AK Parti İçin Sait Faik Der ki…
Sait Faik, Sinağrit Baba hikayesinin sonunda, tam da Ak Parti’nin durumuna uygun laflar söyletir Sinağrit Baba’ya… Sinağrit Baba’nın laflarını sona bırakalım ve 7 Haziran seçimleri ile ilgili tespitlerimizi söyleyelim.
1) Kazanan HDP değil, Doğan Medya ve İstanbul Sanayi Cuntasıdır. (Pazartesiden itibaren Doğan Medya’nın borsa hisseleri yükselmiştir.) Cukkaları kesilen bu kesim, yeniden cukkalanmak için kaostan medet umar hale gelmiştir. O yüzden bu grup HDP’yi destekleyerek, denge terazisinde CHP ve MHP’nin yaratamayacağı hafif bir ağırlığı HDP’ye verdirmişlerdir. Yani seçimin galibi, bu cunta ve HDP’ye baraj atlatan yüzde 4’lük emanet bir seçmen kitlesidir.
2) CHP, bu seçimin kesin mağlubudur. Bunu izaha gerek yoktur.
3) MHP, iktidarın açılım ve çözüm sürecini değerlendirerek yüzde 4’lük bir oy artışı sağlamıştır ancak MHP’nin bu kazancı, olması gereken bir kazanç değildir. Özellikle Ege’de Ak Parti’nin dolduramadığı boşluğu, MHP de dolduramamıştır.
MHP bu boşluğu doldurabilseydi, şimdi ana muhalefet partisiydi.
4) Ak Parti, Cumhurbaşkanlığı seçimine göre 10 ayda yüzde 11 oy kaybetmiştir. Bunun da kıvırması yoktur. Giden oyların % 1-2’si MHP’ye, %3’ü HDP’ye gitmiştir. % 3-4’lük bir kesim de sandığa gitmemiştir.
5) Ak Parti’yi sadece Doğan Medya ve İstanbul Sanayi Cuntası değil, yorgun, bıkkın ve yılgın olan ve sandığa gitmeyen Ak Partililer de mağlup etmiştir.
6) HDP, mecliste Kürtlerin değil, terörün sesi olacaktır. Göreceksiniz, mecliste insan haklarından ziyade terör örgütüyle ve örgüt başıyla ilgili konuları dile getirecekler.
7) Ak Parti’nin tek başına hükümet kuramayacak olması, çok da önemli bir şey değildir. Benzeri bir badire 28 Şubat’ta da yaşanmış; ancak 2002’de bu badire de tuzla buz edilerek yok edilmiştir.
8) Ak Parti, hiçbir şekilde koalisyona girmeyerek, değerini hakkel-yakin göstermelidir ve erken seçim hatası falan da yapmamalıdır. Biz 80 sene sabrettik; bir 4 sene daha sabrederiz Allah sağlık verirse.
***
Şimdi gelelim Sinağrit Baba’nın dediklerine:
Sinağrit Baba, bir balıktır.
Yakalanacağı oltayı seçmek ister ve çok nitelikli birinin oltasına av olarak hayatını tamamlamak ister. Sonunda öyle birinin oltasına yakalanır ki…
Sözü Sait Faik’e bırakalım: “Bu adam şimdiye kadar hiç imtihan geçirmemişti. Ömrü boyunca, cesur, cömert, Sinağrit Baba’nın istediği şekilde mağrur yaşamıştı. … Bütün devirler ve seneler boyunca kendisini tutan oltanın sahibi ne cesaretini, ne cömertliğini, ne gururunu bir tecrübeye, bir imtihana tabi tutturmamış, her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi... Ama belki de ölünceye kadar cömert, cesur, mağrur yaşayacak olan bu adamın şu ana kadar bir defa bile bir imtihana sokulmadığını anlamıştı.”
7 Haziran seçimleri de Ak Parti için bir “imtihan seçimi” olmuştur. Bundan sonra Ak Parti daha da kurumsallaşma yolunu tercih etmeli ve partililik kimliği hususunu çok daha ciddiye almalıdır. “İyi günün dostu/Dar günde hani?” türküsünde de söylendiği gibi, gerçek Ak Partililik şahsiyeti, bu dar geçitte belli olacaktır.
Biliyorum; yazı biraz karışık oldu. Bugünlerde Türkiye’de kimin aklı karışık değil ki?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.