Halil Mert

Halil Mert

Şişştt!.. Konumuz AKPARTİ Değil, Sistem…

Şişştt!.. Konumuz AKPARTİ Değil, Sistem…

Devlet!..

Elbette, BEKA (Hayatta kalma) ve Milli Güvenlik gibi temel kaygıları vardır.

Elbette, “İtimat kontrole mani değildir.” Devlet sürekli kontrol eder, denetler, daha iyi için çalışanlarını kamu yararına seferber eder. Tabii ki, aksayan işlerin hesabını sorar. Bunlar devletin vazgeçilmez düsturlarıdır.

Ecdad boşuna söylememiş; “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!” diye..

Ecdad, bir düstur daha söylemiş DEVLET ANA deyip; “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” Devlet, Milletin birliği, geleceği, değerleri, özgürlüğü ve kıyamete kadar varlığını sürdürmesi için vardır.

Devlet, Milletle kavga edemez. Milletin üzerinde olamaz. Milleti bir arada tutan nizamı tekâmül ettirerek sürdürür ama Millete dayatamaz. Devlet, Millet ve değerler manzumesi aleyhinde olamaz. Devletin duruş ve devamlılığı, Milletin çoğunluğunun yani milletin kendisinin taleplerine göre yönelir. Devlet, Beka kaygısını paranoyaya dönüştürüp Millete zulmedemez, tavır alamaz.

Devlet, Milletin taleplerine uygun olarak, Milletin İmanı başta olmak üzere, geçmişi, töre ve Milli Terbiyesine uygun olarak şekillenir. “Cumhuriyet Fazilettir.” elbette. Ancak, şekli ve uygulamaları Milletimize şu ana kadar sorulmadı ki! Ne 1923’te, ne 1960’da ne de 1980 darbesinden sonra… İlk kez 2010 yılında “Cumhurbaşkanını siz seçer misiniz?” diye soruldu Aziz Türk Milleti’ne.. Milletimiz de; “EVET” dedi. Eski Cumhurbaşkanları Özal hariç kanımca hep atanmıştı. Kimse kusura bakmasın, yakın tarihe baksın.

Bilenler diyorlar ki; “İngilizler çıktığı toprakların tamamında sistemsizliği ve kaos yaratacak yapıları sistem olarak bıraktı.” Türkiye de buna dâhildir. Lozan Heyeti ibrettir. Hayim Nahum kim? Türkiye’de CHP’nin fikir babası, Mısır’da Arap Baasçılığı’nın.. Bu ayıp Devlet-i Aliye’nin tüm mirasçılarına yeter.. İstanbul’lu, Ankara’lı, Trablus’lu, Bosna’lı, Selanik’li, Kahire’li, Bağdat’lı, Erzurum’lu, Şam’lı, Üsküp’lü, Bursa’lı… Hepimize yeter Koca Devletin böyle ihanet ve gafletle yıkılışı..

 

“Yol görünür, hakan emir verirdi,

Dalga dalga ordularım yürürdü,

Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,

Doludizgin aştık nice belleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?..

 

Ferman çıkar, dalkılıçlar takınır,

Meydanlarda Rabbe dua okunur,

Gölgemizden bütün cihan sakınır,

Andırırdık coşkun akan selleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?..

 

Kosovalar, Plevneler bizsizdir,

Yosun tutmuş camilerim ıssızdır,

Boynu bükük minareler öksüzdür,

Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?..

 

Hali görür, geleceği sezerdik,

Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik.

Haritayı biz kendimiz çizerdik,

Fetheyledik deryaları, çölleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?..

 

Rodopların akbaşları yaslıdır,

Serdengeçti gönül, artık usludur,

Rüzgârları bile matem seslidir,

Zafer, zafer der, eserdi yelleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?.. O.Y. S”

 

Bakın İngiliz’in kendisine. Hala Monarşi yani kraliçe/kral başında değil mi? Kimse folklorik demesin sakın. Ayrıca Dini Lider.. Anglikan Kilisesi’nin de Lideri kraliçe. İngiliz sömürgelerinde insanlar sabah kalktıklarında Kraliçeden haberlere bakarlar önce.

Yine soruyorum Devlet-i Aliye’nin sarhoş evlatlarına.. Neden onlar “Güneş Batmayan İmparatorluk?” Bizim medeniyet Güneşimiz neden battı? Neden onlar Birleşik Krallık? Biz neden hala parçalanıyoruz? Aptal mıyız? İmansız mıyız? Bunca İttihad ve tevhit emrine rağmen bizi nasıl böyle güdebiliyorlar? Parçalayabiliyorlar..

 

Ey Milletim!..

Tarihi aptalca, basiretsizlik, ferasetsizlik ve izzetsizlikle tekerrür ettirmeyelim.

“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? M. A. E”

Biz 5000 yıllık tarihimizden hisse ve dersler çıkartacağız.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi devletin tepesinde oluşabilecek çokbaşlılığı, doğacak kaos zeminlerini minimize edecek, parti ve düşünce guruplarını seçimlerden önce birlikte harekete zorlayacak azınlığın çoğunluğu ezemeyeceği bir sistem.

 

Evet, benim Asil Milletim…

İmanıyla insanlığın içinde güzelleşmiş, mücadelesi ile ümmete öncü olmuş mazlum ama Yiğit Milletim… Kahraman Milletim. Gittiği her yeri İslam’ın Medeniyet Nuru ile süsleyen fedakar insanlar.. Şu anda AKPARTİ’yi ve hatalarını konuşarak seni yanıltmaya çalışıyorlar. İcraat yapan elbette hata da yapar. Şunu da bil, Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ülkede bölünmenin önünü açacak eyalet sistemi filan da gelmeyecek. Bu büyük bir iftira ve aldatmaca.. Biz Milletçe böyle bir gaflete izin mi veririz?

 

Şimdi önünde geleceğinle ilgili vereceğin kritik bir karar için sandık var.

Fıtrat ve ahlakına çok daha uygun olan yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemine “EVET” de.

İstikrar ve Milli Devlet için “EVET” de…

Evlatların, geleceğin, varlığının devamlılığı için, edep ve terbiyenin devamlılığı, imanının ihyası için “EVET” de.

Emperyalist düşmanlarının oyunlarını bozmak için “EVET” de.

Dostlarını güldürmek, düşmanlarını ağlatmak, içerideki hain işbirlikçilerin oyunlarını bozmak için “EVET” de.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Halil Mert Arşivi