7 Haziran Sorunsalı: AK Parti ve MHP’nin Oranı, HDP’nin Barajı
7 Haziran seçiminin “Türkiye’nin omurgasını değiştirecek seçim” olacağını söyleyenler var. Bu hüküm yanlış. Çünkü Türkiye’nin omurgasını değiştiren seçim, 1991 seçimidir; 2002’de bunun sonucu alınmıştır ve 2002’den bu yana da omurga değişimi uygulaması yapılmıştır.
Öyleyse 7 Haziran 2015 seçimlerinin önemi nedir?
Gazetelerdeki yorumları okuyun, televizyonlardaki yorumları dinleyin; 7 Haziran seçimlerinden beklenen 3 husus var. Biri, AK Parti’nin oy oranının düşmesi; öteki, AK Parti’den MHP’ye ne kadar oy gideceği; diğeri de HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği. Yani bu seçimlerde CHP’nin esamisi okunmuyor. Zaten Kılıçdaroğlu, “Hedefim % 35 diyerek” yarıştan koptuğunu taa başta ilan etti.
Şu anda seçimlere en çok asılan iki parti AK Parti ve HDP.
AK Parti, Tayyip bey sonrası ve Davutoğlu ile girdiği ilk sınavından büyük bir başarı ile çıkma mücadelesini veriyor. Seçmen bıkkınlığı ve bazı psikolojik olumsuzluklar yaşayan tabanını, tekrar heyecan dalgasına sevk etmeye çalışan AK Parti, seçimlere var gücüyle yükleniyor. Çift koldan (AK Parti ve Tayyip bey) yüklenilen seçimlerin tek amacı % 50 bandını korumak ve en az 330 civarı milletvekili çıkarmak.
AK Parti içinden bakılınca durum % 50 bandı gibi görünüyorsa da, dışarıdan bakılınca, muhalefetin hedeflediği oran ( % 38-39) olmaması için gayret sarf edildiği intibaını uyandırıyor.
Doğan medyanın tüm gayretleri ve hatta bombalamayla ortaya çıkan mağduriyet edebiyatı, HDP’nin barajı geçmesidir. Tabii, Doğan Medyası, HDP’nin kara kaşı kara gözü için vermiyor bu desteği; onların amacı, HDP’nin barajı aşması durumunda AK Parti’nin milletvekili sayısının düşeceği tahmini.
Doğan Medyası, Orta ve Batı Anadolu’da geleneksel oy sınırına dayandığı ve Doğu ve Güneydoğu’da da hiç oy alamayacağı için MHP’den ümidi kesti. Bunlara göre, MHP oy oranını arttırıp AK Parti’nin oranını düşüremeyecek. AK parti’nin oy oranını düşürecek kitle, Kürt kitlesidir. Kürtler ve Kürtçülüğün çıkış kaynağı olan Türk solu, oylarını bir araya getirip barajı geçerse, güya AK Parti’nin milletvekili sayısı düşecektir. HDP’nin barajı aşamaması durumunda, Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamındaki milletvekillerinin hepsini AK parti kazanacaktır. Bu da en az 35-40 milletvekili demektir. 35-40 milletvekilini de AK Parti’nin alması demek, 2019’a kadar elinin rahat olması ve hatta başkanlık sistemi için önünde engel kalmaması demektir.
Bu tespitlerden sonra, tekrar söyleyebiliriz: 7 Haziran 2015 seçimleri, AK Parti’nin oy oranı ve HDP’nin barajı aşması seçimidir. Yoksa, bu seçim, 13 yıllık iktidar yorgunluğu ve yıpranmışlığından dolayı, MHP’nin AK Parti’ye emanet olarak verdiği oyların mayalanıp çoğalarak geri dönmesi için en uygun seçimi olabilirdi. Herkes, mayalanarak geri dönecek oyları merak ediyordu fakat MHP’nin böyle bir havayı teneffüs ettiğinin işaretleri seçim kampanyası süresince hiç görülmedi. AK Parti ve HDP’nin baş rolü oynadığı seçim kampanyasında, diğer partiler gibi, MHP de bu seçimlerde figüran olmaktan öte gidemedi. 2010’dan beri fırsatları kaçıran ve böylece fırsat kaçırmayı bir alışkanlık haline getiren MHP’de, değişen bir şey yok.
Bütün bu gerekçelerle lafı şöyle bağlayabiliriz: 7 Haziran 2015 seçimleri, AK Parti’nin oy oranına ve HDP’nin barajı geçmesine kilitlenmiştir. Gerisi hurde teferruattır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.