Kazanan Haklıdır!
Galatasaray ligin ikinci yarısına kendi sahasında 3 gollü bir galibiyetle girdi. Denizli ve ekibi ve de yönetim başka ne ister ki? Ama gelin görün ki taraftar onlarla aynı kafada değildir. Gol kralını gol kaçırdığı için ıslıklamakta ve yuhalamaktadır. İşte bence maçın en çok üzerinde durulması gereken yeri burasıdır. Pardon unutuyordum, bir de Cüneyt Çakır’ın bu maça verilmesi...
Şimdi açalım. Galatasaray taraftarı ki, verilen bilgilere göre 18 bin kişilik bir kitledir bu maçta, Burak Yılmaz’ı daha pozisyona girmeden bile ofsayda düştüğü ve rakibine topu kaptırdığı için protesto etmeye başlamıştı. Sonradan gol de kaçırınca yukarıda sözünü ettiğim türde protestolar patladı. Herkes de sandı ki, Burak saha içindeki bu yanlışlarından, eksiklerinden dolayı protesto edildi. Televizyon programlarına bakayım dedim, aynı yorumlar. Gazetelerde de aynı türden yaklaşımlar. Peki, gerçek bu mudur? Bence hayır! Bence protestonun asıl çıkış nedeni, Galatasaray yönetiminin neden hâlâ bir santrfor alamayışınadır. Yani, “Gördünüz mü bakın, Burak da atamıyor, geçenlerde Umut da boş kaleye atamamıştı. Bize en azından bir Gomez, bir Fernandao neden almazsınız ki? O zaman biz de Burak ve Umut üzerinden size yağdırırız protestoyu...” demektir bu... Burak da penaltıdan sonra formadaki dördüncü yıldızı gösterip mesajı yanlış anlamaz mı?
Sonra Cüneyt Çakır... Bu ülkede benden başka yazıp söylene oldu mu, bu hakemi koruma altına alın, büyüklerin maçına vermeyin diye... İşte bu defa da Okan’ın hedefinde kaldı Cüneyt Çakır. İlk penaltı tamam. Ama ikinci bence yok... Kartlar formalara göre çıkarıldı gibi sanki... Ve MHK hâlâ abesi savunmada devam ediyor. Böyle giderse bir bakarsınız Fransa’da, biz olmazsak o maçta, Cüneyt’ten final bekleyenler, belki de sadece bir iki grup maçıyla yetinmek zorunda kalacaklar.
Denizli hoca Cehdjou ile Denayer’i göbeğe koymuştu. Sağ arkada ise, bence rakipsiz adam Sabri vardı. Ne haber? Bir gol attırdı, bir de penaltı yaptırdı... Donk’un gelişi ile Melosuz geçen günler yavaş yavaş unutulacak gibi daha şimdiden... Kesiyor, veriyor, öne katkı yapıyor. Selçuk da rahatladı tabii ki... Sneijder bence son on maçın en iyisi idi. Sakatlığı atlatmış, hırslanmış. Sinan için umutlar hâlâ üst düzeyde. Olcan da tatminkar bir oyun sergiledi. Hem de iki aynı bölgede iki ayrı görevle... Galatasaray çok kolay pas yaptı, enine boyuna rahat yayıldı. Bunda Sivasspor’un oyun anlayışının da yardımı vardı. Onlar da maçın büyük bölümünde Donk’la toslaşmadıkları zamanlarda aynı Galatasaray gibi oyuna çok rahat çıktılar. Atııf, Beykan, İbrahim Akın ve Hussein ilk yarıda rahat cirit attılar. Galatasaray’da Umut, Bilal ve Yasin son dakikalarda oyuna girdiler. Verecekleri hiç bir şey de olamazdı tabii ki...
Peki, her şey bir kenara, bu fotoğraf Galatasaray’ın en üst makam için yeniden iddialı olacağının görüntü mü? Cevabı belli de, ben yine de en azından bir beş-altı haftalık nadasa bırakayım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.