Fikri Türkel

Fikri Türkel

Şehrin Yeni Taksileri Uber ve Bitaksi

Şehrin Yeni Taksileri Uber ve Bitaksi

Uzun zamandır Uber ve Bitaksi uygulaması üzerine yazmayı planlıyordum. Geleceğin taksi uygulamaları bunlar olmasa bile, bu teknolojiyi kullanan uygulamalar bizi taşıyan taksiler olacak.

Bu uygulamalar nasıl kullanılıyor?

Bitaksi uygulamasını cebinize indiriyorsunuz. Taksi çağırmak için lokasyonunuzu gönderdiğinizde, size en yakın Bitaksi üyesinin aracıyla bağınız kuruluyor. Hem taksi hem siz birbirinize ne kadar yakın olduğunu görüyorsunuz. Ve en kısa sürede aracınıza biniyorsunuz.

Uber uygulaması, Türkiye için daha yeni bir uygulama. Şimdilik taksilerle değil, kiralık arabalarla çalışıyor. Uygulama benzer çalışıyor. Konumunuzu gönderdiğinizde Uber ile anlaşmalı araç sizin bulunduğunuz yere geliyor. 

Uber'de ödemeyi kredi kartıyla cep telefonunuzdan yapıyorsunuz. 

Her şey, güzel gibi görünüyor olabilir. Ancak yakında Uber için ortalık karışabilir. Taksiciler, Uber'e karşı çıkıyor.

Gerekçeleri ne olursa olsun, rekabet kızışıyor. 

İstanbul'da yetkililer 18 bin taksi olduğunu söylese de herkes korsan, kaçak veya başka sebeplerle 50 bine yakın damalı taksinin sokaklarda dolaştığını söylüyor. 

Bu uygulamalarla, sadece İstanbul'da 50 bin taksi amaçlı aracın daha piyasaya girmesi beni şaşırtmayacak. 
Uber ile vergi tahakkukunu, ticari araç özelliğini, lisans konularını nasıl hallettiklerini bilmiyorum. Ama belediyeler, taksiler ve araç kiralama şirketleri başta olmak üzere pek çok yetkili ve etkili birimler uygulamaya tepki gösterecektir. 

Dünyada bunun örnekleri çok...

Mesela Çin'de Uber uygulaması, özel araç çağırma işini taksi çağırmayı da kapsayacak şekilde genişletti. 
Uber’in Çin’de günlük 1 milyon Uber sürüşü gerçekleştiği ifade ediliyor. Haliyle bunun içinde lisanssız yani korsan sürücü ve araçlarla gerçekleştirdiği konuşuluyor.  

Geçen yılın sonunda önce Almanya'nın Frankfurt şehrinde başlayan yasaklama sonra ülke genelini kapsayacak şekilde genişledi. Benzeri gerekçelerle İspanya ve Tayland'da da yasaklama geldi. Hepsinde de lisanssız hizmet verdiği gerekçesiyle yasaklama geliyor.

 

Twitter CEO’sunun İstifası Ne Anlama Geliyor?

Son dört yılın en popüler sosyal mecrası Twitter'da ne oluyor? Açıklanan şu: Twitter'ın CEO'su Dick Costolo, yatırımcıları bir türlü mutlu edemeyince, 1 Temmuz'da görevden ayrılma kararı aldı. 

Anlamamız gerekenler ise sadece bu değil. Önce 2014 yılı sonu itibariyle rakamlarına bakalım.

2014 yılı sonunda 288 milyon aylık aktif kullanıcısı bulunan Twitter’ın kullanıcı dağılımına bakacak olursak; 63 milyon aktif üyenin (yaklaşık yüzde 22) ABD’den olduğunu görüyoruz.

2014 son çeyreğinde 480 milyon dolar civarında bir gelir elde eden şirket, bu gelirin yaklaşık olarak yüzde 90’ını reklamdan elde etmiş.  Geriye kalan yüzde 10’luk kısım da veri lisanslama ve diğer bazı kalemleri kapsıyor.

Son olarak Twitter’a gelen veri kaldırma taleplerine de bakacak olursak, 2014’ün ilk yarısında 433 veri kaldırma talebine karşılık aynı rakam ikinci yarıda 796’ya yükselmiş. Bu iki rakam sosyal ağın bir nevi toplumsal etkisine gösterge olabilecek nitelikte. 

Twitter, Costolo ile birlikte gelirini artırma ve 300 milyonda duraklayan üyelik sayısını artırma hedefleriyle gelmişti.

Bu bağlamda, görüntüsünü ve bazı işlevlerini Facebook’a benzetmeye çalışan sosyal medya servisi bu sayede daha fazla kullanıcının ilgisini çekmeyi ve elbette daha fazla reklamverenin dikkatini çekmeyi umuyordu.

Tweet’lerin üzerine doğrudan satışa imkan veren "satın al" düğmesi de ekleyerek, gelirlerini artırmak üzere çok sayıda girişimde bulunan Twitter yine de yatırımcılarını memnun etmeyi başaramadı.

Dick Costolo'nun istifasından sonra New York borsasında şirketin hisseleri yüzde 3.1 oranında değer kazandı. 24 milyarlık şirketin değeri istifayla bir milyar dolar arttı. 

Bir istifa 1 milyar dolar değer artışı getiriyorsa, esasa dayalı gerekçeleri bir daha analiz etmek gerekiyor.

Aslında Twitter'ın yaşadıkları, diğer sosyal mecralar için bir ölçü olabilir.

• Sadece Twitter'ın takipçileri değil, Facebook, Instagram, Pinterest gibi mecralara üyelikte de durağanlık yaşanıyor.

Hatta Facebook, aktif ve reel üyelerde yüzde 8 civarında düşüş yaşandığı tespit edilmiş. 

• Facebook başta olmak üzere, sosyal mecralar kurumsal adreslere yöneliyor. Hem reklam geliri açısından hem de sürdürülebilirlik bakımından şirketler başta olmak üzere kurumsal adresler daha verimli görünüyor.

• 4G ve daha ileri geniş band veri aktarımı ile birlikte Periscope gibi yeni mecralar piyasadaki rekabeti zorlaştırmaya başlıyor. Yeni teknolojiler, eski sosyal mecraları atıl hale getirebilir.

• Google, Apple başta olmak üzere, geniş tabana yayılmış platformlar, daha fonksiyonel kullanıma geçerek sosyal mecraların özelliklerini kendi çevrelerine ekliyor.

• Çin ve Rusya gibi kalabalık ve güçlü ülkeler, yasaklama ve sınırlama ile yabancı sosyal mecraları engelleme ve ulusal mecralarını öne çıkarma gayreti içinde. 

• Pavel Durov'un 2006 yılında kurduğu VKontakte sayesinde Rusya kendi ‘milli Facebook’unu yaratmayı başardı.

Bugün 100 milyonun üstünde üyesi bulunan bir VKontakte'nin üyelerden 60 milyonu siteyi her gün ziyaret ediyor.

Rusya’nın, iPhone'u bile yasaklayabileceği konuşuluyor. 

• Çin’deki çevrimiçi nüfus 500 milyon civarında ve tüm dünyadaki sosyal ağ kullanıcılarının dörtte biri Çinli. Ülkede Facebook başta olmak üzere birçok sosyal ağ sitesinin yasaklanmış olması Çin’in kendi sosyal ağ sitelerini kurmasına neden olmuş. 2005 senesinde kurulan Renren Çin’in en çok bilinen sosyal ağ markalarından biri ve ABD’de halka açık vaziyette.

Twitter, yeni bir CEO ile etkin bir mecra olarak yaşamaya devam edecek ama sosyal mecralar için gelecek tatlı hayaller kuracak kadar şirin olmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi