İslâm dünyasında son günlerde meydana gelen bazı önemli gelişmeleri kısa notlarla ve değerlendirmelerle aktarmaya devam ediyoruz.
* Avrupa’nın Sudan Cumhurbaşkanı aleyhine alınan “tutuklatma” kararını pazarlık aracı olarak kullanmaya başladığı görülüyor. AB üyesi ve aynı zamanda bu birliğe yön veren ülkelerden olan Fransa, kendilerinin öne sürdükleri dört şartı Sudan’ın kabul etmesi durumunda Cumhurbaşkanı Ömer Hasan el-Beşir aleyhinde çıkarılan tutuklatma kararının dondurulmasını kabul edebileceğini bildirdi. Fransa’nın BM Büyükelçisi Jean Maurice Ripert’in dün (18 Eylül Perşembe) basın mensuplarına yaptığı açıklamaya göre bu dört şart da şunlar: Sudan’ın Darfur’a yönelik saldırıları ve bölgedeki cinayetleri durdurması, bölgedeki tüm ayrılıkçı gruplarla kapsamlı diyalog için kapıları açması, Çad’la ilişkilerini iyileştirmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Darfur’da savaş suçu işlemekle itham edilen iki kişiyi yargılaması. İngiltere de Fransa’nın bu teklifine çok uzak durmadığını ve destekleyebileceğini bildirdi. İkisinin kabul edeceği teklifin AB bünyesinde reddedilmeyeceği sanılıyor.
İlk bakışta şartlar gayet masum ve makul görünüyor. Ancak arka planda önemli siyasi hesaplar ve sinsi planlar olduğunun gözden uzak tutulmaması gerekir. Bu şartlarla en başta Sudan’ın, hakkındaki tüm ithamları kabul etmesinin sağlanması amaçlanıyor. İkinci olarak da bu ülkenin iç meselelerinin çözümüyle ilgili formüllerin uygulanması konusunda ipleri uluslararası güçlere teslim etmesi için bir yerden başlanması isteniyor. Başlangıcı belki çok masum görünebilir. Ama önemli olan hedefe yerleştirilen ülkenin dayatmalara boyun eğdiğini ilan etmesi ve gelecek talimatlara artık “eyvallah” demeye başlamasıdır.
Bu gelişme aynı zamanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararının hukuki değil tamamen siyasi nitelikli olduğunu, söz konusu mahkemenin çağdaş emperyalizmin baskı politikalarının bir sopası olarak kullanıldığını belgelemektedir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin el-Beşir hakkında verdiği tutuklatma kararı hakkında bizim daha önce yazdığımız yazıyı Web sitemizde (www.vahdet.com.tr) bulabilirsiniz. Ulaşmak için sırayla şu linkleri tıklayın: Dünya Gündemi> Sudan> El-Beşir’i tutuklatma kararı.
* Irak ve Afganistan’daki işgal güçlerinin direniş karşısında sürekli kayıp verdiği anlaşılıyor. ABD son olarak da dün (18 Eylül Perşembe) bir helikopterinin düşürülmesi sonucu yedi askerinin öldüğünü açıkladı. Afganistan’da da işgalci NATO ve ABD güçleri silahlı mücadele karşısında her gün yeni kayıplar veriyor. Fakat işgalciler bu kayıplarına karşı sivil savunmasız halkı hedef alan bir yıldırma savaşı veriyorlar. Afganistan’da bu amaçla sivil insanları kitlesel halde hedef alan hava saldırılarına ve mayın tuzaklarına başvururken Irak’ta fitne ateşinin gittikçe daha etkili hale gelmesi ve daha geniş bir alana yayılması için uğraşıyorlar. Ne yazık ki Irak’taki fitne ateşinin sebep olduğu patlamalar ve saldırılar her gün onlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açıyor.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Afganistan’daki vahşi hava saldırılarıyla ilgili olarak aynı nakaratı okumaya devam etti ve savaş uçaklarının gerçekleştirdiği hava saldırılarında sivil insanların öldürülmesinden dolayı “üzgün (!)” olduğunu ileri sürdü. Aynı nakaratı tekrar edip de vahşi saldırıları ve insanları kitleler halinde katletmeyi sürdürmek ABD yetkililerinin artık yüzsüzlükte iyice sınır tanımaz hale geldiklerini gözler önüne sermektedir.
* Rafah sınır kapısında İsrail işgal devleti hesabına gardiyanlık yapmaya devam eden çağdaş Mısır Firavunu Hüsni Mübarek’in polisleri mübarek Ramazan-ı Şerif’te de Müslüman Kardeşler cemaati mensuplarını tutuklamaya devam ettiler. Çağdaş Firavun’un polisleri 17 Eylül Çarşamba günü gerçekleştirdikleri baskınlarda çoğunluğu Ezher Üniversitesi öğrencilerinden oluşan 31 İhvan mensubunu tutukladılar. Firavun’un adamlarının bu tutuklamalarda kullandıkları gerekçe ise “yasaklı bir örgüte üye olma” iddiası. Polisler öğrencilerin evlerine baskınlar düzenledi, evlerde kalan öğrencilere oldukça çirkin muamelelerde ve tehditlerde bulundular.
Bir tavsiye: 15 Ramazan, Siyonistlerin “sivil” olarak nitelendirilen kanatlarının Hz. İbrahim Camisi’nde gerçekleştirdiği katliamın yıldönümüydü. Bu münasebetle Filistin Enformasyon Merkezi’nin Türkçe sitesinde (www.filistinhaber.com) “Ramazan’ı Kana Bulayan el-Halil Katliamı” başlıklı bir dosya yayınlandı. Okuyucularımıza bu dosyayı okumalarını ve okunmasına katkıda bulunmalarını tavsiye ediyoruz.