Ahiret ve dünya hayatı yol ayırımında bir ibadet
Hidayetle ölüm arasında olan herkes ibadet etmekle mükelleftir. Bazı ibadetler vardır kalbidir, kalbindeki niyete zarar verecek bütün mikroplarla mücadele etmek zorundasınızdır… Çünkü o kalpte halis niyete toz konmasını istemeyen bir rabbimiz var…
Bazı ibadetler de maddidir… O ibadette asla cimrilik yapamazsınız… Zaten maddi imkânı sağlayan da Allah’u Teâlâ’dır. Ve belirlediği o ibadette (Zekat-infak) sizi para verirken görmek ister.
Yine bazı ibadetler de vardır ki hem maddi, hem kalbi hem de manevidir… Ve barut kokar… İşte o ibadetin de vakti geldiğinde Allah’u Teâlâ sizi o ibadet beldesinde görmek ister.
Cihad beldesi adı verilen o ibadet beldesi yolcularını, ahirete iman, ya da Allah’a kavuşma isteği belirleyecektir. İşte tam burada insan yol ayrımındadır… Ya dünya sevgisine ya da ahiret sevgisine kulak verecektir. İnsan karar aşamasındayken gökten ilahi bir uyarı şefkatle gelir ve hangi yolun daha karlı olduğunu gösterir:
“Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.”
Evet…
Dünya hayatının ebedi zannedileceği ve görsel güzelliğinin aldatıcı olduğu, ahiretteki hayatın yanından bile geçemeyeceğini çok güzel bir üslupla söylendiğine şahit oluyoruz.
Bir insanın Allah’ın bu cihad çağrısına kulak vermeyişinin çok sebepleri olabilir… Ama genele baktığımızda daha çok ölmek istemeyen insanları görürüz… Yani dünyada kalmaya razı olan… Yani ahirette kendisini bekleyen ödülün farkına varamayan… Yani Allah’ın vaadine güvenemeyen…
Allah’ın cihad ibadeti için sessiz kalanlar sadece sevap kazanmaktan mahrum kalmazlar… Bu ibadete doğru yürümeyenler için cehennem tehditi bakın nasıl bir uslupla geliyor;
“Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.”
Evet… Bu ibadet için ayağa kalkmazsak şiddetli bir azap bizi bekler… Şiddetli azabın bizi beklediği haberine rağmen bu ibadeti ciddiye almamak ne anlama gelir acaba hiç düşündük mü?
Sanırım Allah’ın tehdidini hiçe saymak gibi bir durum ortaya çıkar ki bu daha vahim bir tavırdır… Allah’ın tehdidi, kalan ömrün komple alınması ve insanın adam yerine konmamasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.