Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Özür de Neyin Nesi? 128’e Tamamlarsınız, Olur Biter!

Özür de Neyin Nesi? 128’e Tamamlarsınız, Olur Biter!

Leş-Başkan sıcağı sıcağına yüksek tonla açıklamıştı: Katliamı Devlet yaptı! Saray yaptı! Saray’ın gladyosu yaptı!

O ne heyecandı öyle...

Barajın altında kalma ümitsizliğini yüzünden silen bir heyecan...

Leş-Başkan daha sonraki günlerde de savurtturmaya devam etti. İçinde zerrece Allah korkusu olan -hadi o mevzu laikliği ihlal eder, geçelim- zerre miskal vicdanı olan, vatan da demiyorum, çünkü vatan tasavvuru farklı, memleket sevgisi bulunan biri konuşurken birkaç saniye düşünme payı ayırır, sözünü öyle söyler...

Hayır! Polis bu, savcı bu, hâkim bu! Hemen olay yeri incelemesini yapıyor, derakap dosyayı mahkemeye gönderiyor ve şıpınişi hükmü veriyor: Devlet öldürdü!

Mesele bu kadar basit!

Bütün milleti rahnedar eden, derinden yaralayan bir hususta teenni ile hareket etmek lâzım, samimi hüznü siyasetin kiri ile telvis etmemek lâzım...

Bunlara aldıran kim?

Tabii Leş-Başkan yine barış maksatlı konuşmasında resmi ölü sayısını amacına uygun bulmamış ki, “ne 97 ölüsü 128 ölü var!” diye babalanmıştı...

Keşke kimse ölmese idi... 97 canımız da hayatta olsa idi...

Ama bunların siyaseti ölüm siyaseti. Bir iki, üç beş yetmez...

Hatta 97 dahi kâfi gelmez... Nitekim, yarası ağır olanlardan kayıplar oluyor. Kayıp sayısı yüzü bulabilir veya geçebilir...

128’i bulur mu? İnşaallah bulmaz! İhşaallah yoğun bakımda tedavi görenlerin hepsi hayata döner...

Bunu elbette biz temenni ediyoruz. 

Leş-Başkan’ın böyle düşünmediğini tahmin etmeye bile gerek yok. 97 yetmez, “saklıyorlar, 128 ölü var” diyor. (Halbuki Kandil hükümeti aylardır yüzlerce, binlerce ölüyü gizleyip duruyor, o hususta tek söz söylenmiyor...)

Memleketin hastanelerinde tabipleri, hemşireleri, hastabakıcıları, umumen hastane görevlileri canla başla çalışıyor, ölü sayısının yükselmemesi için...

Oysa bu racona ters!

Bırakınız ölsünler ki o haklı çıksın!

5 gün geçti, Leş-Başkan’ın ölü rekoltesi tahmini tutturulamadı. Bunun üzerine partisinin genel merkezi bir açıklama yayınlamış.

Ankara katliamının ardından “128 yoldaşımızı kaybettik” açıklamasının hatalı bilgiden kaynaklandığını belirterek özür dilemişler.

Bunu olumlu bir gelişme olarak kaydedelim. Böyle diktatöryal partilerde lider yalanlanamaz. Eğer iktidar ellerindeyse, ölü sayısı liderin istediği seviyeye yükseltilir!

Bunların o imkânı da vardı: Kandil’e bir haber uçurulur, Leş-Başkan mahçup edilmezdi…

Peki bu özür yeter mi?

Parti’nin veya Eş-Leş-Başkan’ın asıl özrü Devlet’ten, daha net söyleyelim, Cumhurbaşkanı’ndan dilemesi lâzım…

Küçük özür büyük özrü ortadan kaldırmaz. 

Bakalım bunu yapmayı başarabilecekler mi? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi