Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

...Sirkatin Söylermiş...

...Sirkatin Söylermiş...

"Meral Akşener sağlam bir kadındır. İsminin çok çirkin bir iftiraya maruz kalması kabul edilemez. Meral Hanımla dünya görüşlerimiz birbirinden çok farklıdır ama on 28 Şubattaki cesaretinden dolayı hep hayranlıkla izledim. Ancak öyle olmasaydı da, ya da herhangi bir kadın da aynı iftiraya maruz kalsaydı bu gün yaşadığı mağduriyette yine aynı şekilde yanında olurdum.”

Bu cümleler, medyamızın en popüler hanım yazarlarımızdan Nagehan Alçı’ya ait.

Hay Allah razı olsun.

Siz sahip çıkmasanız Meral Hanımın hali nice olurdu?

Hanımefendi her dönem hakkın, hukukun, adaletin, mağdurun, mazlumun yanında olmuş ya yine oluyor.

Ayrıca bu ilk paragraftaki son cümlesi biraz zorlama yazıldığını anlatsa da –zira bir sürü dahi manasındaki da tek bir cümle içinde kullanılmış- yine de medyun-u şükranız efendim kendilerine…

Ya Meral hanıma sahip çıkmayıp da iftiracının yanında yer alsaydı ne yapardık?

İkinci paragraf zaten asıl maksadını anlatıyor kıymetli yazarımızın.

“Beni bu konuda fevkalade rahatsız eden çok ataerkil bir tavır var. Bir kadın söz konusu olunca hemen herkes onun namusunu korumaya, kanıtlamaya girişiyor.” 

Rasim Ozan’ın namusu söz konusu olunca niye kimsenin namusunu kurtarmadığından şikâyet ediyor. “… topluca bir namus kurtarma operasyonuna girişildiğini hiç hatırlamıyorum” diye yazıyor.

Demek ki onu rahatsız eden şey Rasim Ozan’a niye sahip çıkılmadığı…

Meral Hanım bahane…

Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş...

DÜNYA GÖRÜŞLERİMİZ UYMASA DA

Bu cümleyi seviyorum. Kolay mazeret üretiyor.

Haşmet’i o yüzden yazdım. Hani onunla dünya görüşlerimiz çok farklı ama severim (severdim) dürüstlüğünü…

Ya şimdi?

Sıkılıyorum. Geyik muhabbetine çeviriyorum her zaman sohbeti… Nagehan Alçı’ya dönelim:  Meral hanımla dünya görüşlerimiz birbirinden çok farklıdır ama…”

Gören de zanneder hakikaten olağanüstü farklı…

Yani bir dünya görüşü var Nagehan hanımın…

Var mı?

ENGİN ARDIÇ FETHULLAHÇI BİR GAZETEDE NE YAZARDI

Benim en çok merak ettiğim hususlardan biri Engin Ardıç gibi bir şövalyenin kılıcını hangi uğurda sallarken daha keyif aldığıdır.Zaman gazetesinde yazsa acaba ne yazardı? Nasıl bir keyif alırdı?

HAŞMET BABAOĞLU DA SIKILMIŞ

Şecaat arz ederken sirkatin söylemeye bir başka örnek de Babaoğlu’ndan. Ben onun bulunduğu çevreden sıkıldığını zaten biliyordum da kendi kendine itiraf edeceği günü bekliyordum. Şimdi bir başkasının “sıkılmışlığını” anlatırken aslında Sabah gazetesinde ve bu çevrede ne kadar sıkıldığını anlatmaya çalışıyor.

Hayat tarzı, bakış açısı, kaliteli yaşamak filan derken ne demek istedi acaba? Ben de ona soruyorum “niçin kendine bir başkası muamelesi yapıyorsun? Delikanlıca kalem oynatsana.. Dilediğini yazsana. Diline gem vurmasana…”

İyi değilsin işte…

İyi olmaya bak!

Yine eskisi gibi…

RUBAİ

Riyakâr
Sıtkile ikrar verip ardım 
sıra dalga geçer
Görse küçük bir çıkar ânında ağyarı seçer
Dost diye en mûtena 
mevkiyi kapıp duruyor
Ömrü ne hicran ki cehaletle, yalanla göçer

KANTONCU

Şecaat arz ederken sirkatin söyleyenlerden biri de Orhan Miroğlu
O da Mardin Kantonundan yazıyormuş…
Dağlar orman, tepeler yayla, ovalar hep tarla…
Ne güzel bağlar…
Süreç niçin övülmüş bu yazıdan anlaşılıyor.
Kanton içinmiş…
Demek ki Türkiye birkaç kantona bölünecek, Miroğlu da her kanalda mutluluk tablosu çizecek…
Kantoncu yazı Star’da çıktı hatırlatırım.

MUHAKEME

Şecaat arz ederken sirkatin söylemelere bir örnek de “bu topraklarda bir daha hiçbir seçilmiş başbakan idam sehpasına çıkarılamayacak, muhakeme edilemeyecek” cümlesidir.
Başbakanların asılamayacağını anladık. Zaten teröristbaşı da asılamıyor. Daha doğrusu kimse asılamıyor.
Fakat muhakeme edilemeyeceği ne demek?
Ne kastediliyor?
Adaletten kaçılır mı?
Herkes muhakeme edilmeli oysa.
Seçilmiş, atanmış, herkes…
Sayın Davutoğlu’na bu sözler yakışmadı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi