Şırnak’ta şehit edilen Kahraman Yüzbaşımız Ali Alkan memleketi Osmaniye’de, on binlerce kişinin katıldığı törenle, tekbirlerle, “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganlarıyla toprağa verildi… 

Aslan gibi yüzbaşının ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan üniformasıyla kardeşinin tabutunun başındaydı. 

Mehmet Yarbay mert, açık ve net bir şekilde haykırdı:

“Alın size açılım, önümde yatıyor. Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor. Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok.”

Şehidin teyzesinin oğlu Ahmet Şahin de cevaplandırılması güç sorular soruyor:

“Ne anlaşması yaptın ki, bu vatan evlatları böyle gidiyor? Bu ne anlaşmasıdır? Bunun sonu ne zaman gelecek? Vatan evlatları daha ne kadar yatacak burada? Neden Türkiye ayağa kalkmıyor? Türkiye neden uyuyor? Çözüm süreci bu mu? Çözüm burada yatıyor.”

***

Şimdi o goygoycu, rantçı, çıkarcı, ikiyüzlü, riyakâr medya bunları da yazabilecek mi?

Bakalım şehidimizin ağabeyini hangi örgüte mensup gösterecekler?

Yoksa üzerinde üniforması var diye Balyozcu, Ergenekoncu mu ilan edecekler!

Kandil’in izinden gidip topluma algı operasyonu yapan gazeteciler, İmralı’nın rotasına girip yasaları değiştiren siyasiler, gelin, kalkın kalkabiliyorsanız bu vebalin altından!

İşte bu satılmış kalemlerin medyası bunları göstermeyecek, görmezden gelecek, ateş düştüğü yeri yakacak.

Yarbayımızın sözleri milat olmalıdır.

3 yıldır terörü “çözüm”, ondan öncesinde açılım diye görmezden gelenler; örgütü güçlendirdikten sonra “terörle mücadele ediyoruz” diyorlar. 

Olayın en kısa özeti budur.

KCK operasyonlarını durdurup, teröristleri serbest bırakanlar hadi cevap verin Yarbayımızın sözlerine…

Tek bir tanesini yalanlayın, abartıyor deyin…

Diyemezsiniz… Sizin tuzunuz kuru çünkü… 

Güce göre, siz de bir günde değişirsiniz, önemli olan karnınızın doyması, yalılarınızdaki düzeninizin bozulmaması.

Türkiye bu tabloyu hak etmiyor. 

Eli kanlı şerefsizlerin Mehmetçiklerimizi şehit etmeleri yanlarına kalmamalı.

Son 10 yılda çözüm diye sunulan tüm yöntemler, aleyhimize döndü.

ANKARA’DA PKK KONGRESİ

Osmaniye şehidini uğurlarken, başkent Ankara’da ise HDP’nin bir diğer örgütlenmesi olan DBP’nin kongresi vardı. Kongre, teröristlerin değişmez adresi İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Şehit yakınlarının tepkisi sansürleyerek veren ajanslar, gazeteler gelişmeleri hemen servis etti.

Eş Başkan Hatip Dicle: “Öcalan’a özgürlük verilerek yeni bir süreç başlatılmalıdır. Aksi takdirde bu durum bu savaş konseptinin sahiplerini de boğacak!”, 

Eski HDP’li Sebahat Tuncel ise “Kürdistan halkının onuruyla oynarsanız o zaman yaşanan çatışmanın derinleşeceği ortadadır. Ateşle oynamasınlar”  diyerek devletimizi tehdit etti.

İşte çözüm sürecinin aktörleri…

PKK’nın talebi ile getirilen eş başkanlık yasasıyla daha da aymazlaştılar.

Osmaniye’de şehidimizi uğurlarken, Diyarbakır’dan şehit haberi geliyor, Ankara’nın orta yerinde ise PKK kongre düzenliyor! Devletin ajansı da bunun haberini yapıyor.

Bu işte bir terslik var.

Hem de öyle böyle değil!