Kim Türk?

Birilerinin dayattığı bir ırk mı? Yoksa İslam ile yekvucud olmuş büyük bir sosyal birliğin, sosyal milletin adı mı?

Son 40 yıla kadar TÜRK=MÜSLÜMAN’dı bu coğrafyada.. Alparslan, Selahaddin Eyyübi, Fatih, Yavuz, Abdulhamid Han hepsi de dedemizdi, atamızdı. Kürd’ü de bilirdik, Çerkez’i de, Boşnak, Arnavut, Gürcü.. Sünni de bilirdik, Alevi de… Ama hepimiz Türk Milleti idik. Bakın hala Milletimiz diye adını koyamadığımız bir millet var ya… Yabancılar neler demişler O Büyük Millet için. Şunu da söyleyelim. Irkçı değiliz elbette. Ama kavim kavim yaratılmanın Allah (CC)’nün emri ve hikmeti olduğunu biliriz.

“Bana Türklerden Kurulu bir ordu verin dünyayı teslim alayım.” Napolyon Bonaparte

“Türkler doğunun en temiz, en dürüst, en namuslu milletidir.” Pierre Loti

“Haydi, beni bir daha tutuklayın İngilizler! Ama görüldü ki tutuklama ve öldürmeyle iş bitmiyor! İşte Türkler, kendi cenaze merasimi için hazırlanan tabutlarını, sahiplerinin başlarına geçirdiler!” Gandi

“Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler.” Fransız Tarihçi - Albert Sorel

“Türkler, devlet kurmakta birinci sınıf üstatlardır.” Avusturyalı Tarihçi, Diplomat - Joseph von Hammer

“Eğer kendilerini tanımış olsaydınız, Türklere hayran olurdunuz.” İngiliz Diplomat, Yazar, Asker - Sir Mark Sykes

“Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlup ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.” İngiliz Yazar Lord Byron

“Türkler öyle bir millettir ki, eğer saldırırsak tamamını yok etmemiz gerekir. Yoksa bir Türk bile hayatta bırakırsak, yeni bir devlet kurar ve intikamını alır.” Adolf Hitler

“Savaşın zevkini almak isteyen herkes Türklerle savaşmalıdır.” İngiliz Tümgeneral Sir Townshend

Dikkat edin Türklerle ilgili bu güzel kanaatleri ifade edenlerin çoğu da düşmanımız olan milletlere mensuplar.. Kim bu övdükleri Türk peki? Cevabı açık. Şimdilerde Mikromilliyetçilik ve mezhepçilik belası bulaştırılan bizlerin dedeleri. Yani Türklerin, Kürtlerin, Çerkez, Boşnak, Gürcü, Arnavut vb. hasılı bizlerin dedeleri..

Bize terörle beraber, her tür fitneyi sokanlar da onlar.. Dinimizi Selefi ve Vehhabi akımlarla bozanlar, tarikat, cemaat vb. yapıları tahrip edenler, diyalog vs. ile sulandıranlar, itikadımızı bozanlar da onlar. Başka.. Başka, Milletimizi gereksiz ve mesnetsiz sebeplerle bölenler de onlar..

Evet, Ey Müslüman Milletim.. Kim Türk, kim Kürt, kim Alevi, kim Sünni? En az 1400 yıldır bu topraklarda bir ve beraber değil miyiz? Hepimiz Müslümanız. Birlikte üç kıtada medeniyet kurmuşuz. Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduk. Asli unsuru biziz. Müslümanlar. Gayri Müslimler azınlık sadece..

Türkiye Cumhuriyeti, “Türküm” diyenlerin ülkesidir. “Kürdüm” diyenlerin devletidir. “Alevi’yim” diyenlerin, “Sünni”yim diyenlerin yurdudur. Dünyada bize “Türk Milleti” diyorlar. Yani düşmanlarının önünde eğildiği O Büyük Millet biziz. Türkler, Kürtler, Aleviler, Sünniler… Biziz, biz… Hepimiz, Türk Milleti’yiz. Bu arada, topraklarımız dışındaki Türkler, Kürtler, Çerkezler, Boşnaklar vd. de bizimdir. Onların da devletidir Türkiye. Onlar da Türkiye’nin kuruluşunda pay sahibi değiller mi? Kafkasya Müslümanları, Irak, İran, Suriye Türkleri ve Kürtleri, Balkan Müslümanları…

1400 yıldır, bizi bu topraklardan atmak için kavga edenlere inat, bu topraklarda kök saldık. Kıyamete kadar da buradayız. Yurdumuz bizim bu toprak. Devletimiz bizim bu devlet..

Devlet ebedi olmalıdır. Bizim Anadolu’daki devletimiz Selçuklu ile başlar, Osmanlı ile devam eder, halen Türkiye Cumhuriyeti’dir. Anlatıldığı gibi üç ayrı devlet değil. Tek devlet. Hükümet nedir? Mevcut yöneten kadrolar. Cumhuriyetten önce de hükümetler vardı, kabineler vardı. Padişah yürütmenin başıydı, kabine de vezirler vardı. Yani hükümetler gelir geçer. Esas olan devletin bekası, Milletin birliği, devletin dirliğidir.

Partiler, demokrasilerde hükümet etmek, yürütmeyi halkın taleplerine göre düzenlemek için ülkeyi yönetmeye talip olan sivil ve gönüllülük esaslı kuruluşlardır. Eğer söylem ve duruşları toplumda karşılık bulursa kanunlara uygun olarak seçilir ve çok oy alan siyasi parti ülkeyi yönetir.

Türkiye Cumhuriyeti, yeni bir devlet düzeni ile bina edildi. Cumhuriyet Yönetimi. Şu an itibari ile halkımızda cumhuriyet rejimini benimsedi. Şimdi neyin referandumu peki? Rejim aynı. Ancak, sistem milletimizin karakterine daha uygun, yürütmede krizleri bitirecek, seçimle gelen Cumhurbaşkanı ve Başbakan yerine iki makamın birleştirildiği CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ’ne geçilecek. Sistem partileri seçime birlikte ve güçlü girmeye zorlayan bir sistem. Sen ben kısır çekişmeleri azalacak. Bu arada, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine siyasi partilerin dışında halkımız da doğrudan öneride bulunabilecek. Çoğulculuk hedeflenmiş. Sistemden kaynaklanan krizler bitecek. Bu nedenle ezeli düşmanlarımız “Hayır” diyor. Milletimizin ise gözü açılmış artık. Düşmanın attığı oku da görüyor, gittiği dostu da görüyor.

Ey Büyük Türk Milleti.

Ey Büyük Medeniyetin ve Ecdadın Evlatları…

Türkler, Kürtler, Alevi, Sünni, Şii, Arap, Boşnak, Çerkez, Pomak, Arnavut vd.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, 1300 yıllık devletimizin sahipleri ve bekçileri..

Bir olacağız, diri ve güçlü olacağız. Hep birlikte geçmişte olduğu gibi Büyük Türk Milleti olacağız ve Türkiye olacağız. Düşmanlarımızın ve onların kölesi olmuş işbirlikçi ve hain yapılara da müsamaha göstermeyeceğiz.

Ne diyor N. Fazıl merhum;

“Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es...

Bu topraklarda daima dik olmak için surda açılan gedik büyütülmeli. Bunun içinde birlik içinde, birbirimizi çok sevip, kenetlenerek Milli hedeflere doğu yürünmeli..