Şöyle geriye bir baktım yazı hayatımda hemen her konudan değişik sebeplerle bahsetmişim. Daha çok mesleki bilgi ve birikimimizden dolayı da doğal olarak edebiyat ve sanat ağırlıklı yazılar kaleme almışım. Arşivime göz attığımda mizahi yazılarımın diğer yazılardan fazlalığı dikkatimi çekerken bugüne kadar sporla alakalı bir iki yazı dışında hiçbir yazım olmamış. O da uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yaptığım bilardo ile alakalı olmuş ki, ömrü hayatımda hiç bilardo oynamadığımı da buradan itiraf ediyorum.

Çalışma hayatımın 40. Yılını geride bırakırken aynı yaştaki yazı hayatıma devam ediyorum. Spor ile alakalı bir yazı konusunu nihayet dün yakaladım gibi. Malumunuz Trabzonspor ile Galatasaray futbol takımları arasında hafta sonu oynanan maçın hakemi gündeme oturuverdi. Terörü ve diğer siyasal gelişmeleri de ardında bırakan bu hakemle ilgili olarak bağlı bulunduğu Türkiye Futbol Federasyonu ve onun alt birimi Merkez Hakem Komitesi’nin bu konuda ne karar vereceğini bilemiyorum. Ben bu konuda uzman değilim teknik bilgim de yok. Zaten ben futboldan da anlamam. Libya’nın merhum lideri Muammer El-Kaddafi’nin Yeşil Kitabı’nda okuduğumda çok hoşuma gitmişti. 22 kişi spor yapıyor binlerce insan onlara tezahürat ediyor, bunun neresi spor diye eleştirel bir boyut getirmişti kendi açısından olumlu olan bu görüşe saygı duydum. Takımlarımızın forma renklerini az çok bilenlerdeniz. Birinci lig ki, şimdilerde süper lig deniyormuş o ligdeki takımlardan bazılarının adını bilirim. Fenerbahçe, Beşiktaş, Ankaragücü, Galatasaray, Bursaspor, Göztepe, Altay, Trabzonspor, Eskişehirspor ve Kayserispor diye listeyi uzatabiliriz. Ama hepsi bu kadar işte. Hangi takımda kim oynuyorunu gençliğimizde biraz bilirdik. Şimdilerde bilmiyoruz. Bu da bir kültür olmalı. Rahmetli ağabeyim Tunus’a görevli olarak gideceği zaman aktarmalı THY uçağını kaçırmış bir sonraki uçağın da iki gün sonra olduğunu öğrenince İngiltere Hava Yollarına ait uçağın pilotlarıyla çat pat İngilizce konuşarak onların Liverpool futbol takımlarının ilk 11’ni sayınca adamlar sevmiş ve kokpitte uçurarak Tunus’a ulaşmasını sağladıklarını anlatmıştı. Demek bilmenin zararı olmuyormuş.

Gençlik yıllarımda PTT’nin tüm maçlarında giderdik ailece hem de. Babam PTT mensubu olduğundan özellikle aileleri için maraton bölümünden biletler veririlerdi biz de PTT spora tezahürat ederdik. Ee ne de olsa ekmeğini yiyiyorduk.

Konumuz nereden nereye geldi. İşte hafta sonu oynanılan olaylı maçla alakalı spor yorumcularının anlattıklarını dinleyip hakeme kırmızı kart gösteren futbolcuyu tebrik etmek istiyorum. Diğer takım fanatikleri bana kızabilirler ama futbolcu o kadar çok kızmış ki hakeme saha dışını gösterip bu maçla alakalı yaptıklarını güzel bir şekilde kısaca anlatmış.

Olaylı maçla alakalı yazılanlara göz atacak olursak; Süper Lig 22. haftasında Deniz Ateş Bitnel’in yönettiği Galatasaray-Trabzonspor maçında 4 kırmızı kart, 2 penaltı kararı çıktı. Trabzonspor, 25. dakikada penaltıdan gol atarken, Galatasaray 63. dakikada Podolski’nin golü ile beraberliği sağlamış. Maçta olaylar 86. dakikada patlak veriyor.  Kırmızı kartlar havada uçarken Trabzonsporlu Salih Dursun yere düşen kırmızı kartı alıp hakeme gösterdi ve dışarı çık der gibi işaret ediyor. Kırmızı kartı alan hakem bu hareketinden dolayı Salih Dursun’u da kırmızı kartla oyun dışında bıraktı. Böylece Trabzonspor, 7 kişi kaldı Galatasaray maçının 86.dakikasında. Bu pozisyonda kazanılan penaltıyı 89. dakikada kullanan Selçuk İnan’ın attığı golle 2-1 kazandı.

Şimdi normal bir şeymiş gibi görünse de artık bu saatten sonra yıllar boyu tartışılacak bir konuyla karşı karşıyayız. Artık tartışılacak bir konumuz da oldu. Baksanıza hiç spor yazısı hele futbol yazısı kaleme almayan ben bile bahseder oldum.

Ülke gündeminde terör mü vardı? O ne ki? Başkanlık sistemimi? Nasıl bir şey acaba?

Trabzonspor taraftarları bana kızmasınlar ama bu kadar fanatizme yazık değil mi? Sevginizi gösterin ama kırmadan dökmeden, kızgınlığınız da olsun ama haddi aşmadan değerli dostlar. Bordo-maviyi bir Ankaralı olarak yıllardır severim. Sırf Anadolu takımı olduğu için..Yetmez mi?