Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

MHP’nin Çözüm Süreci’ne Bakışı

MHP’nin Çözüm Süreci’ne Bakışı

A K Parti ile MHP koalisyon kurar mı? 

4 parti içinde birbirine en yakın partiler bunlar.

Ve tabanlarının ağırlıklı tercihleri de birbirleri.

Dolayısıyla en fazla yakıştırılan koalisyon AK Parti-MHP ortaklığı. 

Ancak koalisyon için bu iki kriter yeterli midir?

Kırmızı çizgilerde nasıl uzlaşılacak?

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada “Başbakan, kırmızı çizgiler taşımayan açıklamalar yaptı. Başbakanımızın açıklamalarına ilave edilecek bir husus yoktur” demişse de, AK Parti’nin şuana kadar görülen kırmızı çizgilerinin başında “Çözüm Süreci’nin devamı” gelmektedir. 

(Nitekim Arınç aynı açıklamasında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu “Çözüm Süreci konusundaki görüşlerini ilan etmemekle” eleştirmiştir.) 

MHP’de ise, “Çözüm Süreci” yazılıp çizilenlerin aksine katiyen yumuşamayacak bir kırmızı çizgi değildir. 

Edindiğim izlenime göre MHP, Çözüm Süreci’ne kökten karşı değil.

MHP’nin tepkisi “çözüm metodu”na. 

Bu konuda kendilerini yeterince anlatamamaktan yakınan MHP’li yöneticiler, “Silahların susmasına karşılarmış” gibi bir algıdan son derece rahatsızlar.

Parti içinde şu görüş dillendiriliyor: 

“Amaç Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü iken, farklılıkları belirginleştirip ayrıştıran bir metot uygulanıyor. Ve vatandaşlarınızın dertlerini bölücü terör örgütü ile müzakere ediliyor. Bu metotla çözüm sağlanamaz. Bugün gelinen noktada da ortada bir çözüm belirtisi bile olmazken, terör örgütü ve siyasi uzantıları dünden daha güçlü bir şekilde varlıklarını koruyor.” AK Parti seçmeninin önemli bir bölümünde de benzer düşünceler hakim.

Özellikle 7 Haziran’dan sonra Çözüm Süreci’yle ilgili çok ciddi sorgulamalar yapılıyor.   

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da her ne kadar seçimler yaklaşınca dile getirmişse de, Dolmabahçe görüşmesi için “yanlış”, açıklanan 10 maddelik metin için de “kabul edilemez” demiş olması ve oluşturulması düşünülen İzleme Heyeti’yle ilgili “Ada’nın meşruiyetini artırma adımıdır” ifadesini kullanması hatırlatılıyor. 

***

MHP, Çözüm Süreci konusundaki bu düşüncesini aklı selim bir şekilde AK Parti’ye anlatabilir,

AK Parti de seçim sonuçlarını göz önünde bulundurarak Çözüm Süreci’nin şimdiye kadar kimlere fayda sağladığının analizini yapıp, metodu üzerinde yeniden düşünmeye başlarsa, bu kırmızı çizgide ortak bir noktada buluşulabilir.

Gerek MHP tabanında, gerekse AK Parti’nin milliyetçi tabanında “Türkiye’nin faydasına olan da budur” görüşü hakim. 

***

Diğer koalisyon seçeneklerini ise daha ziyade kimlerin arzuladığı ortada. 

Dün TÜSİAD’çılar Ankara’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Olacağına inansalar, AK Parti’siz bir koalisyon isterler de, MHP’nin HDP’ye karşı net tavrından dolayı alternatiflerine yönelmiş durumdalar.   

O da AK Parti-CHP koalisyonu. Şimdi bunu telkin ediyorlar.  

Şu saatten sonra AK Parti’nin CHP ile koalisyon kurması, TÜSİAD’la Hükümet kurmak anlamına gelir.  

AK Parti son seçeneği olan HDP’yle ise, istese de koalisyon kuramaz çünkü devlet de millet de bunu kaldır(a)maz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi