Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

İlahlaştırılan Liderler

İlahlaştırılan Liderler

Türkiye ayılarla tilkilerin cirit attığı bir coğrafyanın üzerinde sevme ve nefret etme sanatlarının iç içe geçtiği ilginç bir ülke…

Başka hiçbir coğrafyada işler böyle değildir.

Oralarda yönetim daha kolaydır bence…

O yüzden küçümsemeyelim devlet adamlarımızı.

Öyle ya biz her zaman Dördüncü Murat, Fatih, Kanuni, Yavuz, Abdülhamit, Alparslan, Tuğrul Bey ve Atatürk’ü nereden bulacağız?

Sevişerek dövüşürüz biz.

Sevmemiz de dövmemiz de birbirine benzer…

Dışarıdan bakan ‘seviyor mu, dövüyor mu’ anlamaz muhatabına sarılan bir adamı görünce bu ülkede.

O yüzden sevdiğini öldürür bizim ülkede âşıklar…

Ölümüne sever.

Severken de öldürür.

Bu ülkede seçmen partisinin liderini ilahlaştırırcasına sever. Fakat onu ilahlaştırırken aslında yavaş yavaş putunu da yemeğe hazırlanır. Liderin bundan pek haberi de olmaz. 

Bir zamanlar Demirel ‘idol’dü.

Sonra o putu yediler.

Bundan sonra da böyle olacak.

ABD İLE UYUMLU DIŞ POLİTİKAMIZ KANTON MESELESİ

Her zaman önem verdiği ülkelerde gazetelerden birinde mutlaka görüşlerini açıklayacakları ve sonra da stratejik ortaklık(!) kuracağı kalemler devşirir ABD.

Hürriyet’te bir yazar var.

Eskiden de Cengiz Çandar’dan öğrenirdik ABD’nin kimi görüşlerini…

Verda Özer köşesinde yazıyor: ABD’yi aklıyor adeta…

ABD’nin PKK’ya yönelik sempatisi yok demeye getiriyor.

Türkiye ile anlaşmasında her şeyin istenen ölçülerde ve seviyede cereyan ettiğinden dem vuruyor.

ABD güya PYD’yi uyarmış da, Fırat’ın Öte Yanı’na geçme demiş de…

PYD ile gizli bir anlaşması da bulunmuyormuş da…

Esad’ın gönderilmesi hususunda baştan Türkiye ile anlaştığından ama sonra da Esad sonrası Suriyesi’nin daha riskli olmasından dolayı bundan vazgeçtiği bilgisinin sağır sultandan habersiz yayılması mümkün mü?

İster istemez Verda da bunu açıklamaya memur olmuş.

Esad’a karşı Türkiye ile işbirliğine devam edecekmiş ABD güya...

McGurk ile görüşen Verda Özer’e göre, ABD’nin Türkiye ile ilgili gizli bir pörtföyü bulunmuyor.

Her şey sütliman. PKK, PYD, IŞİD vesaire konularında Türk yetkililer ile Amerikan yetkililer arasında tam bir mutabakat var.

Afrin, Kobani ve Cezire kantonlarının birleştirilmeyeceğinin garantisini veriyor aklı sıra…

Kantonların birleştirilmesinin önüne geçildi mi İncirlik mutabakatıyla?

Verda Özer’e göre geçildi.

“Belli ABD, Ankara ve PYD arasındaki gerilimi Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeterek ve iki tarafı orta noktada buluşturarak çözmeye çalışıyor.”

Orta nokta’nın ne olduğunu yakında göreceğiz…

‘BAKTIĞINIZ ZAMAN’

Eğer bir yerlere gebe iseniz, bir yerler adına konuşuyorsanız, içinizden gelen cümleleri biraz yutakta tutup ondan sonra bırakırsınız yahut geri yutarsınız.

Bugünlerde televizyonlarda gördüğüm yorumcuların çoğu yutak problemi yaşıyor.

Gerçek görüşlerini bir türlü öğrenemiyorsunuz.

Yutaklarında ileride tümörler oluşabilir.

Maazallah kanser olurlar benden söylemesi…

TRT’yi seyrediyorum öyle, yandaş ve yanaşma medyayı seyrediyorum öyle…

Adamlar aslında Tayyip Beye de, Ahmet Beye de zerre miskal inanmıyorlar. Fakat onların hoşuna giden cümleleri sarf edebilmek için karın ağrıları çekiyor, yutak problemi yaşıyorlar. 

Şöyle cümleler kuruyorlar durmaksızın:

 “Baktığınız zaman…”

Tıpkı zırt pırt “sevgili seyirciler…” deyip de cümle kuramayan spikerlere benziyorlar. Ama onlar daha masum bence…

“Baktığınız zaman…” lakırdısının ardındaki cümlenin inandırıcı bir mahiyet arz etmediği girizgâhtan belli…  O yüzden ekranlarda “baktığınız zaman…” diye cümleye başlayanları görürseniz gerisini dinlemeyin ve kumandanın düğmesine basın…

Değmez… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi