Sabahçı Hamakat!
Sabah, 28 Şubat’ın gözde gazetelerindendi... Hani şu Yeni Asır’ın İstanbul versiyonu, Dinç Bilgin’in gazetesi... İşin özü, Yeni Asır Selânikli bir ailenin gazetesi idi. Asır, 19. asrın sonunda Selânik’ten İzmir’e transfer oldu, Batı Andolu’da (şimdi “Ege” deniyor) sonraları Yeni Asır adıyla etkili bir gazete haline geldi.
Sabah da İstanbul’da müessir bir gazete olarak ismini duyurdu...
Onun 28 Şubat etkisi ihmal edilmemeli... Karşılığı Atatürk’ün kurduğu Etibank oldu! Dinç Bilgin’i 28 Şubat peşkeşleri dahi kurtaramadı... İflasa sürüklendi. Yayın grubu el değiştirdi...
TMSF’den sonra elden ele geçti... Bizi bu tarafı ilgilendirmiyor... Şu andaki görünümü, hükümete yakın basının “amiral gemisi”... (Buna itiraz edenler olabilir, “hayır asıl biz amiral gemisiyiz” diye... Belki de onlar haklıdırlar, yine de Sabah’ın yeri başkadır.)
Gazetenin yazarları epeyce değişti. Yeni transferler vuku buldu. Devşirme kadroların en afilisi: Başörtüsü kontenjanından bile yazarları oldu...
Daha ne öyleyse? Dahası, bu derme çatma ekipte bir hamakattir gidiyor... Malum hamakat bulaşıcıdır.
Hükümet, 100 yıl önce komitacı Ermenileri Osmanlı’nın üstüne salan emperyalist ülkelerin baskılarını etkisizleştirmeye çalışırken, Sabahçı devşirmeler gâh Holand’ın ağzından, gâh Putin’in dilinden konuşuyor. Seslerinin yankılarını Yerevan’dan devşiriyorlar.
Bu âlemde kimse insanlık için, hakikat için kılını kıpırdatmıyor. Kimin siyaseti neyi gerektiriyorsa, onu yapıyor. Tehcir sırasında telef olan Ermeniler onların umurlarında mı sanıyorsunuz? Onların soykırımları İttihatçıların tehcirini on kere döver!
Beyler, efendiler! 20. Yüzyılın başında “Büyük Ermenistan” Ermeni komitacılarının ağzına sürülen baldı... O tadın esiri oldular! Bunu karanlık güçlerin öldürdüğü Hrant Dink gayet net söylüyor... Sadece o mu? Türkün aklı sonradan gelirmiş ya, bu Ermenilerin de Türk olma ihtimali kuvveti, çünkü aklı sonradan gelen bir hayli Ermeni büyüğü var!
Batı destekli komitacılar iki şey yaptılar. Birincisi: Batıda ses getirecek terör eylemleri... Sultan Abdülhamid’e yapılan suikast bugün bile akla durgunluk verir. Neyse ki Gök Sultan bir anlık bekleme ile atlatmıştır bu kanlı suiakstı. İkincisi doğumuzu işgale başlayan Ruslarla işbirliği...
Bu büyük bir Müslüman kırımı demekti. Bügüne kadar hangi “Ozan” bu mazlum Müslümanlara ağıt yaktı? Onların hakkını savunacak bir tek telini oynattı?
Şimdi “büyük Ermenistan” yok! Neydi ey hamakat erbabı “büyük Ermenistan”?
Adana’dan bir hat çekin, Türkiye’nin doğusu...
O her fırsatta saldırdığınız İttihatçı erkân Rus ordusunun yerli işbirlikçilerini göç ettirmeye karar verdi. Bunun zaruretini tartışmanın anlamı yok. Eğer bu yapılmasa idi, Güneydoğu Anadolu daha büyük bir kan gölüne dönüşecekti. Çünkü bölgeyi işgal eden Ruslar, Ermeni çetecilere katliam yapma yetkisi vermişti!
Bu karar verilmese idi, şimdi kürtçülük asabiyeti ile ermenicilik oynayan Demirtaş tarzı erbab-ı hamakat, Ermenistan vatandaşı olacaktı! (Tabii ataları sağ bırakılmışsa!)
Neyse kafa karıştırmaya gerek yok! Türkiye her halü kârda Ermenileri de içinde barındırıyor.
Ama Ermenistan’da ilaç için bir tek Türk bulamazsınız! Erivan, yani Revan 19. yüzyılın sonuna kadar Ermenilerin azınlıkta olduğu bir Türk şehri idi... Ya şimdi?
Hamakat-ı külliyesi yüksek bazı sabahçıları vatandaşlığa kabul edebilirler! Nasıl olsa nüfus kayıtlarında yine Türk veya Müslüman görünmez!
Bu akıldaneler soykırım olduğuna karar vermişler! Yahu İstanbul’u işgal eden İngiliz, Fransız, İtalyan babalarınız bütün atraksiyonları yaptıkları halde böyle bir karara varamadlar. Siz hangi bilgi ve belge ile vardınız bu sonuca?
Siz önce 24 Nisan 1915’te ne oldu, onu bir öğrenin. Sonra gerçek ilim erbabı bir tarihçinin dizinin dibine çökün. Neden tehcirin soykırım olmadığını idrakiniz yeterse, anlayabilirsiniz.
Gelelim işin esasına: Sabahçılığın mesleği “Başkanlık sistemi müthiştir” dedikten sonra... Ne nasıl saçmalarsan saçmala!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.