HIRSIZLIK YAPAN KIZIM FATIMA DA OLSA…..
Hırsızlığın,arsızlığın her türü kötüdür.
Kim yaparsa yapsın, kimden sadır olursa olsun onu takbih etmek, onunla mücadele etmek inancımızın bir gereğidir.
Hırsıza, zani’ye, katile,mücrime kimlik sorulmaz.
Kimsenin kimliği onu aklamaya,günahlarını örtmeye, onu masum göstermeye yetmez.
Dağdaki çoban için günah olan, saraydaki padişah için de günahtır.
Tarladaki köylü için yasak olan, şehirdeki bürokrat için de yasaktır.
Adamına göre suç, adamına göre günah olmaz. Adamına göre bir din, din olmaz zaten.
Yüce peygamber, hırsızlık yapan kızım Fatıma’da olsa cezasını çekecektir, derken buna işaret etmiştir.
İslam’ın kuralları, emir ve yasakları geneldir.
Bu kuralları birileri yararına gevşetmek, esnetmek o kuralı çiğnemekten daha ağır bir cürümdür.
Onun için,Müslüman olmakla, Müslümancı olmayı birbirinden ayırmak zorundayız.
Müslüman olmak,İslam’ın kurallarına bağlı bir iman ve hayat pratiğine sahip olmayı gerektirir.
Müslümancı olmak ise icabında herhangi bir Müslüman için o kuralları gevşetmeyi, esnetmeyi hatta bazen görmezden gelmeyi icap ettirir. Böyle bir Müslümanlık ölçülere bağlı bir Müslümanlık değil,ölçülerin yerine kör bir tarafgirliği ikame eden bir Müslümanlıktır.
Müslümanı sevelim,tamam!
Müslümanı müslümanın kardeşi bilelim, ona da tamam.
Hatta kurallardan taviz vermemek şartıyla –müslümancı-da olalım.
Ama Müslümanlığın ölçülerini herhangi bir Müslüman için feda etmeyelim.
Hiçbir sevgi, bizi Hakkı söylemekten alıkoymamalıdır.
Hiçbir yakınlık bizi, yalanın, yanlışın,suçun ortağı etmemelidir.
Adaletin ışığı bizde tecelli ederse başkalarını da aydınlatır.Zulme, gadre uğrayanlar bize sığınır,bizim ışığımızı paylaşırlar.
Ama biz, adaletin keskin kılıcını körleştirir, iltimas yaparsak karanlığa gömülürüz. Kimse bu karanlıktan kendisine bir çıkış yolu aramaz.
Müslüman olalım, müslümanı da Müslümanlığı kadar sevelim.
Müslümanın zinasını sevmeyelim,
Hırsızına göz yummayalım.
Yalanını,dolanını meşrulaştırmayalım.
Bilakis suç işleyen müslümana iki defa kızalım,
Bir,Müslüman olduğu için,
İki, suç işlediği için.
Aksi takdirde, bu ışığı üç-beş mücrimi korumak için kendi elimizle soldurmuş oluruz.
Bir doğrunun İmanı ile bin eğriyi düzeltmek mümkün iken, eğri bir iman ile doğruların imanından yayılan ışığı da karartmış oluruz.
Evet, Yüce Peygamberin dediği gibi, Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa cezasını çekecektir.
Var mıyız, yok muyuz?