’nın toplanmak için geç kaldığını ifade etti.

HSYK olağanüstü toplanarak tahliye kararı veren hakimleri açığa aldı.

***

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi…

Okulda günlerdir süren PKK eylemleri karşısında öğrenciler emniyete şikayetçi olmuşlardı. Polislerden gelen cevap ise, “okul yönetiminize söyleyin onlar izin vermeden bir şey yapamayız” olmuştu. 

Bunun üzerine okul yönetimine gidildi. Ama yine herhangi bir tedbir veya öğrencilerin hakkını koruyan bir hamle gelmedi.

Önce 2 öğrenci hastanelik edildi PKK yandaşları tarafından, hem de kendilerine yakın internet sitelerinde “faşistleri cezalandırdık, etkinliklerimize engel oluyorlardı” açıklaması yapılarak.

***

hasan-simsek.jpg

Hasan Şimşek, 19 yaşındaydı…

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Germiyan Kampüsü’nde okuyordu…

Her okul çıkışında olduğu gibi evine gitmek için servisini bekliyordu.

Ekonomik durumu iyi olan arkadaşları gibi sosyal etkinliklere ayırabilecek maddi gücü yoktu, tıpkı Türkiye’deki çoğu öğrenci gibi…

Daha önce 4 kez PKK eylemlerine katılmaktan, örgüt üyesi olmaktan gözaltına alınan ve her seferinde yaşı küçük olduğu gerekçesiyle serbest bırakılan Mehmet Kurt ile aynı sınıfta okuyordu.

Mehmet Kurt, yaşı büyüdükten sonra da terör eylemlerinden kopmamış, hatta bir adım ötesine taşımıştı. 

Okula bıçaklar ve sallamalarla gelip, örgüte “itaat” etmeyen öğrencilere saldırıyordu. 

Hasan da PKK eylemlerine tepki gösteren, vatansever bir öğrenciydi. 

Ama eline hiçbir zaman bıçak veya sallama almamış, kimseyi yaralamamış, hiçbir suça karışmamıştı…

Servisini beklediği sırada, sınıf arkadaşı Mehmet Kurt ve beraberindeki PKK yandaşları “bu bizim Hasan değil mi, bu da örgüte karşı, milliyetçi” diyerek doğrudan Hasan yöneldiler. 

Hasan çenesinden ve kalbinden bıçaklandı…

Yere yığıldı…

Hastaneye kaldırılırken kan kaybından hayatını kaybetti…

19 yaşındaydı, üniversite öğrencisiydi…

***

Harekete geçmeyen emniyet ve okul yönetimi aynı gece PKK yandaşlarına operasyon düzenleyip yaklaşık 40 kişiyi gözaltına aldı, bir kısmı tutuklandı.

Emniyet hazırladığı fezlekede olayın doğrudan KCK’dan emir alan bir örgüt yapılanmasının işi olduğunu bildirdi, Savcılık fezlekeyi esas aldı ve sanıkların örgüt suçundan ceza almasını istedi.

***

2010 yılında hayatını kaybeden Şimşek’in davası ancak 2013’te karara bağlandı. Sadece bıçaklama eylemini gerçekleştiren sanık ömür boyu hapis cezası alırken (muhtemelen aflarla 8-10 yılda çıkacak) geri kalan 32 kişinin beraatine karar verildi. Olay kayıtlara “basit bir asayiş olayı” olarak geçti.

***

Halbuki olay tıpkı savcılığın iddianamesinde kanıtlarıyla sunduğu gibi sistemli ve organize bir terör saldırısıydı.

Konuda ihmali olan üniversite yönetimi, il emniyet müdürlüğü hakkında tek bir soruşturma açılmadı. Hiçbir siyasi konuyu gündeme getirmedi, tek bir gazete yazmadı.

Kısacası Hasan’ın kanı hukuk çerçevesinde de yerde kaldı.

***

Bugün yargıda yaşananları görünce insan ülkesi için üzülüyor. 

Kimin neci, kimin ne için karar verdiği belli değil. Herkes bir tarafın adamı…

Ya bedel ödüyor ya da bedel ödetiyorlar…

Peki vatandaş nasıl dava açacak, hakkını nasıl savunacak?

Hukuk devleti olunamadığı sürece de filler savaşında çimen olan vatandaşlar olarak kalmaya mecburuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Batuhan Çolak Arşivi