Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

İmamın Dönüşü

İmamın Dönüşü

Dindar ve mâneviyatlarına derin bağlarla merbut olan Türkler, çılgınlık addedilse dahi, eğer aklın reddettiği hâdiselere başvuracak olurlarsa bu mâceraya dinî şahsiyetler tarafından sürükleneceklerdir. Bu din adamları her Türk köyünde mevcuttur. Türklerin asıl mahrum bırakılmaları şart olan istinadgâhları bu mânevî teşkilattır.” (Medyatik Kuşatma- Tâceddin Ural)

Bu satırlar, Hıristiyan bir din adamına âit. Bunları, vaktiyle Avrupa ve ABD’ye gönderdiği mektupta yazmış. Kısacası,ne  demek istiyor? Her köyde, her mahallede bulunan imamı yok edin.

İmamı yok etmek, dindarı karalamak, önce romanın, sonra sinemanın en büyük mücâdelesi oldu. Her ikisi de Batı ürünü olan bu sanatlar, bu vazifeyi lâyıkıyla yerine getirdi. 

Hâlide Edib’in Vurun Kahpeye romanı, dindar insanı yobaz göstermekle kalmayıp Yunan işbirlikçisi yaptı. Yeni rejimin sembolü Aliye Öğretmen’i taşlatarak öğretmen ve imamı karşı karşıya getirdi. Artık, öğretmen, aydınlanmanın; imam, gericiliğin sembolüydü. Yâni, birbirinin düşmanıydı.

Sinemada tepe tepe kullanılan bu malzeme, dizilerde de fazlasıyla yerini aldı. Öyle ki öğretmene “Hocam” diye hitab edilmesi bile “Hoca câmide, hoca câmide” diye tahfif edilerek öğretmen-hoca rekâbetinin altı çizildi.

Bugüne kadar, imama iâde-i itibar eden pek çok film ve dizi yapıldı. Küçük Ağa, The İmam, Kurtar Beni, aklıma ilk gelenler.

TRT ekranında, yazın başlayan bir dizi var. Son Çıkış. Senaryosu, gerçek bir hikâyeye dayanıyor. İstanbul Esenler’de bir câmi imamı olan Ömer Faruk Yazar, uyuşturucu bağımlısı gençleri etrafına toplayarak bağımlılıktan kurtarmak için elinden geleni yapmış ve bir hayli başarılı olmuş. Bir imam, tek başına, onlarca genci kurtarmış. Ne dersiniz, yukardaki ifâdeye uygun çılgın bir mâcera değil mi?

Son Çıkış dizisinde, mahallenin imamı Yusuf, gençlerin bağımlılıktan ve sokaktan kurtulması için bir spor salonu açıyor. Bunu tek başına değil, lisenin rehberlik öğretmeni ile birlikte yapıyor. İmam ve öğretmen el ele vererek mahallenin gençlerine şifâ olmaya çalışıyorlar.

Dizinin örnek bir imam sunması yanında, öğretmen-imam dayanışması üzerine kurgulanması çok mühim bir hâdise. Memleketi aydınlatmaya çalışan öğretmeni taşlayan imamdan, öğretmenle işbirliği yapan imama geldik. Aslında bu bir tekâmül değil, aslına rücû etmektir. İmam, budur. İmam mahallelinin dert ortağıdır. Liderdir, hakemdir. İstiklâl harbinin kahramanıdır. Asla vatan hâini değildir.

Elbette, “Ben namazı kıldırır; hutbemi okur; ötesine karışmam.” diyen, sosyal sorumluluk sâhibi olmayan veya gözünün önünde olan hâdiselere ”benim işim değil” diyerek karışmayan imamların sayısı çok fazla. Nihâyetinde, mesâi hâricinde ve câmi dışında çalışmaya mecbur değil.

Zâten bu yazının hedefi de düz memur zihniyetindeki imamlar değil; çılgın imamlar. Diyânetin değil, mahallenin imamları…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerime Yıldız Arşivi