Geçtiğimiz hafta sonunda 28 Şubat’ın seneyi devriyesi ve Necmettin Erbakan Hocamızın vefatının 5. Yılı dolayısıyla Ankara’da birçok STK programlar düzenledi. Bazılarına davet edildiğimizden dolayı katıldık. Bazılarının medyadaki yansımasıyla takip edebildik. Birlik Vakfı Ankara şubesinin her Cuma namazdan sonraki kuru fasulye-pilav ve turşudan müteşekkil ziyafetinden sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun’la içilen kahve ile birlikte ülkemizde yaşanılan olaylarla birlikte gelişmeler konu edilirken akşamında kısa adı AKDER olan ‘Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği’nin TRT haberde yayımlanacak olan “ Kara Şubat Beyaz Direniş” belgeselinin ön gösterim programını TOBB Konferans Salonunda Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’la birlikte çoğunluğu Kadın milletvekillerimizden oluşan konuklarla birlikte olduk.

28 Şubat’ın sıkıntılı günlerinde toplumda yaşadığımız travmaları belgesel tadında birinci ağızdan yansıtan 3 bölümlük diziyi TRT ekranında seyrederken o günlere dair belleklerimizi yoklarken film diliyle görselleriyle hafızalarımızı yenileme fırsatı yakaladık. O gün galaya gelenlerin gözlerindeki sevincin ardında yaşanmışlıkların bir daha olmayacağına dair ışıkları yakalarken, aynı tavanın balıkları olduğumuzu hissettiren dostlara da selam yolladık.

Hafta sonu değişik salonlarda farklı simaların anlattığı 28 Şubat’ın acı gerçeklerini dinlerken öte yandan ülkemize siyasal anlamda yaptığı katkılarıyla önder olan Necmettin Erbakan için düzenlenen etkinlikler de vardı. İstanbul’da Erbakan Vakfı’nın programının dolu geçtiğini medyadan öğrenirken Ankara’da Saadet Partisi’nin düzenlediği etkinlikte ise Erbakan’ın uzun yıllar çok mahrem konularda bile yakınında bulunan isimler konuşmacıydı. Mehmet Kahraman, İbrahim Titiz ve Osman Akgül.

Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda Hükümetin 2016 yılı merkezi bütçesinin görüşmelerine de başlandı. TBMM ye ziyaretçi alımının kısıtlandığını söyleyebiliriz. Son günlerde ülke genelinde yaşanılan terör olayları dolayısıyla özellikle de Ankara’da Merasim sokağında 29 kişinin vefat ettiği olayla birlikte gözler tekrar güvenlik konusuna çekildi. Devlet kurumlarında denetim ve güvenlik konuları ele alınırken yaşanılanlardan ders çıkarılması değerlendirildi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yurt dışı seyahatine çıkmadan yaptığı değerlendirme de AYM nin Cumhuriyet yazarlarıyla ilgili verdiği kararın yanlışlığından bahisle ajanlığın affedilemeyecek bir suç olduğuna vurgu yapması bazı köşe yazarlarının ters köşe olmasına neden olurken sosyal medyada konu tartışılmaya başlandı.

TBMM’nin eski başkanı Siyasal hayatımızın renkli siması ve baş aktörlerinden Bülent Arınç’ın abisinin vefatından sonra Manisa’da düzenlenen cenaze törenine devlet erkânında eskimeyen dostlardan çok ismin iştirak etmemesini Emin Çölaşan kendine has stiliyle tenkit ederken vefanın İstanbul’da bir semt olmadığı hatırlatılıyordu.

CHP’nin Anayasa Komisyon masasını terk etmesinin ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamalar gündeme gelirken bütçe görüşmelerinde HDP’li vekilin terörist taziyesinde bulunması ve MHP’nin kongresinde yaşanılacaklar ile istifa eden milletvekilleri tartışmaların odağında yer aldı. HDP’li Altan Tan’ın terörü kınayan beyanları partisinde nasıl karşılanacak bilemeyiz ama MHP’li Oktay Vural’ın Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın ’la alakalı kelime oyunlu eleştirisine TBMM Başkanlık kürsüden aldığı cevap inceydi ama ‘cuk’ oturunca ‘kalın’ oldu gibi.

Türkiye Yazarlar Birliği sessizliğini bozarak terör olaylarıyla alakalı yaptığı açıklamayla fikir dünyamızda olumlu tepkiler alırken Gençlik Spor Bakanlığı ile müştereken düzenlediği Genç Yazarlar Kurultay’ının başarısını şimdiden görüyoruz.

‘Yüzyılın İyilik Hareketi’ sloganıyla yeryüzünde son yoksula ulaşıncaya kadar çalışmak vizyonunu düstur edinen Deniz Feneri Derneği Ankara Şubesinde kongre delegeliğimiz devam ederken Genel Kurulu da cumartesi günü gerçekleştirdik.  Deniz feneri denildiğinde Kanal 7 televizyonu, Kanal 7 denildiğinde de Deniz feneri derneği akla gelirdi bir zamanlar. O yıllarda Yeşilçam’dan aşina bir çehre ile bugünlere bir Tv kanalında evlilik programı yapan bir arkadaşın yaptığı çalışmaların mayasıyla bugünlere gelindi. Paralel devlet yapılanmasından nasibini alan Deniz Feneri zor günleri geride bırakarak yurt içinde olduğu kadar yurt dışındaki insanlara da hizmete devam ediyor. Yetimlere medrese olan, görmeyenlere göz olmaya devam eden fedakârların yardımlarıyla çalışmalarına devam eden Deniz Feneri’nin susuz Afrika çöllerindeki kuyularıyla bitkilere de can olduğunu duyunca sevincim bir kat daha arttı.  İşleri sadece iyilik olanların işlerini iyi yaptıklarına şahitlik ettik ve icraatlarını onaylayıp yeni dönemde de onları dualarımızla ve desteklerimizle tercih ettik.

Bürokrat Ankaralılar Derneği (BADER) Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Ankara Şubesi ve Server Vakfı’nın bu alanlarda yaptığı kültürel etkinliklerden de söz edecektim ama bize ayrılan sayfanın sonuna geldik. Bir başka sefere diyorum.

Gördüğünüz gibi Ankara’da güzel şeyler oluyor.

Güzel Ankara’nın güzel insanlarına selam olsun!...