Akhisar Belediyespor sahaya sadece üç yabancı ile çıkmıştı. Fenerbahçe’de ise bu sayı altı idi. Yani iki katı... Üstüne üstelik de Fenerbahçe’deki yabancılar Sousa hariç çok da tanıdık isimlerdi futbol dünyasınca... Hâl böyle olunca da kalitesi yüksek olan da işi en küçük bir rakip hatasında veya kendi organizasyonunda bitiriveriyor fazla olan...
 
Dick Advocaat bu defa Alper’in yerine Aatıf’ı koymuş, yani daha organize oynamayı yeğlemişti. Sow’un yerine de ki bu futbolcu henüz hazır değil, Manchester maçının istirahatlısı Van Persie vardı. Bu, daha üst düzey teknik yapı ile oynamayı seçmekti. Rakipte ise orta alan iki siyahı ve önde de Rodellega vardı yabancı olarak. Ortadakiler maça uzun süre hükmetti desek yeridir de, öndeki takımını alenen yaktı. Attığı gole bakmayın, o sadece bu oyuncuyu bir kere daha ilk onbirin adamı yapar o kadar... Penaltıyı Manisa’nın dağlarına, frikikleri de nerelere attı. Ama dedik ya, takımın sahibi olmuş. Transfer döneminde Galatasaray’ın kendisine sarılışı onu bu konuma sokmuş.
 
Bu maçta Lens ve Volkan kenarlara oyunu açan takımının en etkili silahları olamadılar. Lens’i karşısındaki Akhisarlı genç kımıldatmadı dersek yeridir. Volkan’la oynayana da zamanında yardımla yetiştirildiğinden, o da etkisiz kaldı. Topal, Sousa ve de Aatıf dik duran oyuncular olurlarken, Şener ve Hasan Ali öndeki pasiflerin işlerini de yapmaya çalıştılar. Çünkü önlerinde Mervan ve Muğdat gibi maçın en kötü iki adamı bulunuyordu. Acaba Tolunay hoca Soner, Vaste, Custodio gibi elemanları neden kulübede tuttu uzun süre Maçın skoru alındıktan sonra oyuna girmeleri ise komikti.
 
Bu arada bir konuya dikkat çekmek isterim. Fenerbahçe artık rakibin üzerine çok adamla oturarak oynamamaya gayret ediyor. Hatta belki de kasten bazı topları bırakıyor da olabilir. Tabii ki top rakibe geçtiğinde mutlaka orada burada bir pres yapılıyor. Böyle olunca da rakibin üç bloğunun arası iyice açılıyor ve Fenerbahçe kontraya çıkıyor. Atılan gollere, girilen pozisyonlara kaçırılanlar da dâhil bir bakınız...
 
Burada ünlü yorumculara bir sorum olacak. Ne kadar çok adamla rakip sahaya oturursanız mı kolay gol atarsınız, yoksa rakibi çok geniş alanda yakalayıp da bir-iki kişi ile mi Bakınız Van Persie’nin golü... Bakınız Emenike’nin kaleci yardımı ile atılan golüne...
 
Şimdi ara var... Bakalım büyük takımların büyük oyuncuları, milli takıma gidenler hariç, bu boşluktan diri mi ya da ölü mü dönecekler