Fikri Türkel

Fikri Türkel

Dünya Fındık ve Fıstıkçıları Antalya'da...

Dünya Fındık ve Fıstıkçıları Antalya'da...

Biz fındık ve fıstık diyoruz ama kabuklu yemiş demek daha doğru. Arasında fındık, fıstık, ceviz, kaju gibi onlarca ürünün temsilcisi olan International Nut Counsil (INC) olarak bilinen Dünya Kabuklu Yemiş Sanayicileri yarın (22 Mayıs 2015) Antalya'da bir araya geliyor.

Neler konuşacağı medyaya yansıyacaktır. Ben size Türkiye'nin stratejik öneminden ve yeni bir vizyon arayışındaki rolümüzden bahsedeceğim. 

Konuyu anlamak için, INC'de temsil edilen ürün gruplarından bahsedeyim. Dünyada değer olarak en büyük pay bademde bulunuyor. Ardından bizim Antep fıstığı dediğimiz pistachios geliyor. Ceviz ve kajudan sonra bizim fındığa sıra geliyor. Brezilya fındığı, macadamia denilen ve fındığa benzeyen ve Güney Afrika ve Avustralya'da yetişen ürün de listede bulunuyor. Çam fıstığı, kayısı, kuru üzüm, kuru erik, hurma da INC'de temsil ediliyor. 

Kabuklu yemişlerin ana vatanı Akdeniz Bölgesi kabul ediliyor. Son yıllarda sağlıklı beslenme ile birlikte kabuklu yemişlere ilgi arttı ve artmaya da devam ediyor. Mesela, Amerika'da sağlık kampanyaları sürdüğü için son on yılda badem satışları yüzde 87 arttı. INC, sağlıkla ve kabuklu yemişle ilgili yayınları arttırma kararı aldı. Antalya'daki zirvede de yine sağlıklı beslenme önemli gündem maddeleri arasında olacak.

INC, dünya ekonomisine yılda 2 trilyon dolar zarar verdiği tahmin edilen obeziteyle savaş; kanser, kalp krizi, diyabet türü hastalıklarla mücadele gibi konularda kullanmak için 300 milyon euro olan yıllık fonu 2015 yılında 500 milyona çıkardı. INC'nin sitesinde ilginç yemek tarifleri de bulunuyor. Tavsiye ederim. 

Eğer rakamsal büyüklüklere bakarsak; 2014 yılında bir önceki yıla göre kabuklu yemiş pazarı yüzde 25 oranında büyüyerek 33.7 milyar dolara, kuru meyve pazarı ise yüzde 5 oranında büyüyerek 7.4 milyar dolara ulaştı. Badem 8.3 milyar dolar, fıstık 7.3 milyar dolar, ceviz 6.4 milyar dolar, kaju 4.6 milyar dolar, fındık 3.7 milyar dolar pay alıyor. 

Öncelikle fındığı üretmek ile ticaretinde etkin olmak ayrı bir şey. 20 yıl önce Türkiye, dünya fındığının yüzde 85'ini üretiyordu, şimdi yüzde 71'ini üretiyor. Amerika'dan Çin'e, İtalya'dan Gürcistan'a yeni üreticiler devreye giriyor. 
Daha ilginci, Türkiye'deki fındık dış ticaretinin yüzde 60'dan fazlası yabancıların eline geçti. Zaten ürettiğimiz fındığın üçte birini Nutella'nın sahibi İtalyan Ferrero satın alıyor. Malum Ferrero, Manisa'da kurduğu fabrikanın yanı sıra, en büyük fındık üreticisi Oltan Gıda'yı satın aldı. Zaten Türkiye'deki 15 fındık işleme tesisi Ferrero'ya sözleşmeli üretim yapıyor.

Bir başka gelişme daha şudur: Biz üretiyoruz ama fındığı işleyen yabancılar. Almanya ve İtalya en büyük fındık işleyen ülke durumunda. 

Aslında badem, yer fıstığı, fındık arasında gizli bir rekabet var. Pek çok üründe birbirine ikame edilebiliyor. Küresel üretimde bu dengeler iyi takip edilmeli. Antep fıstığına talep sadece iç pazarda değil, dünyada da artıyor. 

Fındık bahçelerimizi yeniden dizayn etmeliyiz. İkame edilebilir ürünler konusunda daha duyarlı olmalıyız. Yani bademden kestaneye, cevizden yer fıstığına kadar üretim yapımızı düzenlemeliyiz. 

Türkiye'deki çikolata üreticileri artık iyi bir oyuncu durumunda... Üreten değil işleyen bir yapı için daha büyük gayretler göstermek zorundayız. 

Ferrero, bizden aldığı fındığın değerini marka ile on kat artırıyor. 

Kabuklu yemişler Türkiye'nin en önemli değeridir. Ancak değerlerini daha da artırmak için bu ürünleri küresel oyuncu haline getirmek gerekir. Bakalım Antalya Zirvesi ile bu değer bir kere daha anlaşılabilecek mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi