Körüklü Medya
Seçimler geldi geçti.
HDP yüzde 13’le barajı geçti, AK Parti yüzde 40’la tek başına iktidar olamadı.
HDP başarısının “sırrı” ve AK Parti oylarında yaşanan düşüşün nedenleri tartışılıyor.
Peki ya “muhafazakar medya organları”?..
Onlar için de bir “karne” hazırlanması gerekmez mi?
Açık söylüyorum:
Önemli bir bölümünün bugünkü tabloda sorumluluğu vardır.
“Açılım yangını”na “körük”le gitmişlerdir çünkü.
Adam yerine koyup vitrinlerine doldurdukları ne idüğü belirsizler bölücü emellerle, kendileri ise sırf “AK Parti istiyor” ve “iktidarla aramız bozulmasın, imkanlar kesilmesin” diye, toz pembe bir tablo çizerek, açılım politikalarını pohpohlamışlardır.
(“Tarih yeniden yazılıyor” manşetlerini hatırlayın lütfen. Ve 7 Haziran’da kimin ne tarihi yazdığını.)
Bugün ülkede istikrar sekteye uğrama ile karşı karşıya ise eğer, bunda bu medya organlarının da payı vardır.
Ve bu medya organlarının bugün “ırgatlar iktidarı yıktı” şeklinde yayınlar yapması, ahlaksızlıktır.
“İktidarı asıl yıkan” AK Parti’nin kendisi ve siz gibi dalkavuklardır.
***
Medya bir kişiyi vezir de yapar, rezil de…
Böyle bir imkanı var elinde.
Bu bir kısım medya organı HDP/PKK/İmralı’yı Türkiye’nin/bölgenin başına peşinen “vezir” yapmıştır ki zaten. 7 Haziran’da Kürt halkına, kimileri gönülsüz de olsa bu “vezir”in adını koymak düşmüştür.
“Vezir”e belki razılar da, AK Parti tek başına iktidara gelmekten olduğu için şimdi sızlanıyorlar…
Her gün, kendi elleriyle büyüttükleri HDP’ye, PKK’ya tepki haberleri yayınlıyorlar.
Açılım sürecinde tek bir gün bile feryatlarına kulak vermedikleri Hüda-Par’lı Aytaç Baran’ın ardından ağıtlar yakıyorlar.
Sanmayın ki, samimiler; değiller.
HDP yüzde 9.9’da kalmış olsaydı, inanın hiç umurlarında olmazdı Baran’ın hayatı, bölgenin tamamen PKK’ya bırakılmış olması…
Tek dertleri, makam mevki, para pul, ihale mihale, ve devlet imkanlarından maksimum faydalanma.
***
Vahdet ise, bu yangını en baştan itibaren görmüş, bedel ödeme pahasına elinden geldiğince uyarılarda bulunmuştur.
Değişik baskı ve hedef göstermelere rağmen gerek yayınlarımızda yaptığımız uyarılarda, gerekse bir araya geldiğimiz AK Parti yöneticilerine ilettiğimiz görüşlerimizde yüzde yüz haklı çıktık.
Bu halkın da gözünden kaçmış değil.
8 Haziran’dan bu yana Anadolu’nun değişik yerlerinden mesajlar alıyoruz.
“Aldığımız, okuduğumuz gazeteler bizi yanılttı. Durumun bu kadar vahim olduğunun farkına varamadık” diyor vatandaşlar.
“Açılıma mesafeli yayınlarınızı, yazılarınızı yadırgıyorduk ama bugün sizi çok iyi anlıyoruz, siz haklı çıktınız” diyor vatandaşlar.
Doğu ve Güneydoğu’dan dindar Kürt vatandaşlardan da mesajlar geliyor.
Onlar da aynı şeyleri söylüyor.
“Çözüm süreci ile devlet bölgeyi tamamen HDP/PKK’nın kontrolüne bıraktı ve böyle oldu” diyorlar.
Bizimle aynı uyarıları yapan ve görüşlerine sayfalarımızda sık sık yer verdiğimiz Hüda-Par’lı vatandaşlar, “Endişelerimizde haklı çıktık. İnşallah bu birilerine ders olur” mesajları gönderiyor.
Evet biz haklı çıktık ama yetmez.
AK Parti de, süreçten, seçim sonuçlarından dersler çıkarmalı.
Manşet haberimizden de okudunuz:
Hedef Türkiye’nin bütünlüğü ise, farklılıkları belirginleştiren bir metotta ısrar edilmemeli ve halkımızın dertleri bölücü terör örgütü ile müzakere yapılmamalı.