Anadolu Üniversitesi’nin Sosyoloji kitabından geçenlerde bahsetmiştim.

Karizmatik lider değilmiş Enver Paşa…

Obama karizmatik lidermiş de Enver Paşa değilmiş.

Oysa daha genç bir subay iken bile bütün Osmanlı coğrafyasında hatta bütün İslam coğrafyasında, hatta bütün mazlum milletler coğrafyasında makus talihi tersine çevirecek bir ümit diye çoktan karizma yaratmıştı.

Bugün de sosyoloji kitabının kaynakçasını taradım.

Gururlandım.

Benim arkadaşlarımın eserleri, Anadolu Üniversitesi’nin genç öğretim üyesi elemanlarının hazırladığı Sosyoloji kitabında kaynak olarak gösterilmiş.

Vergin, Bozkurt, Bostancı, Küçük, Türköne gibi.

Ama bazı kitaplar da kaynak olmuş. Öylesine yazılmış kimi metinler de kaynak olmuş, hatta kimi popüler kitaplar, hatta bazı makaleler, hatta Emniyet Genel müdürlüğü, Ankara Barosu filan kaynakçada yer almış.

Fikret Başkaya bile kaynak olmuş sözlüğe yazdığı maddeyle…

Küreselleşme ile ilgili gündelik kitaplar bile…

Kadına yönelik raporlar da…

Uydurma sözlükler de…

Tarımda kadının toplumsal konumuna dair herhangi bir dergideki herhangi bir yazıda kaynak olmuş…

75. Yıl ile ilgili derleme metinler de…

Birkaç da yabancı sosyoloji kitapları ve kimi meşhurların saha ile ilgili bazı kitapları…

Önemli sosyoloji kitapları ve ciddi kaynaklar ne yazık ki yer almamış Anadolu Üniversitesi’nin on kişilik yazar kadrosunun hazırladığı Sosyoloji kitabında…

Weber, Durkheim filan işlenmiş ama onlar da eksik ve yanlış işlenmiş…

Pekâlâ şimdi gelelim asıl soruya…

Türkiye’de bir Sosyoloji kitabı yazılıyor ve orada Türkiye’de sosyolojinin kurucusu var mı?

Ziya Gökalp var mı bu kitabın kaynakçasında?

Ziya Gökalp’ten bir alıntı var mı?

Veya Gökalp’i işleyen, eleştiren herhangi bir cümle, yorum vesaire?..

Erol Güngör, Yılmaz Özakpınar…

Bir Gökalp var; o da Gökalp E. O da bir makale: Ebru Parman’a Armağan kitabına yazılmış bir yazı. Kitle kültürü eleştirisi filan…

Hadi diyelim siz Ziya Gökalp’i değil de Mehmet İzzet’i ilk sosyoloğumuz sanıyorsunuz; Mehmet İzzet de yok…

Dahası İbn Haldun yok yahu…

Kendi sosyolojisini yazamayan, kendi sosyoloğunu ele alamayan, irdeleyemeyen, tartışamayan bir toplum bir üniversite ne işe yarar yahu?

Öyle bir eğitimden ne beklenir?

Anadolu Üniversite yetkililerine sesleniyorum.

Bir an evvel bu kitabı toplatın.

Doğru dürüst bir Sosyoloji yazdırın.

Sosyoloji bilmeyen hocalar nasıl Sosyoloji öğretecekler?

Nasıl öğrencileri imtihan edecekler?

Bu ülkenin sosyolojisine nasıl bir katkı sunacaklar?

İbn Haldun’dan, Ziya Gökalp’ten, Mehmet İzzet’ten, Erol Güngör’den, Yılmaz Özakpınar’dan haberdar olamayan bir eğitim kurumu daha ötesine gidip Mevlana’dan nasıl haber verecek?

Kendi bin yıllık sosyolojik temellerimizin gümbürdemesinin sebebi bu bence…

Kendi sosyolojisini yaratamayan, inşa edemeyen, açıklayamayan bir üniversiteye sahibiz maalesef…

Yazık pek yazık…

Vermişler bir gruba görev.

Kim yazmış, kim edit etmiş, kim okumuş, kim düzeltmiş, kim anlamış; belli değil…

Toplum, Bilim ve Yöntem, Sosyolojide Temel Yaklaşımlar, Toplumsal Değişme ve Küreselleşme, Siyaset ve Toplum, Kültür ve Toplum, kadın-Aile ve Toplum, Din ve Toplum, Hukuk-Suç ve Toplum…

Bu kitap öğrenciye hiç ama hiçbir şey vermez.

Kültür ve Toplum bölümüne bile konulmaz mı Ziya Gökalp?

Hars ya da Kültür bahsinde onsuz konuşmak imkânı var mı acaba?

Kültür üzerine Gökalp Türkiye’de sosyolojide bir adım ilerlemek ihtimali var mıdır?

Kültür ve Medeniyet münasebeti, Kültür ve Tezhip münasebeti ele alınmadan Türk sosyolojisini oluşturma veya en basit bir sosyoloji eğitimine girişme hamlesi, kuru ve yanlış çevirilerden ibaret kalır.

Nitekim öyle olmuş…

Yazık, pek yazık…

Bu kitabı yazanlar nasıl bir Sosyoloji eğitiminden geçmişler acaba?

Bunların hocaları kimler?..

Yazık, pek yazık…