Halil Mert

Halil Mert

Bayrak, Ezan, İstiklal Marşımız

Bayrak, Ezan, İstiklal Marşımız

Bayrağımız.. Mukaddesatımız için şehid düşmüş ecdadımızın al kanından almış rengini. Ya hilal ve yıldız? Hilal bizde Allah (CC)’ımızı temsil etmiş, bazen de ümmeti.. Yıldız ise, Gülümüz, Rehberimiz Hz. Muhammed (SAV)’i. Tıpkı üç hilalli bayrağımızın kelime-i tevhid’i temsil ettiği gibi. Yani bayrağımızda biz “Kanımızla, canımızla, kelime-i tevhidin manası ve davası için şahadete bayrama gider gibi gideriz.” demişiz. Bayrağımızın hilali tüm dünyada İslam’ı temsil etmiş ayrıca. Birçok İslam Ülkesinin bayrağında hilalimiz var. Birçoğunda yıldızımız da var. İslam medeniyetinde nasıl değerlerimiz iç içe ise, vatanlarımız da iç içe. Çünkü medeniyetimiz hiç ırk ve kavim üzerine vatan tutmamış, devlet kurmamış ki. Hep İslam üzere, ümmet üzere kurulmuş devletlerimiz de medeniyet değerlerimiz de.

 

Hep Hilal ile Haç’ın Kavgası demez miyiz kısaca…

Şimdi birileri hilali tartışıyor. Hem de İslam Medeniyetinin Siyasi Merkezi Anadolu’da. Acınası günler yaşıyoruz. Nasıl bir psikolojik harekâtın sonucu bu hale geldik? Aslında halkımızda medyada konuşanlar gibi bir bozulma ve yozlaşma yok. Ancak bu medya bombardımanı durdurulamazsa sonucu Milletimiz için çok kötü olacak.

Bayrağımız ve Ezan.. İstiklal Marşımız..

Hatırlayın geçmişte de eline bayrak alan birileri ezandan rahatsız olduklarını ifade ediyorlardı. Yetmemiş, İstiklal Marşımızın sözlerinden duydukları rahatsızlığı da alenen dile getirmişlerdi. Yani bizim için mukaddes olan değerleri bile bölüp birbirine düşman etmeye kalktılar. Bayrak ve ezanı karşı karşıya getirmek!.. Ne büyük bir şeytani proje. Düşünebiliyor musunuz?

Şimdi de, HDP tüm Kürtlerin sözcüsü imiş gibi, “Kürtler bayrağa karşı mı ki siz bayrakla miting yapıyorsunuz? Bu toplumu böler.” diyor. Öncelikle; “Siz kimsiniz tüm Kürtler adına konuşuyorsunuz?” Sonra “O ayyıldızlı al bayrakta Kürt Atalarımızın da kanı var. Neden bizi bölsün?” TABİİ KORKUNUZ, AL BAYRAĞIMIZIN ALTINDA TÜM VATANDAŞLARIMIZIN BİR ARAYA GELMESİ. KORKUNUZ EZAN DEDİĞİMİZ İLAHİ DAVETE TÜM HALKIMIZIN İCABET ETMESİ. KORKUNUZ İSTİKLAL MARŞIMIZLA İFADESİNİ BULAN MANEVİ MESULİYETLERİMİZİN TÜM RUHLARA YENİDEN TESİR ETMESİ.

Milli Birliğimize düşman olan HDP ve terörist PKK tavrını net olarak ortaya koydu. Ya O’na siyasi kaygıları, dış bağlantıları sebebi ile doğrudan ya da dolaylı olarak destek olanlara ne demeli? PKK lideri “PKK silah bırakmaz.” diyor. CHP Genel Başkanı da aynı şeyi söyleyebiliyor. Bu gezi eylemlerinde PKK bayrakları, DHKPC bayrakları ile üzerinde Atatürk portreli Türk bayrağı görüntülerinin Taksim Anıtı’nda yan yana, iç içe asılması gibi bir şey. Halkımız dilerim bu resmi görür. Bu resmin bir destekçisi daha var. Paralel Yapı. Kimse kusura bakmasın, CHP’ni açıktan, HDP ve PKK’yı dolaylı hesapta çaktırmadan destekliyorlar.

Paralel yapıya mensup insanlara soruyoruz. Maksat AKPARTİ’ye ders vermekmiş. AKPARTİ’ ye ve Sayın Cumhurbaşkanımız’a ders vermek bahanesi ile ülkeyi yıkılmaya götürmekten endişe etmeyecekler. Emniyet Müdürü biri şimdi geri göreve verilenlerden diyor ki; “Ülke yıkılsın, Yeter ki uzun adam gitsin!” Bu nasıl bir Müslümanlıktır?

Geçen bir sohbet takıldı radyoda. “Allah sansa saray verdi, yat verdi, güç verdi. Sen ne yaptın?” diyor. Cumhurbaşkanımızı kast ederek sonun hüsran olacak diye ayet ile açıklamalar yapıyor. Yahu aynısını fazlası ile sana da verdi. Bak ABD’de şahsına ölene kadar tahsisli kocaman bir sarayda yaşıyorsun. Dünyanın birçok ülkesinde örgütlendin. İnsanlar, “Allah için!” deyip, şartsız itaat etti, ediyor. Ülkede oluşturduğun Paralel örgütlenme ile devletin çivisini çıkarttın, kurumları mahvettin. Devletin memurlarını, halkı birbirine düşman ettin. Adalet sistemini bitirdin. Peki, “Sizler hesap gününü hiç düşünüyor musunuz?”

Gerçek manada, Milli Blok yalnızlaştırılıyor, kuşatılıyor. Topyekûn bir taarruzla karşı karşıyayız. Bu kuşatma önce ülkemizde, sonra medeniyet coğrafyamızda ve İslam ülkelerinde yarılmalıdır. Şu da net olarak görülmelidir. Geçmişteki HAÇLI SEFERLERİ ve taarruzları devam ediyor. Birinci Dünya Savaşı fiilen bitmiş gibi görünüyor. Yanılmayınız!. Savaş devam ediyor. Sadece şekil değiştirdi. Türkiye ve diğer İslam Ülkelerinin sözde bağımsızlık süreçlerine bakınız. Diyor ya N. Fazıl; “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!” diye. 300 yıl önce yaşayan dedelerimize birileri bu gün geldiğimiz halimizi söyleselerdi inanırlar mıydı? Gerçek manada “DUR!” diyecek kadroların önü açılmalıdır. Bu kadrolar enerjilerini sırf siyasi kamplaşmalar ile heba etmemelidir.

Olaylar gün geçtikçe turnusol etkisi ile herkesin durumunu netleştiriyor aslında. Ancak asıl tuzak şu. Toplumun kamplara bölünmesi riski. Bu risk görülmeli ve tedbir alınmalıdır. Hakperest ve ferasetli insanlar -Milli Cephe- çok dikkatli davranmalı, toplumun tamamına ulaşmanın çare ve yöntemlerini düşünmelidir. Şu an olduğu gibi sürekli siyasi kamplaşma ve oy hesabı ile davranmak toplumu ayrışmaya doğru sürüklemektedir. Siyasetteki, Cahil, birikimsiz ve çilesiz, menfaatinden başka bir şeyin hesabını yapmayan Liderleri kuşatmış ve kör etmeye çalışan güruhtan kurtulunmalıdır.

BAYRAK, EZAN VE İSTİKLAL MARŞI temalı, videolar, klipler vb. hazırlanmalı. Sosyal medyada birlik ve beraberliğimize dönük birçok konu işlenmelidir. Millilik adına PKK’lı cenazeleri göstermek doğru değildir. Unutmayın ki o insanlar öncelikle devlet ulaşamadığı için terörist oldular. Onların da ülkemizde yaşayan aileleri var. Anaları var. Ailelerin de hepsi PKK’lı ya da HDP’li değil. Biliyorsunuz kaç PKK’lı cenaze sahibi HDP’lileri cenazeye almadı. Türk Bayraklı taziye çadırları kurdu. Ya da aynı aileden bir kardeş şehid, diğeri PKK’lı..

Tv. Programlarında siyasi mesajlardan çok birlik ve beraberlik mesajları ile toplumun getirilmek istendiği noktalara vurgu yapılmalı, Psikolojik, sosyal ve İslami tahribatın doğuracağı sonuçlar halkımıza gösterilmelidir. Çevre coğrafyamız kötü örnekleri ile doludur. Emperyalizmin, parçalanma, iç kavga sırası Türkiye’ye gelmiştir. Sakarya Misali, topraklarımıza bu yıkımı sokmamalıyız. Sonra da tüm Medeniyet Coğrafyamızdan söküp atmalıyız emperyalizmi de tahribatını da, kölelerini de.

Şimdi İran, Batı ve Haçlı Emperyalizmi ile işbirliği yaparak PKK’yı himaye etmektedir. Kürt kardeşim PJAK nerede? Kim ve nasıl yok etti? İran da şunu unutmasın. Zamanında Cumhurbaşkanları Ahmedinecat’ın sözünü. “Türkler, Avrupalı Haçlı barbarlara karşı tüm Asya’yı 600 yıl korudular.” Çabuk unuttular Milletimizin vefa ile yanlarında durduğu günleri. Türkiye giderse acaba, İran Şii’likle toplumu bir arada tutabilir mi? Düşünsünler.

Özet, Ak hilalli, ayyıldızlı al bayrağımıza, Ezanımıza ve İstiklal Marşımızın manevi iklimine sadece Türkler’in değil, çevremizdeki tüm İslam Ülkelerinin ve Müslümanların ihtiyacı var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Halil Mert Arşivi