Allah’ım Unuttum!
Sabah, uyanış saatimden kahvaltıda ne yiyeceğime planlamışımdır.
Uyanmamın asıl sebebini unuttum!
Kıyafetlerimin, ayakkabı, kemer uyumunu önemserim.
Pamuğun filizlendiren yağmuru unuttum!
Mağazayı bilirim; alacağımı gözüme kestiririm, cebimden haberdarımdır.
Verenin niye verdiğini unuttum!
Televizyon oyuncularının/oyuncaklarının yediğini içtiğini; nerede ne rezillikler yaptıklarını takip ederim.
Aç yatan komşumu; bombaların ezdiği çocuklarımı; tecavüze uğrayan annelerimi, gelinlerimi unuttum!
Beni büyüten annemi, babamı hor görür “bilmezlikle” itham ederim.
Allah’ın (cc) “Öf bile deme” deyişindeki sırrı unuttum!
Baktıkça açıldı gözlerim, açıldıkça baktı nefsim…
Nazar ber kademi unuttum!
Otobüsün, uçağın; saatini şaşırmam.
Zamanı kıymetli kılan namazı unuttum!
Televizyonun yüzlerce kanalını bilir, hangi saat hangi maç- dizi var; maçın, dizinin tekrarı ne zaman farkındayımdır.
Cuma’nın, kandillerin, bayramın anlamını unuttum!
Yürürken dağları ezer geçerim.
Dağları ezen ezanın manasını; Bilâl’i bilen yapanı unuttum!
Her türlü cihazın kullanım kılavuzunu okumadan da bilirim.
Biricik Peygamberimi; Allah’ın (cc) Elçisi’ni [Sallallahu aleyhi vesellem] unuttum!
Makam, mevki görünce içim kaynarda kaynar…
“Amca! Vallahi güneşi sağ elime, ayı da sol elime koyacak olsalar dahi, dinimi bırakmam ve onu anlatmaktan asla vazgeçmem” diyen Hz. Muhammed Mustafa’nın[Sallallahu aleyhi vesellem] davasını unuttum!
En azından üç beş türkü, üç beş şiir ezberlemişimdir.
Allah’ın (cc) “OKU” diye gönderdiği Kur’an-ı Kerim’i unuttum!
Telefonumun şarjını sorsalar, yüzde bilmem ne kadar olduğunu tak diye ikrar ederim.
Tövbeyi unuttum!
Nefesimin varlığını her an hissederim.
Allah’ım ben Seni unuttum!
Estağfurullah!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.