Erbay Kücet

Erbay Kücet

Ateş Çemberi: Kızılay Meydanı

Ateş Çemberi: Kızılay Meydanı

Ülkemizdeki güven ve istikrar ortamından rahatsız olan bazı çevrelerin taşeron olarak kullandıkları terör örgütlerine havale ettikleri saldırıların bir yenisi de geçtiğimiz Pazar günü 18.45 sularında Ankara’nın tam göbeği diye tanımlanan, insanlarımızın geçiş güzergâhı olarak kullanmaktan öte buluşma noktası olarak adres verdikleri Kızılay Meydanı’nda oldu. Alınan bilgilere göre bomba yüklü aracın otobüs durağında yolcu indirip-bindiren belediye otobüsleri arasına girerek yapılan saldırıda 37 kişinin vefat ettiği belirtildi.

Olayla ilgili yapılan araştırmalar neticesinde terör örgütü belirlenecek, olaya adı karışanlar aracın kime ait olduğu, nasıl Ankara’ya getirildiği, nerede park ettiği Kızılay’a kaç kere keşif için geldiği gibi mevzular polis teşkilatı tarafından istihbarat bilgilerine dayanarak açıklanacaktır bundan şüphemiz yok. Olayda vefat edenlerin hepsinin arkalarında bıraktıkları birer öykü de televizyonlarda anlatılacak. Kimi iyi geçen üniversite sınavından çıkarak farklı bir ortamda stres atayım demiş, kimi o gün nöbetçi olarak çalıştığı iş yerinden yorgun argın çıkmış evine giderken, kimisi de annesine ziyarete gidiyor, kimi eşine aldığı hediye paketini sıkıca tutmuş, kimisi arkadaşlarıyla buluşmanın keyfini yaşayamadan hayata veda etmiş olabilirler.

Kader noktasında bunlara diyecek bir şey bulamıyorum. Tersine bombalı olaydan saniye farkıyla kurtulanlar da olabilir. Geçtiğimiz ay Ankara’da askeri servis araçlarına yapılan saldırı öncesinde aynı caddeden aracımla geçmiştim. Cumartesi günü havanın iyi olmasından dolayı patlamanın olduğu Güven Park ve civarında dolaşmıştım. Herkesin buna benzer anlatacağı hikâyeler olabilir ama bir tanıdığımızın oğlunun annesine çiçek aldıktan sonra ödeme yapacağı zaman kredi kartı kullanmayan çiçekçinin iki dükkân ilerideki çiçekçiye kart çekmesi için gönderdiğini dönüş esnasında ise çiçekçi dükkânının yerle bir olduğunu anlatınca kaderin cilvesi denilenin bu türden bir şey olduğunu anlarız.

Peki, terör örgütü bu işi neden yapıyor?

İşte bu sorunun cevabı: Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı gelişmelerden rahatsız olduklarından. Siz eğer eski Türkiye olsaydınız bunlar olmayacaktı. Olsa bile dehşetengiz saldırılara boyun eğecektiniz. Etrafımızı görüyorsunuz ateş çemberi. Irak, Suriye, İran, Libya, Mısır…

Şimdi bazıları çözüm önerisi olarak toplu yerlere kalabalık mekânlara gitmeyelim diyorlar. İşte bunları yaparsanız terör örgütünün alçak zihniyetine bilmeden yardım etmiş olursunuz. Aksine gezdiğiniz, gördüğünüz yerleri dikkatli gözlerle takip ederek güvenlik birimlerimize yardımcı olmalısınız. Kader konusunda iddialı laflar edecek değilim ama. Turgut Özal’ın “Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır” ifadesi kulaklarımda duruyor. Çocuğu Ankara’da vatani görevini yapıyor diye sevinen askerin Merasim sokakta otobüs içinde şehit olmasını ne ile açıklayacaksınız veya terör bölgesinde vatan ve millet için mücadele ederek sağlıkla evine dönen Mehmetçiklere ne diyeceksiniz? Demek mesele kadermiş.

Konuyu fazlaca uzatmadan ülkemizin bir an önce huzura kavuşması için milletçe ne yapılması gerekiyorsa yapılmasını, bu ülkenin havasını soluklayan, toprağından taşından yararlanan herkesin aynı şuurla ortak yaşama kültürümüzü geliştirmesi temennilerimle ölenlere rahmet yaralılara şifalar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erbay Kücet Arşivi