Borçla saltanat sürenler...
‘Aydın bir Türk kadınıyım’ diyenler...
Değerli okuyucularım, sizi bilmem ama benim kanaatim değişti.. Fukara edebiyatlarına, “bittik, eridik, kül olduk” martavallarına artık karnım tok!..
Fakir, elbette var.. Fukara-i sabirin, yani sabreden ve avuç açamayan garipler, her daim var ve kıyamete kadar da olacak!..
Zaten Müslümanlar zekatını hakkıyla verse ne fakir kalır ne gariban!..
Neyse, uzatmadan meseleye gireyim.. Yollar arabadan geçilmiyor!.. Hem de ne arabalar!.. Kullanılan arabaların en düşüğü eski parayla konuşursak 25-30 milyar!.. Bu işin endazesi belli değil.. Artık 200’e kadar çıkın!.. Hele Gökhan Gönül gibi Lamborghini filan alırsanız 400 milyarı bayılmanız gerekir.. Siz bayılmazsanız bayılan başkaları bulunur bu memlekette, merak etmeyin!..
Oturduğum yer İstanbul’un en güzel ancak mütevazı sitelerinden biri.. Akşamları bazen yürüyüş yapıyorum.. Sitemiz son zamanlarda sanki üst düzey arabaların teşhir edildiği lüks bir galeriyi andırıyor.. Bir tek bizim emektar Toyota var.. O da nazarlık misali.. Birkaç da onun emsalleri..
Kimsenin kazandığında gözümüz yok!.. Allah herkese bol bereketli işler versin!.. Gözünün gördüğü kadar da nasip etsin..
İtirazımız, ağlamayı âdet edinmiş şükürsüzlere..
Kişi tekstilci veya imalatçı, ya da şucu bucu.. Eskiden alışmış % 500 kazanmaya.. Şimdi makas daralınca, feryad figan, ağlıyor!.. Aslında şu anda da kâr var ama alışılmış ya bir kere!.. Eski meblağlardan dönüş biraz acıtıyor..
Peki, kazanç olmadan insanlar yolları envai çeşit arabalarla doldurabilirler mi?..
“Hem ağlarım, hem giderim” diyen gelin misali, kazanamıyoruz diye “ah-vah” edeceksiniz, ardından da 2007 model arabayı 2009 yapmanın gayreti içerisinde olacaksınız!..
Geçtiğimiz gün yine bu meseleyi konuşuyoruz.. Bir arkadaşım, “İyi de bunların çoğu banka kredileriyle alınıyor, bankalar çanak tutuyor, herkesin bankalara borcu var” dedi.. O halde durum daha da berbat!.. Borç yiyen kesesinden yer.. Borçla çalım satan, borçla saltanat süren, bizim ülke insanından başka var mı acaba?..
Sanmam!..
Bir şey daha; dünyada iki yaşındaki arabasını değiştirmeyi huy haline getirmiş bir başka ülke insanı var mı?..
Onu da sanmam!..
O halde; tek cümleyle Allah ıslah etsin!..
¥
Bayramın kaçıncı günüydü hatırlamıyorum.. Herhalde 3. günü olabilir..
Öğle vakti..
TRT 1’de bayrama mahsus Türk Sanat Müziği programı var..
Orta yaşın üzerindeki Sanat Müziği icracısı hanımlar toplanmışlar, şarkı söylüyorlar.. Bunlardan bir tanesi de yetmişine merdiven dayamış olan Mediha Şen Sancakoğlu..
Bayan Sancakoğlu güftesi ve bestesi kendisine ait olan “Aydın Bir Türk Kadınıyım” şarkısını söylüyor.. Şarkı aslında marşa benziyor.. Ne iştiyak!.. Ne coşku!.. Ne heyecan!.. Bayan adeta kendisinden geçiyor!.. Trans haline giriyor.. Şarkıyı söylemiyor, adeta yaşıyor.. Dikkatle ve hayretle izledim..
TRT izleyicilerine, bakın nasıl sesleniyor Sancakoğlu;
“Atatürk’ün sayesinde.. Özgürlüğün adımıyım.. Türk anası payesinde.. Aydın bir Türk kadınıyım/..
İster olsun yetmiş yaşım.. İlerici ve çağdaşım.. Yoksa olsun haram aşım.. Aydın bir Türk kadınıyım/..
Mukaddestir mücadelem.. Yurt ağlarken nasıl gülem.. Son bulsun ıstırap, elem.. Aydın bir Türk kadınıyım/..
Allah’ımın izni ile.. Hayatımı versem bile.. Cahil diye düşmem dile.. Aydın bir Türk kadınıyım/..
Şükür ben de Müslümanım.. Tanrıya tamdır imanım.. Türkiye’me kurban canım.. Aydın bir Türk kadınıyım/..
Meşaleyiz sönemeyiz.. Başka rejim denemeyiz.. Hilafete dönemeyiz.. Aydın bir Türk kadınıyım/..”
Hikaye böyle..
Hanfendinin yüzünde bir kilo boya.. Saçlar kanarya sarısı.. Tırnaklar o biçim.. Sonra da bol edebiyat!..
Aydın bir Türk kadınıyım(!)..
Şarkıyı söylerken bayanın yüzündeki ifadeyi dikkatle inceledim, kendisi gibi düşünmeyenlerden sanki nefret ediyor..
Mimiklerden, hareketlerinden, bunu anlayabiliyorsunuz.. Ardından da düşünmeden edemiyorsunuz;
“Neden bu ayrımcılık?.. Sahi, niçin?.”
Kanaatim şu; bunlar eyyamcı kişiler!.. Bunlar Türk insanını da Türk kadınını da tanımayan tipler..
Sanki kimsenin Atatürk’le meselesi var.. Sanki kimse başı açık bir hanıma, “Sen Müslüman değilsin” diyor.. Sanki insanlarımız, kadın olsun, erkek olsun, birbiriyle problem yaşıyor.. Sanki millet sokaklara dökülüp, “Hilafet istiyoruz” diye bağırıyor.. Sanki bu ülke idarecileri cahillikle mücadele etmiyor.. Sanki bol makyajlı bu hanfendiden başka Türkiye için “canını feda edecek” kimse yok!.. Sanki ilericilik ve çağdaşlık sadece bunların ipoteğinde..
Kendisini “Aydın bir Türk kadını” olarak lanse eden şarkıcı bayan, hangi eli kınalı Türk kadınını, ya da ağzından dua eksik olmayan hangi “bağrıyanık asker anasını” temsil ediyor?..
Daha üç gün önce Şemdinli-Aktütün Karakolu’nda bu aziz ülke için fedayı can eden şehid Mehmetçiklerimizden hangisinin annesi, bu bayanın fotoğrafına uyuyor?..
Bunlar tek kelimeyle bölücü söylemler..
Halkımıza ters gelen ve asil milletimizin kafasını karıştıran bu tür eserlere TRT’nin de dikkat etmesi gerekir..
Netice-i kelam; Türk insanının, özellikle de değerli hanımlarımızın, böyle tuzaklara gelmeyecek kadar ileri görüşlü olduklarına inanıyorum..