Gazetecilerin, bayramı, resmi tatili olmaz derler. 

Bal gibi olur.

Eskiden Ramazan, Kurban Bayramları’nda gazetelerin birçoğu çıkmazdı. 

Birçok geleneğimizi bıraktığımız gibi, kapitalist sistemin çarkları bunu da ortadan kaldırdı. 

Holding destekli ve kâr etmeye odaklanmış, ticarethane mantığına dayalı sözde gazetecilik yüzünden bayramlarda da gazeteler çıkmaya başladı.

Vahdet, tıpkı eskiden olduğu

gibi gelenekleri hatırlayarak bayramda 3 günlük bir ara verdi. 

Çalışanları, yazarları, bayramı eşiyle, dostuyla, akrabasıyla geçirme fırsatı yakaladı.

***

Bayramda verdiğimiz boşluktan faydalanıp memleketim Manisa’ya gittim, aile, eş, dost ziyaretlerinden sonra adını çok duyduğum yeni açılan “Atatürk Kent Parkı”nı ziyaret etme şansı buldum.

Açıkçası gitmeden önce “altı üstü bir parktır” düşüncesindeydim.

Ancak gidince bambaşka bir tabloyla karşılaştım.

Son derece modern, adına yakışır, muhteşem bir eser ortaya çıkarılmış.

Birçok belediyeye emsal olacak planlamada, içinde yapay nehirlerden, oyun alanlarına, çeşitli ağaçlardan, yürüyüş yollarına, çocukların güvenle oynayıp, ailelerin rahatlıkla dolaşabilecekleri harikulade bir tesis yapılmış.

178 dönümlük alanda büyük bir huzur hakim. Özellikle güvenlik konusuna ayrı bir önem verilmiş. 7 ayrı güvenlik noktası 24 saat hizmet veriyor.

Aileler geç saatlere kadar rahatlıkla dolaşabildikleri gibi istedikleri an bir güvenlik görevlisine ulaşma şansları var.

Alanın geniş olmasından dolayı güvenliklere verilen akülü araçlar, hızlı ulaşım sağlıyor.

Ayrıca parkın içerisine konumlandırılmış 2 ayrı dinlenme tesisi iyi bir soluklanma imkanı sunuyor.

Park, Manisalılar ve dışarıdan gelen ziyaretçiler için sosyal bir yaşam alanı oluşturmuş.

20 milyon TL’ye mâl olduğunu öğrendiğim park için 100 bin çiçek ve 500’e yakın ağaç kullanıldığı belirtiliyor. Gittiğimde, çok övülen müzikli havuz gösterisinin olmadığını öğrendim, görevlilere sebebini sorduğumda aldığım cevap:

“Üst üste gelen şehit haberlerinden sonra parktaki müzik yayını ve havuz gösterisi bir süreliğine durduruldu”

Belediyenin bu hassasiyeti tesis yapmanın çok ötesinde, insani, vicdani güzellikler barındırıyor. 

Tesisleri kullanmak için herhangi bir ücret talep edilmiyor oluşu da takdire şayan bir durum.

Projenin birçok belediye için emsal olması gerekiyor.

Bu gibi tesisler, vatandaşların huzuruna, sosyal yaşamına ve kent kültürüne olumlu etkiler bırakıyor. 

Kolektif bir değerler silsilesi olarak ülkeye, hatta insan psikolojisine doğrudan etki yapıyor.

Atatürk Kent Parkı’nın hazırlanması ve hizmete açılmasında emeği geçen başta Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, projeyi çizen Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Oktan Nalbantoğlu ve tüm proje çalışanlarını kutluyorum. 

Manisa’ya yakışan büyük bir hizmette bulunmuşlar.