Yine oruçluyken alışveriş
Her sene aynı uyarıyı yapıyor uzmanlar: “Oruçlu iken alışveriş yapmayın!” Ramazanda alışveriş merkezleri iftar ve sahur alışverişi yapan vatandaşlarla dolmaya başlamışken, bendeniz de geçen seneki cevabı tekrarlamak durumundayım...
Değerli uzmanlarımız da vatandaşları yorgun ve açken alışveriş yapmamaları konusunda uyarma gereği duymuşlar.
Açlık hissi yüzünden ihtiyaçtan fazla miktarda ve gereksiz ürünler satın alınmaktaymış.
Her sene olur bu. Ramazan gelince aynı uyarılar yapılır.
Bir işe yarar mı? Bence yaramaz.
***
Eğer bunca senedir yapılan uyarılar bir işe yarasaydı, Ramazan ayı geldiğinde marketler, alışveriş merkezleri bomboş olurdu.
Demek ki kimse üstüne alınmıyor.
Niye alınsın, nasıl alınsın?
Vatandaş ne zaman yapacak alışverişini?
***
Top patlamış, ezan okunmuş, oruçlar açılmış, sıra çaya kahveye gelmiş...
Tam o sırada çayı vesaireyi boşverip haydi alışverişe mi diyeceğiz?
Olmaz. Kimse böyle yapmaz.
Çayını kahvesini içtikten sonra da iki satır ayaklarını uzatıp dinlenmek ister insan.
***,
Mübarek Ramazan ayının ilk ibadeti oruçsa, ikincisi de teravih namazı.
Teravih kıldıktan sonra içilen çayın tadını tarif etmek için lügat parçalamak gerekir ki yine de tam olarak anlatılabilemez. Biraz yanına yaklaşılır o kadar. Meğerki öteki, o tadı biliyor olsun. Velhasıl teravihten sonra da hemen alışverişe gidilmez. Oturulur, çay içilir.
Ondan sonra markete gidense kapıdan döner. Çünkü marketler kapanmıştır.
Gece yarısı yahut sahura doğru da alışveriş yapılamayacağına göre, mecbur gündüz vakti gideceğiz. Gündüz de oruçlu olunuyor.
Ne oldu, yine başa döndük.
***
Oruçluyken vitrinde çeşit çeşit tatlılar göreceksin, canın çekecek. Ver şurdan yarım kilo diyeceksin. (Çok almayalım, israf olmasın.) Az ileride bir turşucu göreceksin.
“Nerenin turşusu bu?”
“Gedelek abi.”
Çare yok, oradan da acılı acısız bir karışık yaptıracaksın.
Peynirler, sucuklar, pastırmalar sen yanından geçerken adeta göz kırpacak.
Hele o yoğurtlar, kaymaklı tava yoğurtları. Eğilip konuşacaksın onlarla. “Senin üretim tarihin kaç bakiim yavrum?” diyeceksin.
Nefis Gemlik zeytini önünde durup karşılıklı bakışacaksın ve yarım kilo yüklenip yoluna devam edeceksin.
Meyveler yok mu o meyveler. Hepsini taşısan eve doldursan yine de tamam diyemeyeceğin kadar çok, o kadar leziz, görüntüleri o kadar muhteşem.
Sonra kuyruğa girip fırından mis gibi pideler alacaksın. Elin kolun yanacak sıcaklığından. Kokusu, burnunun direğini beş nokta beş sarsacak.
***
Uzmanımız söylüyor: “Karnınız aç, yorgun, uykusuz ve moraliniz bozuk iken alışveriş yapmayın. Cüzdanınıza fazla para almayın.”
Eyvah, öteki uzman daha da uzatmış.
“Karnınız aç, yorgun, uykusuz ve moraliniz bozuk iken ya da arkadaşlarınız ile birlikte alışveriş yapmayın. İhtiyaç listesi dışında markette gördüklerinizi almayın.”
Arkadaşlarla beraber alışverişe çıkmak da yok. Tek çıkacaksınız.
Sana ne kardeşim, arkadaşımla da giderim, kardeşimle de giderim denmiyor.
Karşımızdaki uzman... Uzmana öyle höt-zöt olmaz. Ayrıca bir tavsiyede bulunuyorsa, bizim iyiliğimiz için.
***
Ama ben şunu merak ediyorum:
Acaba bu uzmanlar o tavsiyelere kendileri uyuyorlar mı?
Alışverişi oruçluyken yapmıyorlarsa, ne zaman yapıyorlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.