Suruç’taki bombayı “kimin patlattığı” araştırılıyor.

Canlı bomba mı, uzaktan kumandalı bomba mı?

Saldırıyı gerçekleştirenin IŞİD bağlantılı ‘canlı bomba’ olduğu ihtimali yoğunluk kazanmış durumda. 

Bu noktada bir şüpheli de tespit edildi. Adıyaman nüfusuna kayıtlı bir isimden söz ediliyor.

Uzaktan kumandalı bomba ihtimali de geçerliliğini koruyor. 

Patlama alanındaki “grubun” aşırı sol görüşe sahip kişilerden oluştuğu biliniyor. 

HDP’nin paravan örgütü olarak gösterilen “Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu”na bağlı “grubun”, canlı bomba

kültürüne uzak olmadığı ve canlı bombayı tanıyabileceği,

Dolayısıyla, basın açıklaması kargaşası esnasında bombanın dışarıdan biri tarafından alana bırakılmış ve uzaktan kumanda ile patlatılmış olabileceği belirtiliyor.  

Her neyse… 

Bombayı patlatan bugün yarın netleşince, “fail” bulunmuş ve olay kapanmış mı olacak?

Bir adım ötesi olarak IŞİD’li çıkarsa, “asıl fail” de tespit edilmiş mi olacak? İş IŞİD’le bitiyor mu?

HDP’lilere bakılırsa, öyle: 

“Patlamayı IŞİD gerçekleştirdi” ve “IŞİD’i AK Parti iktidarı destekliyor”.

-Başka?

“O kadar.”

-Ne yapmalı?

“IŞİD’e karşı ortak savaşmalı.”

-Ne için, kimin için?

“PKK/ PYD için; bölgede kurulacak kukla bir Büyük Kürdistan için”.

…

Bugün Bakanlar Kurulu toplantısı var.

Muhtemelen IŞİD sızmasına karşı, sınır güvenliği konusu masaya yatırılacak.

Türkiye’nin mevcut Suriye politikasıyla “sınırda güvenliği sağlaması” mümkün mü?

Haftalardır sınırımıza yığınak yapıyoruz oysa ve Suruç ortada.

Dünyada “bombacı”dan bol ne var! 

Şu nokta akıllardan çıkarılmamalı: 

Suruç bölgede kaos ortamını derinleştirip, Türkiye içine sıçratmak için “uluslararası bir üst akıl” tarafından tertiplenmiş, profesyonel bir eylemdir. 

Suriye’de, özellikle de sınırımıza yakın bölgelerde son dönemde yaşanan gelişmeleri çok yönlü okuyamayıp, olayı “bombacı”, “sınır güvenliği” ve hatta “IŞİD”le sınırlı tuttuğumuz sürece Suruç’un gerçek failleri asla tespit edilemeyecektir.

Dahası, “müttefik ortaklarımız” ve “Suriye politikamız” sil baştan yeniden ele alın(a)madığı sürece Suruç’un ardındaki perde aralanamayacaktır. 

Dün sürmanşetimizde yazdığımız gibi; 

Arkaları ve kafaları karanlık IŞİD, PKK, YPG gibi kukla terör örgütleri, Müslümanların birlik ve beraberliğine karşı bu kez de Suruç’ta bomba patlatıp; Adıyaman’da Mehmetçiğe pusu kurarak uluslararası şer odaklarına maşalık yapmıştır. 

Yani “görevlerini” yerine getirmektedir.

Aynı şekilde HDP de kendisi için yazılan rolü çok iyi oynamaktadır.  

Hafta sonu, HDP’nin İstanbul’da gerçekleştireceği “yürüyüş” örneğin. 

HDP tarafından olaydan hemen sonra ilan edildi. 

“Uluslararası büyük bir yürüyüş” olacakmış. (Ne ara sağlandı bu uluslararası temas?)

Hem Türkiye’ye, hem de dünyaya IŞİD gösterilip, PKK/PYD/HDP aklanacaktır!

***

Bu arada, dün Ankara’da AK Parti ile CHP arasında ikinci bir koalisyon görüşmesi yaşandı. AK Parti temsilcisi Ömer Çelik, “sürecin yöntemi konusunda mutabakat sağladıklarını” söylese de, CHP’nin Suruç’a yaklaşımı göstermiştir ki, bu iki parti arasında olası bir ortaklık HDP zihniyetini iktidara taşımak olacaktır.

AK Parti bu kadarını göze alabilir mi?

Suruç’taki patlama AK Parti’yi buraya mı itecek?

Bekleyip göreceğiz.