Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Yeni Osmanlı Batı’dan doğuyor

Yeni Osmanlı Batı’dan doğuyor

Hıristiyan medeniyeti içine acaba Afrikalılar girer mi?

Mesela Habeşistanlılar Hıristiyan medeniyeti yahut Avrupa medeniyeti içine dühul edebilirler mi?

Habeşlilerin Hıristiyanlıkta kıdemli olmaları onları Avrupalı yapmaya yetmemektedir. Habeşliler Afrikalıdırlar ve hep öyle kalacaklardır.

Gerçi Avrupa denince helenizm, Roma, Batı ve Doğu Hıristiyanlığı, 11. yüzyıl ile 15. yy arası ortaçağ Hıristiyanlığı, 16. ve 18. yy arası hümanist kültür, sekülarizm yani 18. Ve 19. yy devrim çağı, dünya savaşları yani dezentegrasyon, 20. yüzyıl ise geç kalmış milliyetçiliklerle birlikte geciken emperyalist paylaşımların savaşları ve ardından soğuk savaş… bir de tek kutuplu dünyaya giden kapitalizmin zaferi ile sonuçlanan süreç…

Avrupa aslında üç sac ayağı üzerinde yükselir.

Antik kültür ve Roma hukuku…

Hıristiyan medeniyeti…

Burjuva devrimi…

Bugün bunun sentezi üzerinde konsey ve komisyon kavramının ürünü olan bir devletler-üstü bir sistemi inşa etse de hep halının altına süpürülen kirlerle ve çürüklerle; yaralarla ve berelerle; acılarla ve sızılarla mündemiçtir.

Habeşliler Afrikalıdır ve hep öyle kalacağına göre Avrupa’nın dünyaya bir medeniyet götürdüğünü ve böylece kalıcı bir dünya barışına hizmet ettiğini söyleyemeyiz.

Şimdi şu Yunanistan’ın haline bir bakın.

Osmanlı teb’ası iken mi daha şerefli ve şanlı idi, AB üyesi iken mi?

Üstelik Avrupa kendi kültürel temellerini de Grek Yunan mitolojisine dayandırmaya çalışmadı mı?

Buna rağmen Yunanistan’ın düzlüğe çıkmasına körü körüne yardımcı olmadı.

Almanya alacak hesabında direndi.

Her ne kadar Yunanlılar AB’den geçinmeye alışmış, yediklerinin üstüne yatmış tembel ve çalma çırpma peşinde bir ahali olarak adlandırılsalar bile insanın köklerine bir saygısı olur be ya…

Yunanistan’ı ilanihaye besleyemeyeceğini dünyaya gösterdi Avrupa…

Yoksa Yunanistan da Avrupa medeniyet dairesinin içinde sayılmıyor mu?

Muhtemelen AB’yi kuran iradede böyle bir zihniyet temeli var.

Onlar da biliyor bugünkü Yunanlıların aslında Latin Bizans’ının ve Normanların İstanbul’lu olmadığını…

Belki de Normon ruhu depreşmiştir.

Belki de Atina’nın şu eski Osmanlı köylüsü olan Yunanlıların elinde kalmasını içlerine sindiremiyorlardır. 

Bu arada Ertuğrul Kürkçü ile adaşı Hürriyet yazarı kamuoyunda bir fikir paylaştılar.

O da Yunanistan’ın borçlarının Türkiye tarafından ödenmesi…

Her halde Türkiye’ye sömürge katma peşinde değiller…

Yunanistan’ın borçlarını ödeyerek Yeni Osmanlıcılığı dirilteceklerini düşünüyor olamazlar.

Fakat anladığım kadarıyla borç yükünü pek doğru okumuş değiller. Yunanistan’ın borcunu ödemek demek

Türkiye’nin bütün gayri safi milli hasılatının tamamı demek…

Belki de yıldan yıla yapılandıracaklardır.

Habeşistan ve Yunanistan Yeni Osmanlı olmamız için bize büyük ufuklar(!) aralıyor…

Niye duruyoruz ki?...

Bir Yeni Osmanlı Heyecanı da Güneyden Ufuk Yaratıyor

Soli Özel yazdı.

Birkaç kişi de atladı…

Suriye’de kurulacak bir Kürt devletinin hamisi olma durumunda Türkiye’nin çok kazançlı çıkacağını düşünüyor

Soli…

Yabana atmamak lazım.

Diyor ki bu görüşte olanlar, “niye ABD PYD’ye yardım etsin, niye İngiliz parlamentosunda PYD’liler karşılansın?”

“Biz yardım yapalım bizden olsunlar…”

Ertuğrul Kürkçü’nün Yunanistan’a yardım projesinden daha geri kalır bir proje değil.

Yeni Osmanlı yanıbaşındaki devletlere sahip çıkacak ki; ileride bir konfederasyon halinde büyük Osmanlı topraklarını yönetebilsin…

Suriye ne ki?

Halep zaten bizim önemli eyaletimiz değil mi idi? Hatay’dan ne farkı var?

Zaten bugünkü birçok ilimiz, mesela Gaziantep Halep’e bağlı bir şehirdi.

Kuzeyde kurulması (başkalarınca) düşünülen devletçiğin biz kurucusu olursak ne gam; bize itaat ederler ve böylece

büyük ülkümüzü gerçekleştiririz.

Irak Kürdistan’ı yani Barzani bizim değil mi?

Cipras da bizim, Barzani de, Müslim de…

Hepsi bizim talebemiz.

Biz hocayız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi