Şehremini Gökçek’in 2016 Sonrası
Geçtiğimiz hafta Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016 ve sonrasında Ankara için yapacağı projeleri anlatan bir etkinlik düzenlendi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı programa Danıştay, Sayıştay ve Yargıtay başkanları da katılınca kıyamet koptu. Özellikle CHP Genel Başkanı TBMM de grup toplantısında yaptığı konuşmada bu bürokratların hangi sıfatlarıyla ve neler alarak buraya katılmalarını sorgulaması kamuoyunu rahatsız ederken etkinliğe katılan başkanların ortak ifadesi yaşadığımız şehre neler yapılacağını öğrenmek hakkımızdır ve Ankara protokolünde toplantılara davet edilmemizden başka bir şey olamaz tarzı açıklamalar Kemal beyimizi ne kadar tatmin etti bilemiyorum.
Ankara’nın şehreminliğini halktan aldığı oylarla 22 yıldır devam ettiren Melih Gökçek yapacaklarını görsel malzemelerle halkın anlayacağı şekilde kamuoyu önünde paylaşırken projeleriyle alakalı kaynak temini konusunda da açıklamalar getirdi. Başbakan ve siyasilerin katıldığı program televizyonlardan canlı olarak verilirken belediyenin haftalık yayını bültende geniş yer tuttu.
Ankara’da doğmuş ve altmış yıllık ömrünü Ankara’da geçirmiş birisi olarak yapılanları unutmadan yapacaklarını görünce hayıflanmadım desem yalan olur. Uzun vadeli olan projelerinin hayali bile güzel olan Melih Gökçek’in zekâsının Ankara için işlediğine tanıklık ederken, kısa süre sonra hizmete sokacağı birbirinden güzel projelerle Ankara’ya güzellik üzerine güzellikler katacağının da altını çizmek isterim.
Hani bir deyimimiz vardır ‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme!’ diye. İşte biz de bu yazımızda bu üslup ile yapılanların nankörlüğüne düşmeden tebrik ve takdirlerimizi başkan Gökçek’e yolluyoruz. Her ne kadar düzenlediği etkinliklerde bize davet gelmese de biz onu gönülden takdir ederek yolumuza devam ediyoruz. Ankara’nın başkent olduğu 13 Ekim’in doğum günü olduğunu birkaç defa yanında uzun zamandır farklı görevlerle çalışan dostlarımıza söylemiş olmamız, hatta belediyenin bülteninin son sayfasındaki bulmacada ‘Ankaralı bir yazar’ olarak sorulmamıza bile engel olsalar da biz Başkan Gökçek’in arkasından güzel düşüncelerimizi dostlarımızla paylaşmaya devam ediyoruz.
Bu kadar övgüyü neden yazdığımı merak edenleriniz olacaktır. Belediyeden her hangi bir talebim yok. Zaten başkana ulaşmanın ne denli zor olduğunu bilenlerdeniz.
Geçtiğimiz hafta sayın başkan Beyaz TV de Ankara ve Ankaralı hemşerilerimize yaptıklarını ve yapacaklarını anlatırken bir gün önce Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi yani kısaca AŞTİ de eşimle yaşadığım bir sıkıntıyı aktarmak istiyorum ki Başkan Gökçek bu duyarlı sese kulak versin.
15 Ocak 2016 Cuma gecesi 24.00 sularında İstanbul’a oğlumuzu yolcu edeceğimizden Emek tarafına aracımı park ettiğimde elimde bavullarla AŞTİ tarafına geçeceğim alt zeminde bulunan yürüyen merdivenlerin başına geldik. Ne zaman böylesi bir durumla karşılaşsam çalışmaz veya biri çalışırsa diğeri bozuktur. Yine öyle zannederek diğerine yöneldiğimde belediyenin bekçiliğini yapan görevlinin elinde bir anahtar ile merdivenlerin çalışmasını durdurduğunu fark ettim. Asansör de çalışmıyordu. Çaresiz diz kapağımdaki kıkırdak kırılmasına aldırış etmeden zorunlu olarak elimizde bavul ile topallayarak dik merdivenlerden indik. Yolcumuza el salladıktan sonra dönüşte bir başka vatandaşımızın üç büyük valizle merdivenlerden ne sıkıntılarla tırmanmasına tanıklık ettik.
Şimdi Sayın Başkan Melih Gökçek’in bu konuyla suçu yok diyeceksiniz. Evet, suçlu aramıyoruz. Ancak ilgi bekliyoruz. Yani gece yarısı AŞTİ’nin merdivenlerinde yaşlı ve özürlü gelmesin mi? Görevliler hangi, sebeple kapatıp istirahate çekiliyorlar? Şayet o saatlerde gelen giden yolcu sayısı azalıyorsa hiç olmazsa asansörün başında bir görevli bekletilemez mi?
Ankara’mızın şehremini sıfatını anladığımız kadarıyla sürdürmeye niyetli bir başkandan bu kadar şikâyetimiz olmamalı mı? Ne dersiniz? Anlaşılan 2016 sonrasında da Melih Gökçek ile ‘Durmak yok yola devam!’ diyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.