Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Bugün sizinle üç masal paylaşacağım

Bugün sizinle üç masal paylaşacağım

Oduncu ile Azrail

İhtiyar bir orman köylüsü bir gün ormana girmiş odun tedarik etmeye…

Odunları kesmiş, istif etmiş, sonra da sırtlamış bir güzel.

Sonra yola koyulmuş, evin yolunu tutmuş.

Kışın yakacak lazım, ne yapsın? Seviniyormuş yüküyle eve dönerken.

Fakat takati kesilmiş yolun ortasında. Yürüyecek mecali yok koca yükle…

Atıvermiş yükü üstünden, kendisini de bir ağacın altına zor atmış.

“Öleyim daha iyi” demiş; “ben bu yolu tamamlayamayacağım herhalde” diye iç geçirmiş.

Ölümü çağıran adamın karşısına Azrail çıkıvermiş:

“Beni niye çağırdın?” demiş. “Ben ölüm meleği Azrail… Ne istiyorsun?”

Adam yerde yatan yükü göstermiş.

“Hiç” demiş. “Şu yükü omzuma atıver bi zahmet…”

İnsanoğlu ne kadar sıkıntı çekerse çeksin ölümü ister hale gelse de son raddede yine yaşamayı tercih eder ve hayata tutunmaya çalışır.

Bu anlatının siyasilerin yaşadıkları psikoloji ile ne kadar ilintisi olduğu yükün hacmini bilenlerce idrak edilebilir belki ama takatin de son raddede nasıl bir diriliş meydana getirebileceği yabana atılmamalı. Daha doğrusu takat bitse de ölümün sesini ve nefesini duyanlar yükün altını cennet görmeye başlarlar nedense… 

2- Çiftçi ile Komşuları

Çiftçinin biri ülkenin birinde en güzel mısırları yetiştirmiş.

Festivalde birinci gelmiş ürettiği mısırlar.

Çiftçi de bu mısırları ülkenin dört bir yanındaki diğer çiftçilere dağıtmış.

Çiftçinin böyle yaptığına bütün insanlar şaşıp kalmış.

Ona neden böyle yaptığını sormuşlar. 

O da demiş ki:

Bu yaptığım cömert bir davranış gibi görülebilir ama aslında kendi menfaatimi düşündüm ben demiş.

Doğada hiçbir şey birbirinden ayrı değildir.

Tarlamızın sınırını biz görsek de doğa görmez rüzgâr görmez

Herkes bilir ki, bir tarladaki poleni alır rüzgâr başka bir tarlaya taşır.

Çiçeklerden aldıklarını kilometrelerce uzağa taşıyan böcekler doğanın harikasıdır.

Benim tarlamdan aldığı poleni komşularımın tarlasındaki mısıra götürür rüzgâr…

Bu yüzden komşularımın benimkinden daha düşük kalitede mısır yetiştirmesi bana zarar verir.

Etrafımdaki herkes kaliteli mısır yetiştirirse ben de zarar görmem. Birlikte yetiştirirsek birlikte verimli olur çiftliklerimiz…

Türkiye komşuları savaş deryasında iken barış içinde yaşıyormuş gibi bir yapmacıklı hayatı idame ettirebilir miydi?

Komşularının hepsi iç savaş yaşıyor. Hepsinde kötü yönetimler, suiistimaller, cinayetler, kafa kesmeler, işkenceler, haksızlıklar söz konusu iken Türkiye onlardan vareste bir biçimde huzur içinde mutmain olabilir miydi?

Sonunda ne oldu?

Hemen sınırımızda savaşan taraflar içimize girdi. Artık komşudaki polenler zararlı otlar, hastalıklar kendi tarlamıza taşındı.

Komşumuzun içini karıştırarak, onları kalitesiz tohumlara mahkûm ederek bu topraklarda çiftçilik yapamayız.

Şimdi aklımızı başımıza devşirip yıllar evvel yazdığım kitapta olduğu gibi bir Ortadoğu Barışı ibda etmeliyiz. Petrolün geçen asırda yaptığı yangını ancak su söndürebilir.

Su medeniyetinin ne idüğünü anlarsak komşusuna tohumları dağıtan çiftçinin sırrına vakıf olabiliriz.

Global statükonun bize dair kurgularını da alt etmenin yolu budur.

3- Aslan ile Ayı Kapışmış Avı da Tilki Kapmış

Bir ceylan yavrusunu avlamış ayının birisi… 

Yoksa aslan mı önce davranmış bilmiyorum.

Ama önce avlayan ayı olmalı.

Aslan herhalde avlasa başında oturur yaklaştırmazdı ayıyı…

Neyse ceylan yavrusu için başlamışlar kavgaya…

Aslan ile ayı hınca hınç saldırmış birbirine…

Fakat hiçbiri diğerine üstünlük gösteremiyormuş…

Aslan da hayli yara almış, ayı da…

Sonunda ikisinin de kımıldayacak takati kalmamış.

Oradan bir tilki geçiyormuş.

Bakmış iki kudretli avcı da sere serpe yatıyor.

Ortada da yaralı ceylan yavrusu… 

Tabii tilki avcı olup ava konmuş beleş..

Ayı ile aslan da seyretmişler.

Kalkamamışlar ki…

“Vay başımıza gelene!” demişler…

“Bütün emeklerimiz heba oldu. Bütün emeklerimiz tilki içinmiş” diye hayıflanmışlar.

Ezop’un bu masalını niçin aktardım durup dururken…

Ortada bir av olduğu için mi?

Bizim aslan ya da ayıdan biri olduğumuz için mi?

Tilki kim o halde?

Ceylan yavrusu ya ne?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi