Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Muhalefetini Bile Şekillendiren Bir Parti

Muhalefetini Bile Şekillendiren Bir Parti

AK Parti’yi beğenirsiniz, beğenmezsiniz; yaptıklarını onaylarsınız, onaylamazsınız… Veya Ak Parti’yi başarılı bulursunuz veya bulmazsınız… Bunlar başka ve hatta başarı konusunu tartışabilirsiniz ama şunu asla unutmamak gerekir ki, Ak Parti, bir yandan kendisini ve eksen değiştirterek Türkiye’yi yeniden dizayn ederken,  öbür yandan da muhalefetini esaslı bir şekilde dizayn etmiştir.

Sosyal politikalar ve uygulamalarla CHP’nin elindeki “sosyal devlet” iddiasını ve buna bağlı olarak sol söylemi, fantezi olmaktan çıkarıp uygulanabilir politikalar haline getirmiştir. Ülkenin bazı sanat ve kültür şahsiyetlerini, özgürlük söylemi etrafında birleştirip Ak Parti’yi savunur duruma getirmiştir. 

Milliyetçiliği ve dış Türkler konusunu, söylem olmaktan çıkarıp eyleme dönüştürerek MHP’nin elindeki önemli kozlardan birini, kendi politikası haline getirmiş. Sadece politika haline getirmekle kalmamış, siyaset duyarlılığıyla fiiliyata da geçirerek muhtelif uygulamalar gerçekleştirmiştir. 1970’lerin MHP’sinin savunduğu tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkarak, kadim MHP’li tabana hitap etme becerisi göstermiştir.

CHP ve MHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da olmaması ve HDP’nin de Doğu ve Güneydoğu dışında başka bölgelerde olmaması karşısında, bütün Türkiye’nin partisi olma özelliği göstermesinin yanı sıra en fazla Kürt milletvekilinin olduğu parti olması hasebiyle, HDP’nin de elindeki etnik kozu almış durumda bir partidir Ak Parti. 

Birinin sosyal devlet zihniyetini, diğerinin milliyetçi kodlarını, ötekinin etnisitesini politik imtizaçla kendisine mal eden Ak Parti, muhalif partilere sadece Kemalizme dayanan alanda faaliyet gösterme imkanı bırakmıştır.  Bu arada yeri gelmişken izah edelim; HDP’yi, Kemalist sistemin Kürt versiyonu olarak görmek gerekir. Çünkü, dayandığı Apoculuk, Stalinist bir zihniyet olarak 1924-25’lerde hayata geçirilmeye başlanan Kemalizmin, Kürtlere göre şekillenmiş halidir. Zaten bu haliyle Apocu Kürtçü hareket, 100 yıl gecikmiş bir Kemalizmden ibarettir. Allah muhafaza, Türkiye bölünüp bir Kürt devleti kurulursa, Apocu Kürtçülerin yapacağı ilk iki iş Kürt Dil Kurumu ve Kürt Tarih Kurumunu tesis edip, Güneş Dil Teorisini Kürtçeye göre yeniden yazmak ve “Özkürtçe” diye bir şey icat edip Kürtçe’nin anasını ağlatmak olacaktır. 

Evet, Ak Parti muhaliflerine kala kala çağdışı Kemalist alan kalmıştır. Bir zamanların “medeniyet milliyetçiliği” davasını güden ve Atatürk’le ilişkisi, ne çok olumsuz ve ne de aşırı perestişkar olan MHP bile, bugün sadece kemalizme sarılmıştır. Sosyal paylaşımlarda en fazla kemalistlik yapan iki siyasi grup vardır; biri CHP’ diğeri MHP’dir. Kemalizm ve CHP yan yana hiç yadırgatıcı bir manzara arz etmiyor ama Kemalizm ile MHP, kadim ve bağımsız ülkücülerin gözünde, hayli yadırgatıcı bir manzara arz ediyor. 

Kısacası Ak Parti, muhaliflerine çok dar bir siyaset alanı bıraktı ve bu alan da popüleritesini yitirmiş bir alan olduğu için, toplumsal iletişimde bereketli bir alan olarak görünmemektedir. Yani Ak Parti, muhaliflerini çorak bir alanda siyaset yapmaya mahkum ederek toplumla duygusal ilişkilerini kesmeyi becermiştir. Muhalefet de bu dar alandan çok memnun görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi