Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Bir 12 Eylül Hesaplaşması

Bir 12 Eylül Hesaplaşması

ZAVALLI DİKTATÖR MÜSVEDDESİ GİDERKEN BİZ KENDİ HALİMİZE YANALIM

12 Eylül ile gerçekten hesaplaşabildi mi Türkiye?                

Yoksa yüzde doksanın üstünde destek verdiği 12 Eylül Anayasasını yaşatma azmindeki gibi gerçekte sadece güçlü ve otoriter bir yönetimin sevdasını mı çekiyor?

İster asker kimliğiyle ister sivil kimliğiyle bu ülkenin istikrar aşkını remzedebilecek bir ses ve duruş karşısında yine her zamanki gibi o bildik teslimiyetine sarılmayı ulûlemre itaat ile de pekiştiren hasletini yaşatmayı marifet mi sayacak?

Sandıktaki irade, her zaman haysiyeti yüksek bir duruşun ifadesi olabilir mi?

Sandık her zaman haklı mıdır?

İşte 12 Eylül iradesi: yüzde doksanın üstünde bir halk desteği…

Milletin sandıktaki iradesi üstüne kim ne söyleyebilir, öyle mi?

Şerefli bir duruşu yüzde doksan mı temsil etmiştir, yoksa geri kalan yüzde dokuz kadarımız mı?

O günlerde zulme rıza gösterenlerin bugün demokrat kesilmeleri traji-komik sosyal psikolojimizin, zillet düşkünlüğümüzün bir ifadesidir o kadar.

Hiç kimse bu onursuz davranışı kutsamaya kalkmasın.

Hiç kimse bu onursuz davranışın mazeretlerini sıralamaya çalışmasın.

Sandığa giden ele kim ne yapabilirdi ki…

Korkuyorsan zaten iman problemin yok mu?

İman ile korku aynı kalpte nasıl yer alabiliyor?

Türkiye’nin 12 Eylül’deki şerefini temsil eden yüzde dokuzdur velhasıl yüzde 91 değil.

Bu ülke belki de o yüzde dokuzların duasıyla, tevekkülüyle, azmiyle ve iradesiyle ayaktadır.

Sürü halindeki kitlelerin mezellet davranışlarından bur ulviyet hâsıl edilemez.

Ne gerekçeyle olursa olsun zulme rıza göstermek bağışlanamaz.

12 Eylül’de şanlı milletimiz sınıfta kaldı.

Bugün de sınıfı geçmiş değil. Zira 12 Eylül yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor.

Sadece zulmedenlerin tipolojisi değişmiş o kadar.

İffetli Bir Kadına Dil Uzatan Namussuzlar

Namus erkekte daha güzel durur. Namuslu bir erkek iffetli bir kadına hiçbir hal ve şartta dil uzatamaz. 

Velev ki ucunda ölüm olsun.

Bir namuslu kadına dil uzatırsanız kıyametin kopmasını bekleyin.

Dünya yıkılsın. Her sahte namuslu da altında kalsın…

Düşünebiliyor musunuz, adam yıllarca cemaatin içinde her türlü melanete bulaşmış; şimdi bu tarafta ikbal açılmış televizyonlardan verip veriştiriyor.

Ayıptır, günahtır.  

Adama sormazlar mı? Ulan şerefsiz madem böyle bir kaseti o zaman gördün, niçin o anda isyan etmedin?

Şüyuu vukuundan beter bir hal…

Ben bu namus fukarasını hedef gösteriyorum. Görüldüğü yerde yüzüne tükürmeli…

BİR 12 EYLÜL ŞİİRİ*: Yürüyüş Kararı

Naci’ye
Zil çaldı mı yatalım mı
Sabah erken kalkalım mı
Birden yüze sayalım mı
Bir k üç dört, bir ki üç dört

Bu marş böyle söylenmezdi
Gönül böyle gücenmezdi
Sevda böyle tükenmezdi
Bir ki üç dört, bir ki üç dört

Yardan mektup gözleyene
Baba evi özleyene
Zulada aşk gizleyene 
Bağırttılar bir ki üç dört

Şu zamanı durduralım
Hangi boya vurduralım
Saya saya kuduralım
Bir ki üç dört bir ki üç dört

Bir ki üç dört, bir ki üç dört
Ey adalet üstünü ört
Ayazda kaldı hürriyet
Bir ki üç dört, bir ki üç dört

*Naci Bostancı’ya ithaf etmişim bu şiiri… Besteledim de… Kafes filminde zindan anlatılırken bu türkü çalıyor…

Kafes’e Giderken

Tutuklandım ve 12 Eylül’ün zindanı Mamak’a götürülüyorum. Gece yakalandığım apartman dairesinin altındaki dairede Erzurumlu bir mühendis oturuyordu. Karısı gerçek bir ülkücü idi. İmanlı bir Erzurum kadını..

Gecenin iki suları…

Açtı kapıyı ben zorbaların arasında aşağıya indiriliyorum.

O çıktı ve sırtıma şöyle bir vurdu:

Lütfü! Korkma! Senin Allah’ın var. Bunların nesi var?

Bu ses, bu nefes, bütün zulmet anlarında bana moral kaynağı oldu. Benim Allah’ım vardı ve bunların yazık yoktu…

Hiçbirinin karşısında eğilmedim. Beni çiğnerken zorbalar işte o ses kulaklarımdan hiç gitmedi. Allah var gerisi laf-ı güzaf…

Allah’ın toplumu zulmetin, küfrün, riyanın, yolsuzun, hırsızın, yanlışın, çirkinin, kötünün yanında durmaz.

Kendini düzeltir.

Düzeltmez ise Allah ona bir Hülagu gönderir… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi