Hayvanların doktoru” olarak veya Anadolu’da “kara hekim” ve yine Tatar Türklerinde “dualı hayvan” gibi isimlerle anılan tıbbi sülük, batı literatüründe yerini almış ve son 50 yılda pek çok araştırmaya konu edilmiştir.

Sülükler halkalı solucan türündendir. Canlıların kanını emerek yaşamını sürdüren dış parazit olarak tanımlanırlar. Bilinen 650 çeşit sülük türü vardır.

Tıbbi sülüğün baş kısmında gözleri bulunmaktadır. Ağız yapısında üç çenesi, yutağın etrafında tükürük bezleri mevcuttur. Tükürük bezleri besin olarak alınan kanın pıhtılaşmasını önleyen hirudin salgısı ihtiva eder. Keskin çenelerinin yardımıyla derinin 1,5 mm derinliği boyunca ısırabilirler, emdiği kan hacmi yaklaşık 5-15ml dir. Isırdığı yerden ayrıldıktan sonra bölgede 3 - 24 saat kanama olabilir. Halk arasında bilinenin tersine tıbbi sülük,  sadece kan emen bir canlı değildir. İnsan vücudunda pek çok etkide bulunan bu salgıyı bir ilaç olarak yapıştığı yerden kan dolaşımına aktaran bir canlıdır.

Sülükler binlerce yıldır tedavi edici amaç için kullanılmıştır. Mısırlı firavunların sülükleri tedavide kullandıkları saptanmıştır. Orta çağ döneminde Avrupa’da sülükler, birçok hastalığın tedavisi için uygulanmış ve resmi olarak kullanılması onaylanmıştır. İBNİ SİNA  sülük tedavisinin yararlarını övmüş cilt cilt kitaplar yazmıştır. EL KANUN FİT TIP (TIBBIN KANUNU) adlı eseri bugün Avrupa tıp fakültelerinde ders kitabıdır. Osmanlılar tarafından da sülük yaygın olarak tedavide kullanılmıştır. İngilizler sülüğe canlı eczane adını takmışlardır. Bazı yerlerde sülüğün adı profesör doktordur. İslam aleminde de büyük önem taşır, sülük ve faydaları ile ilgili 80 den fazla hadisi şerif bulunmaktadır.

Sülükler genellikle hastanın derisinde refleks hareketi meydana getiren noktalara uygulanır. Sülükler ısırdığı noktadaki mekanizmayı harekete geçirir ve o bölgede kan akışının artmasını sağlar. Kanı emerken içinde 100 ‘den fazla enzimin bulunduğu salyasını yumuşak bir hareketle insan vücuduna salgılar, vücudun içinde birikip atılamayan sıvıları çeker.

Sülük tedavisinin (Hirudoterapinin), birçok hastalığın tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmıştır. Sülüklerin Tedavi edici özellikleri kan emilirken vücuda verilen salgıda gizlidir.

Sülük uygulama insan vücuduna invaziv bir girişim olduğu için bu konuda eğitim almış, tıbbî bilgiye sahip sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmaması halinde istenmeyen sonuçlar doğabilir. Sülük tedavisi kesinlikle konunun uzmanı hekim tarafından yapılmalıdır.

Sülüğün Tıpta kullanıldığı alanlar

Kardiyoloji, Gastroenteroloji , Endokrinoloji, Jinekoloji, Üroloji, Göz , İmmünoloji

Tıbbi sülüğün insan organizmasındaki etkileri

Kanın pıhtılaşmasını önler,

Pıhtıların çözülmesini sağlar,

Hipoksi ‘yi düzenler,

Kan’daki oksijen miktarını arttırır,

Düşük tansiyonu normale çevirir,

Yüksek tansiyonu düzenler,

İltihaplı yaraların tedavi sürecini hızlandırır,

Damarlardaki kan dolaşımını düzenler,

Yağların eritilmesini sağlar,

Nabız, sinir ve kasları düzenler,

Genel refleksi düzenler,

Damar duvarlarını düzenler,

Antibakteriyel koruyucudur,

Bağışıklık sistemini güçlendirir,

Ağrı kesici özelliğe sahiptir.

Tıbbi sülük tedavisi hangi hastalıklarda kullanılır?

Tıbbi sülük tedavisi, atardamar ve toplardamar tıkanıklıkları başta olmak üzere birçok dolaşım sistemi hastalığında,

İltihaplı ve iltihapsız eklem romatizmalarında,

Her türlü kas ağrıları, fibromyalji ve huzursuz bacak sendromunda,

Boyun fıtığı ve bel fıtığı, tendinit ve tendosinovitde

İktidarsızlıkta, cinsel güç arttırıcı olarak,

Husye iltihabında,

Prostat da,

Baş ağrısında, migrende,

Baş dönmesi, kulak çınlamaları ve Menier hastalığında,

Astım ve bronşial hastalıklarda,

Çıban, sedef, egzama, ürtiker, kronik deri hastalıkları, mantar hastalıkları ve aknede,

Zona hastalığında,

Cilt kırışıklıklarının giderilmesinde,

Kanser ağrılarının dindirilmesinde,

Diş ağrısı ve iltihabında,

Depresyonda,

İyi huylu göğüs urlarında,

Ani işitme kaybında ve çeşitli kulak hastalıklarında (Orta Kulak İltihaplanması, Tinnitus.),

Göz tansiyonu ve buna bağlı görme kayıplarında,

Hormonal bozukluklar ve buna bağlı şişmanlıkta,

Kronik yorgunluk sendromunda,

Diyabetik ayak yaralarında,

Ortopedide, gangiren gelişmekte olan kopuk organ tamirlerinde tüm dünyada yaygın biçimde başarıyla kullanılmaktadır.

Sülük tedavisinin  yan etkileri  nelerdir?

Belirgin kanama (uzun süreli ve ağır kanama)

Isırık çevresinde kaşıntılı cilt kızarıklığı,

Yara enfeksiyonu,

Geçici eklem efüzyonu, lokal şişlik, ve bölgesel lenf boğumları şişmesi,

Pigment bozukluluğu, ısırık yerinde kabuk bağlama ve sınırları belirgin küçük çaplı kabarıklar,

Sülük tedavisi  ne zaman yapılmaz?

Hemofilide (hemofili) ,kanama bozukluklarında veya düşük kan trombositi  olanlarda,

Uygulama yerinde cilt hastalığı olanlada,

Akut mide ya da bağırsak ülserlerinde,

Ciddi anemide, kansızlıkta,

İmmün yetmezlik sendromunda (AIDS, kemoterapi alanlarda),

Şiddetli kronik hastalıklarda (ileri evre kanser, böbrek hastalıklarında uzun yıllardır süren diyaliz hastalarında),

Periferik damar hastalığında,

Ciddi yara komplikasyonlarında (örneğin kötü kontrollü şeker hastalığında, ciddi obezite de),

Sülük salyasının içindeki maddelere karşı bilinen alerjilerde,  

Sülüğün özellikle boyun, çene altı, koltukaltı, kasık gibi ana damarların bulunduğu bölgelere uygulanması tehlikeli olabilir. Göz kapağı çevresi gibi yumuşak cilt bölgeleri, avuç içi, ayak tabanı gibi keratinize bölgelere de sülük uygulanmamalıdır.

Haftaya buluşmak üzere sağlıkta kalın…