Şu saatten sonra,

Yani Meclis Başkanlığı seçiminde MHP’nin takındığı tutumun üstüne,

AK Parti -doğrudan HDP’ye ihtimal vermiyorum da- gidip CHP ile koalisyon kurar,

Veya CHP/HDP olmasa bile, MHP’ye usulen uğrayıp, sonra da “MHP oyun bozanlık yapıyor, olmuyor” algısı oluşturarak, erken seçime zemin hazırlarsa, kendi tabanını da kapsayan sağ seçmene büyük bir ayıp etmiş olur. 

MHP, gerek koalisyonda gerekse Meclis Başkanlığı seçiminde CHP’li senaryoları, içinde bulunduğu “muhalefet mahallesi”nin tepkisine rağmen elinin tersiyle itmesini bildi.

Bahçeli yönetimi bu ilkeli duruşu ile sınavı geçti bana göre.

Ve öz tabandan emin değilim ama potansiyel tabanın yani genel sağ seçmenin takdirini topladı. 

Şimdi sınava girecek olan AK Parti’dir.

Yarın bir gün Sayın Cumhurbaşkanı’nın görevlendirmesiyle Sayın Davutoğlu, koalisyon görüşmelerine başlayacaktır. 

AK Parti yönetiminin tabanın aksine CHP ile koalisyondan yana olduğu yönünde fısıltılar geliyor kulağımıza.

Gerekçe olarak, ilmi siyasetten söz ediliyor.

“Tamam tabanımız MHP diyor ama…”lı cümlelerle başlanıp, “aydınların”, “patronların”, “iş dünyası”nın taleplerinin CHP olduğu anlatılıyor.  

Adı da “Büyük Koalisyon”muş!

Türkiye’nin faydasına olacak koalisyonu, onlar daha iyi bilirmiş.

“Aydın”dan kasıtları “Hasan Cemal”, “Fuat Keyman” gibiler. 

“İş dünyası”ndan kasıtları ise TÜSİAD… 

Adamların “Türkiye”den anladıkları, “kendileri/kendi menfaatleri” olduğu için…

Evet gerçekten de canı gönülden inanıyorlardır, “Türkiye’nin faydasına” olacak koalisyonun AK Parti-CHP koalisyonu olacağına!

Dıştaki patronları da aynı fikirde!

Dünya Bankası, Türkiye’nin faydasına olacak koalisyonun AK Parti-CHP-HDP koalisyonu olacağını ilan etmiş. 

ABD’si, İngiliz’i de ha keza öyle. 

***

AK Parti tercihini kimden yana kullanacak? 

Bir tarafta, MHP’nin de beslendiği “sağ seçmen”in beklentisi,

Yani şimdiye kadar en zor anında yanında olmuş; Gezi’de, darbe girişimlerinde arkasında durup, malum güruhu püskürtmüş kesim. 

Diğer yanda ise, TÜSİAD’lar, Geziciler, ABD’ler, İngiltere’ler… 

Bir de HDP’liler…

Malum, AK Parti 13 yıldır tek başına iktidarda ise, bu çevrelerle çarpıştığı içindir. Ve 7 Haziran’da darbe yemişse, o da aynı çevreden olan HDP’yle masaya oturduğundandır. 

AK Parti’nin koalisyon tercihi, açık bir şekilde bu iki seçenekten birini seçmiş olacağı anlamına gelir.

AK Partili kardeşlerimden “onla onun ne alakası var” diyenler çıkabilir.

Hatırlatmak isterim ki, bu “kutuplaştırmacı dil” ülkenin gündemine son dönemlerde girmiştir; en sonuncusu da 7 Haziran seçim sürecinde tezahür etmiştir; “Haçlı İttifakı” diye! 

AK Parti, bu sonuncusu değil ama öncekiler üzerinden büyük oylar kazanmıştır.

Şimdi de kazanabilir!