Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Gelecek endişesinin vurduğu iki darbe..!

Gelecek endişesinin vurduğu iki darbe..!

Yeryüzüne damla olarak düşen insanoğlu her konuda sıfır tecrübe ile doğarken bir harf dahi konuşamaz…  Gün gelir emekler, yürür, konuşur, oynar ve büyür… Aklı başında bir genç olmuştur artık… Yine güne gelir bir İslam davetçisiyle karşılaşır… İslam davetçisi ona üç soru yöneltir ve cevabını söylemeden gider;

  1. Nereden geldin?
  2. Niçin geldin?
  3. Ve nereye gideceksin?

Bu üç soruya cevap bulamayan batı dünyadan bıktığı an kafasına sıkıp dünyaya veda ediyor… Çünkü nereye gideceğini bilmiyor… Bu üç soruyu bilemeyen bir insan doğal olarak yarın endişesi yaşar…

Rızık işine aklının ve ticari zekânın baktığını düşünen insan yarın aç kalmamak için biriktirmeye başlar… Yani, cimrileşir… Yarın endişesi sadece esnaflarda görülmez… Bu tuzak bayanlarda farklı bir şekilde etkisini gösterir:

  • “Geleceğimi düşünmek zorundayım… Hadi kocam öldü diyelim! Ya da fakir düştük! Mecburen çalışmam lazım. Ayaklarımın üstünde dik durmam lazım!”

Evet…

Gelecek endişesi Allah’ın er-Rezzak olduğunu ve bütün canlıların rızkını üstlendiğini unutturur;

  • “Allah dilediğine rızkını bollaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.”[1]
  • “Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.”[2]

Allah’ın Rezzak oluşu elbette ki şeytanın bazı tuzaklarını boşa çıkartacaktır… Allah’ın rızık işine bakmadığına inandırdığı an seri bir şekilde kurulan tuzaklar iş yapmaya başlayacaktır… Bir insan nasıl olur da Allah’ın ben kefilim rızkına demesine rağmen gelecek endişesi yaşar?

Bunun en büyük sebebi Allah’ın yeterince tanınmamasıdır… İnsan insan istediği kadar gelecek endişesi yaşayıp dursun… Bu tedirgin bekleyiş hayatı zehir etmekten başka bir işe yaramaz… Zaten şeytanın da istediği bu değil miydi?

  • “… Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz…”[3]

İşte buyur!... Gelecek endişesi çocuklarının katili olmaya yetiyor!

Gelecek endişesi sadece çocuk sayısının artmasına darbe vurmaz… Mal biriktirtip cimriliğe de sebep olur… Olası bir cimriliğin önüne geçme adına bakın efendimiz aleyhisselam ne buyuruyor:

Bezzâr'ın hasen sened ile rivayetinde Resûl-i Ekrem Hz. Bilâl'ın evine gitti. Bilâl (r.a.) in evinde bir yığın hurma vardı. Resûl-i Ekrem:

“Bu nedir, ey Bilâl?” diye sordu. Hz. Bilâl:

“Ya Resûlallah, bunu size ziyafet olarak ayırdım,” dedi. Resûl-i Ekrem:

“Bunun, cehennemde senin için duman olacağından korkmuyor musun? İnfak et, ey Bilâl, infakla azalacağından korkma. Arş’ın sahibi onu azaltmaz,”[4] buyurdu. Diğer rivayette de, “Cehennem ateşinde bir buhar olarak   yükselmesinden korkmaz mısın?” şeklindedir.

 

 

[1] Rad.26

[2] Hicr.20

[3] En’am.151

[4] Mecmeu'z-Zevaid ve Menbeu'l-Fevaid, 10/241 (Bezzar ve Taberani'nin rivayetlerinden naklen.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi