‘Tekrar Seçim’e Oy Yok
Ben ırgatım.
Ben halkım.
Ben varsam sen varsın.
Ben varsam o partiler var. Ben yoksam hiçbirinin bir anlamı yok.
Ben varsam o koca meclis binaları, o koca hükümet binaları, o saraylar var. Ben yoksam ne anlamı var?
Eski krallar, diktatörler, tiranlar gibi tanrılardan mı alıyorsun yetkiyi?
Yetkiyi benden alıyorsun.
Birbirine karıştırma.
Tanrı’dan almış olsan; bir kere o donanımda değilse seçilmişlerin hiçbirisi, Tanrı’ya bühtan olur. Hem kul hakkına girer, hem Allah’ı kandırmaya…
Sadece demokrasi var ve ben ırgatım ve benim oyumla sen o koltuklarda oturuyorsun. Ben yoksam yani benim oyumu adam yerine koymuyorsan sen sahtekârsın.
O kadarcık cürmünle hem beni, koskoca ırgatı, hem de âlemleri yaratan Cenab-ı Rabbül âlemi kandırıyorsun.
İstersen allame ol, demokrat değilsin.
Benim oyum sayesinde hükümet oluyorsun, benim oyum sayesinde Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, vekil filan oluyorsun.
Benim oyum yoksa sen bir hiçsin.
Ben ırgatım.
Benim oyumda bir yanlış olmaz.
İstediğin kadar allame oy, demokrasilerde hepimiz eşitiz.
İstediğin kadar kendini bir şey san, hepimiz sandık içinde bir zarfız.
Hepimizin sandığa attığı zarfın içindeki oy pusulasında sadece bir partinin altında evet mührü basılı…
Yok birbirimize bir üstünlüğümüz.
Zaten takvaca üstün isen onun ecrini Rabbim verecektir. Ayrıca benden farklı bir muamele bekleyemezsin.
Beklersen takvaca üstün olmadığın anlaşılır. Tersine Allah adıyla beni kandırdığın ortaya çıkar.
Bu da iki defa günah, iki defa suçtur.
Hem beni, hem de o küçücük beyninle Allah’ı kandırmış, daha doğrusu kandırmaya meyletmiş oluyorsun.
Aziz hocam!
Aziz lafını elbette ki alışkanlık gereği kullanıyorum.
Sayın Allame…
Ben ırgatım ve benim oyumda toplamda bir yanlış olmaz.
Demokrasi budur.
Beğenmiyorsan başka bir rejim iddiasında bulunursun samimi olarak…
Ve onun kavgasını verirsin.
Eğer o başka rejimin kavgasını veremiyorsan; bu rejimin kurallarına uymak, en azından kul hakkına riayet açısından gerek ve yeter şarttır.
Ben ırgatım ve benim verdiğim oy ile 550 milletvekili parlamentoyu teşkil eder.
Tıpkı birinci meclis gibi…
Hükümet kurar, savaş verir, devlet kurar.
Bizde parlamenter sistem bazılarının zannettiği gibi çürümüş değildir. Zira Avrupa’nın bazı ülkelerinden bile daha köklüdür.
Öyle bir parlamentodur ki, Ankara’da hükümet kurup savaş kararı alırken İstanbul Meclis-i Mebusan’ı da onu kabul etmiştir. Yani devlet-i ebed müddet esastır.
Devlet-i ebed müddet anlayışımıza halel getiren bu milletten gereken cevabı alır.
Şimdi halk seçimini yapmıştır. İster beğen, ister beğenme sonuç budur. Şimdi parlamentodaki partiler, hatta tek tek vekiller bir hükümet formülü bulacaklardır. Bulamazlarsa senin iradenle tekrar bir seçime ülke zorla sürüklenemez çokbilmiş allame.
Hayrettin ne derse desin, Deli Kadir ne hezeyanlar yumurtlarsa yumurtlasın sonuca katlanacaksın derin allame!
Herkesin oyu kendine göre doğrudur. Yanlış olan benim oyumu yanlış sanmandır.
Yanlış kullandığım oyu benden düzeltmemi isteyemezsin.
Sen kimsin?
Ben böyle işaret ettiysem vardır bir sebebi... Ülkenin ırgatları böyle irade buyurduysa vardır bir sebebi…
Bunu anlayacaksın.
Anlamazsan demokrasi düşmanısın.
Demokrasi terbiyen sıfır…
Bana nasıl oy kullanacağımın aklını veremezsin.
Bir seçim kaça mal oluyor biliyor musun?
Bir: Bütün bir milletin bir günü heba oluyor.
İki: milyarca lira partilere akıyor. Seçim için milyarlar harcanıyor.
Tek tek vekiller mazbatalarını alıyorlar ve daha ilk imzadan sonra emekliliği hak kazanıyorlar.
Şimdi onlar hiçbir iş yapmadan emekli mi olsunlar çokbilmiş allame?
Partiler devletin kasasından har vurup harman mı savursunlar.
Reklamcıları, kamuoyu araştırmacılarını, image-makerları, danışmanları, yandaş ve yanaşma gazetecileri, tepeden inme ihale mafyasını mı beslesinler?..
Bir seçim bu memlekete kaça mal oluyor haberin var mı?
Şimdi o kadar vekil, o kadar parti parlamentodan bir hükümet çıkaramayacak ve seçim tekrarlanacak öyle mi?
Yok o zaman hiçbirinize oy!
Defolun önümden!
Ben ırgat olarak böyle bir yeteneksizler güruhundan ne murat edeyim o zaman?
Kendi işimi kendim yaparım.
Ülkeyi yönetemeyeceğiniz anlaşılmıştır derim.
Şimdi Sayın Davutoğlu hükümet kuramayacak öyle mi?
Sonra Kılıçdaroğlu, ya da diğerleri öyle mi?
O zaman kaldırın barajları…
Değiştirin partileri…
Değiştirin liderleri…
Bir daha karşıma geçmeyin.
Hangi yüzle geçeceksin karşıma?.
Hükümet kuramayan parlamentoya niçin bir kez daha oy vereyim? Niye sandığa gideyim?
Tekrar seçim olursa hiçbirinize oy yok!
Benimle, bu memleketin ırgatıyla dalga geçemezsin.
Kimsin sen?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.