Koalisyon konusunda ortada henüz hiçbir görüşme vs. olmadığı halde, medyada “falanca partiyle filanca parti anlaştı”, “şu şu noktada uzlaştılar” şeklinde haberler çıkabiliyor. 

Tamam 3. kişilerce karşılıklı yoklamalar yapılıyor olabilir.

Meslektaşlar yakıştırmada bulunuyor da olabilir. 

Bu yoklamalar ve yakıştırmalar üzerinden yorumlar yapılabilir, tahminlerde bulunulabilir.

Lakin, dün 3 ayrı gazetede yayınlanan aynı haber karşısında, düşünmeden edemedim.

Taban olarak birbirlerine en yakın iki partinin oluşturacağı olası koalisyon, destekleniyor gibi yapılarak, baltalanıyor mu?  

1.’si: Aslında CHP’li koalisyon isteyen Doğan grubundan Posta,

2.’si: AK Parti’ye yakın gazetelerden Yeni Şafak,

3.’sü: Bahçeli’ye muhalif ulusalcı gazete Yeniçağ’dan Ahmet Takan. 

“AK Parti ile MHP’nin anlaştığını” ilan ettiler. 

Posta sürmanşetten “AKP İLE MHP ANLAŞTI” derken, Yeni Şafak “BAYRAMA HÜKÜMET” manşetini attı, Ahmet Takan “Demirel’in cenazesinde koalisyona son şekli mi verildi?..” diye yazdı. 

Ayrı dünyaların gazeteleri ancak, aynı “kulis bilgisi” ile çıktılar, ne hikmetse! 

Bakan dağılımına varıncaya kadar anlaşıldığından söz ettiler. AK Parti fedakarlık bile yaparak; İçişleri Bakanlığı’nı MHP’ye vermiş! 4 eski Bakan’ın Yüce Divan’a gönderilmesine de engel olmayacakmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan sınırları içine kendi isteğiyle çekilecekmiş...   

Ahmet Takan ekstradan görüşmeleri AK Parti’den Cemil Çiçek ile Salih Kapusuz’un, MHP’den ise Ruhsar Demirel ile Semih Yalçın’ın yürüttüğünü ileri sürdü.  

Şaştım kaldım.

Çok iyi biliyorum ki, bu iki parti arasında henüz en ufak bir görüşme olmadı. (Resmi olarak olamaz da zaten. Sayın Cumhurbaşkanı henüz görevlendirme yapmadı.)

Hal böyleyken, nasıl oluyor da bakan dağılımına kadar anlaşıyorlar?

Daha doğrusu, medya, henüz bir araya bile gelinmemişken, nasıl “anlaşıldı” diye manşet atıp, kimlerin ne gibi fedakarlık yaptığından söz edebiliyor?

Yapılmak istenen ne?

***

Bu noktada MHP’den çok önemli bir açıklama geldi.

MHP’nin önde gelen kurmaylarından Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, görüşmemizde, iddiaları tamamen yalanladı.

“Ortada henüz bir görüşme bile yokken nasıl anlaşıyormuşuz? Partimizde ne böyle bir komisyon kurulmuştur ne de herhangi bir partiyle gizli kapaklı görüşme yapılmıştır” dedi. 

Bu haberleri “spekülasyon” olarak değerlendiren Yalçın, partilerine yönelik olası “MHP oyun bozanlık yaptı, devleti hükümetsiz bıraktı” algısına fırsat vermeyeceklerinin altını kalın çizgilerle çizdi.

Yalçın “Olur da resmi görüşmeler başlarsa, buralardan çıkan sonuçlar çok net olarak kamuoyuna ifade edilecektir. Sayın Davutoğlu geldiğinde Devlet Bey’in ne diyeceği açık olacak, cevap ya evet ya da hayır olacaktır” diye konuştu.

***

En başından itibaren duruşlarının net olduğunu vurgulayarak, “uyumlu koalisyon olmalı” dediklerini ifade eden Yalçın, öncelikle şu ihtimallerin denenmesi gerektiğini belirtti: 

1-AK Parti-HDP koalisyonu

2-AK Parti-CHP-HDP koalisyonu

3-AK Parti-CHP koalisyonu 

Yalçın, bunlar olmuyor ise, 4. şık olarak “AK Parti-MHP koalisyonu düşünülebileceğini” söyledi. “Seçim beyannamemizde millete ne vaat ettik ise hepsi birer kırmızı çizgimizdir. Olası bir koalisyonda karşı tarafın bunları peşinen kabul etmesi gerekir” diyen Yalçın, Bahçeli’nin “Hesaplaşmadan helalleşme olmaz” ifadesiyle kastının da bu olduğunu vurguladı. Yalçın, ancak bu durumda koalisyon görüşmelerinin “başlayabileceğinin” altını çizdi.

Yalçın şöyle devam etti: “Millet koalisyonun bu 4 şıkla yolunu açtı. Bunların hiçbiri olmuyorsa, 5. şık olabilecek AKP azınlık hükümetini destekleyemeyiz. Çünkü milletin indirdiğini, biz nasıl destekleyip yeniden tek başına iktidara taşırız. 6. şık olabilecek CHP azınlığını da destekleyemeyiz çünkü o kanala girdiğinizde HDP ile yol arkadaşı olacaksınız.”

MHP kurmayı, “Bütün bunlar olmuyorsa o zaman millete müracaat normaldir. Bu da 7. şıktır. MHP olarak bizim fikrimiz de zikrimiz de bu 7 şıktadır. Bundan gayrısı gerçek dışıdır” diye ekledi.