AK Parti ve HDP’nin Ortak Noktaları
Genel seçimler yaklaştıkça seçim sonrası hesaplar artmaya başladı.
Birçok anket firmasına göre HDP’nin oy oranı baraj sınırında.
Barajı geçmeleri durumunda AK Parti’nin tek başına iktidar olma şansı ortadan kalkıyor.
Hal böyle olunca iktidar çevrelerinde de bir tedirginlik hali başladı.
Acaba ne olacak, işler değişirse düzenimiz bozulur mu, iktidar değişirse biz ne yaparız?
Bu tedirginlik hali ilginç ve tehlikeli çıkışlara da sebep oluyor.
Sanki halk ayaklanması çıkacakmış gibi sarayın önünde silahımla beklerim diyenler, ilahileri “Recep Tayyip Erdoğan” ismini ekleyerek değiştirenler...
Ancak önemli bir detay atlanıyor.
HDP barajı geçerse AK Parti ile rahatlıkla koalisyon kurabilir.
Baraj altı kalınırsa da durum değişmeyeceği için siyaseti tıpkı şimdiki gibi yönlendirebilir.
Şu ana kadar PKK’nın siyasi uzantısı ile gayet iyi anlaşan tek parti AK Parti…
Bunun en yakın kanıtı “Dolmabahçe mutabakatı” adı verilen toplantı.
HDP’nin artan oyları da CHP ya da MHP’den değil doğrudan AK Parti’den geliyor.
Hal böyle olunca iki partinin ortak noktaları, değer yargıları, hemfikir oldukları konular ön plana çıkıyor.
Örneğin terör örgütünün gecelerine çıkıp, sahnelerinde “vallahi APO’yu özledim” diye şarkı söyleyen Ahmet Kaya, AK Parti’de büyük bir ilgi görüyor.
Hatta geçenlerde gençlik kollarının hazırladığı belgeselin fon müziğinde Ahmet Kaya kullanılmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan neredeyse çıktığı her televizyon programında Ahmet Kaya’yı güzel dileklerle anıyor.
PKK’lı olduğu için toplumun büyük bir kesiminde kabul edilmeyen, tepki duyulan Kaya’yı kurumsal olarak anan ve değer veren bir diğer parti de HDP.
Seçim müziklerine bakacak olursak, iki parti de Kürtçe müziklerle ve Kürtçe konuşarak propaganda yapıyor.
Terör konusundaki düşüncelerine bakıldığında teröriste bilezik takan, onları masumlaştıran, terörist annesi ile şehit annesini aynı kefeye koyanlar yine ortak noktada buluşuyor.
Peşmerge Barzani’yi kongrelerine davet eden iki parti var. Biri HDP diğeri AK Parti…
Terör konusunda 1990’lı yıllardaki PKK katliamlarını görmeyip, devleti suçlu kılan, hatta özel harekat polislerini sarkık bıyıklı olduğu gerekçesiyle “faşist” ilan eden siyasilerin bir kısmı AK Parti diğer kısmı da HDP’de…
Dersim’de katliam yapıldı diyen iki parti var.
Türkiye’nin kuruluş aşamasında milli devlet yapısının zorla dayatıldığını ve bu yüzden Kürtlerin haklarının yendiğini iddia eden düşünürler yine bu iki partide birleşiyor.
“Ne Mutlu Türküm diyene” sözlerinden rahatsız olup, birçok ilde tabelaları indirenler yine aynı iki parti.
Devlet eliyle Kürtçe televizyon kanalı kurulmasını en çok PKK istiyordu.
Öcalan’a tepki göstermeyip, görüşen iki partiden biri AK Parti diğeri de HDP...
Çözüm süreci nedeniyle, PKK’ya terör örgütü demek bile abes karşılanıyor.
Şimdi tüm bunları alt alta toplayınca iki parti arasında; terör, vatandaşlık tanımı, milli devleti istememe gibi konulardaki ortak yargılar dikkat çekiyor.
Bu zamana kadar aralarından su sızmayan iki partinin biri meclis dışında kalsa da, meclise girse de değişen çok bir şey olmayacaktır.
AK Parti-HDP tıpkı Dolmabahçe’de oturduğu gibi oturur, anlaşır, el sıkışırlar.
O yüzden tedirginliğe mahal yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.