Hepimizin bildiği İslâmofobinin varlığı. Gerçekten var ve bazı merkezler tarafından yaygınlaştırılıyor... Avrupa’da, Amerika’da, aynı Endülüs’ten Müslümanların külliyen sürülmesi misilli bir eylem her zaman beklenebilir...

Avrupa’da bu düşünceyi savunanlar ne zamandır meydanlarda. Gittikçe güçlendiği söylenen PEGIDA’yı duymuşsunuzdur herhalde...

Şu Türkler olmasa, İslâmofobi olmaz gibi geliyor bana...

İşi karıştıran onlar. İslâmfobinin temelinde “Türk korkusu” var.

Avrupa’nın Haçlı seferlerinden beri hafızası bu korkuyu çok yakından tanıyor.

Kudüs’e Anadolu üzerinden gitmek istediler, kara yoluyla başka türlüsü olmazdı zaten... Seçuklu duvarına tosladılar...Yüzbinlercesi Anadolu’da telef oldu...İşte “Çanakkale şairi”nin sözünü ettiği Kılıçarslan, Haçlıları bozguna uğratan Selçuklu sultanı: 

Sen ki son ehl-i salîbin kırarak savletini

Şarkın en sevgili sultanı Salahaddini

Kılıçarslan gibi iclâline ettin hayran

(Sen ki son haçlı ordusunun saldırısını Kılıçarslan gibi kırarak, doğunun en sevgili sultanı Salahaddin’i yüceliğine hayran ettin…)

Tamam Haçlılar Kudüsü, Filistin’i bir süreliğine ele geçirdiler. Kırallıklar, kontluklar, dükalıklar kurdular...

Peki bu irili ufaklı haçlı saltanatına kimler son verdi? 

Eyyubiler, Memlûkler...

Eyyübiye Devleti Suriye’de Selçuklu atabeyliği olan Zengilerin devamı. Selçuklu Beyi Ak Sunguroğlu İmadeddin Zengi’nin hizmetine giren Necmeddin Eyyub (Selahaddin’in babası) Haçlılara karşı savaştı. İmadeddin Ölünce,

Şam Atabeyleri Börüler, Tuğtekinliler’in hizmetine girdi. (Demek ki, oğullarından birinin adının Tuğtekin diğerinin Börü olması boşuna değil.) Diğer oğul Selahaddin’de İmadeddin’in oğlu Nureddin Zengi’nin himayesinde yetişti.

Selahaddin’i Şirkuh’la birlikte Mısır’a gönderen de Nureddin’dir. Mısır’da Fatımî hakimiyetine son veren Selahaddin daha sonra Haçlılarla mücadeleye kendini adadı. Kudüs’ü istirdat ederek (geri alarak) “şarkın en sevgili sultanı” oldu…

Selahaddin Selçuklu devlet geleneğini sürdüren bir devlet kurdu. Haleb’i alması üzerine bir Arap şairi onu şöyle övdü: “Araplar Türklerin devletiyle yüceldi. Haçlıların davası Eyyub’un oğlu tarafından perişan edildi…”

Filistin arzından son haçlı kalıntılarını da Memlukler temizledi, bilhassa sultan Baybars…Memluk devleti, devleti’t-Türkiye olarak anılıyordu! Fakat Avrupa’da asıl Türk korkusunu büyüten Osmanlılardır…

Selçuklular, Eyyübiler, Memlukler Haçlılara karşı müdafaa savaşı yaptılar. Osmanlılar ise Haçlı seferlerinin iadesi mahiyetinde Avrupa ortalarına kadar ilerlediler…

Osmanlı siyaseti bir dünya siyasetiydi ve bütün Müslümanları gözeten hedeflere sahipti… Bu yüzden Osmanlı’nın zayıflatılmasıyla yetinilmedi. Tamamen ortadan kaldırılması isendi. 

Osmanlı yıkıldıktan sonra dünya siyaseti takip eden bir İslâm devleti olmadı…

Türkiye zorunlu aday!

Onun her hareketi sadece dışarıdan değil içeriden de dikkatle takip ediliyor ve önlenmeye çalışılıyor. 

İşte bu yüzden tırlattılar!

Türkiye, Suriye’de Esed’e karşı mücadele edenlere yardım ediyor. Bunu hem mazlum halkını sığınmacı olarak alarak yapıyor, hem de savaşanlara destek vererek. MİT Tır’ları hikayesini dikkatle okuyun. Bu TIR’lar Kobani’ye gitse idi, alkışlanırdı. Hükümet Türkmenlere gönderildiğini söylüyor. Yuhalanmakla kalınmıyor, lânetleniyor!

Türkofobi, Türkiyefobi içeride de çok güçlü hale getirilmiş. 

Öyle ki kendini Türkçü sanan bazıları bile buna âlet oluyor. 

San nasıl Türkmenlere yardım edersin? Öyleyse al sana!

(Bu yazı, Suriye Türkmen Meclisi “evet, bize yardım edildi” açıklamasından sonra yazılmıştır!)